Bunun üzerine Musa, halkına öfkeli ve üzüntülü bir şekilde geri döndü: "Ey halkım, Rabb'iniz size iyi bir söz vermedi mi? Şimdi bu süre size uzun mu geldi? Yoksa Rabb'inizin gazabının üzerinize inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden döndünüz?" dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | feracea | bunun üzerine döndü | رجع |
2 | musa | Musa | |
3 | ila | ||
4 | kavmihi | kavmine | قوم |
5 | gadbane | çok kızgın bir halde | غضب |
6 | esifen | üzüntülü | اسف |
7 | kale | dedi | قول |
8 | ya kavmi | Kavmim | قوم |
9 | elem | ||
10 | yeidkum | size va'detmemiş miydi? | وعد |
11 | rabbukum | Rabbiniz | ربب |
12 | vea'den | bir va'adle | وعد |
13 | hasenen | güzel | حسن |
14 | efetale | uzun mu geldi? | طول |
15 | aleykumu | size | |
16 | l-ahdu | süre | عهد |
17 | em | yoksa | |
18 | eradtum | mi istediniz? | رود |
19 | en | diye | |
20 | yehille | insin | حلل |
21 | aleykum | üstünüze | |
22 | gadebun | bir gazabın | غضب |
23 | min | -den | |
24 | rabbikum | Rabbiniz- | ربب |
25 | feehleftum | bu yüzden caydınız | خلف |
26 | mev'idi | bana verdiğiniz sözden | وعد |
Musa, toplumuna kızgın ve üzgün olarak döndü. "Ey ulusum! Rabbiniz size güzel vaadde bulunmadı mı? Uzun bir zaman mı geçti, yoksa Rabbinizin öfkesine mi uğramak istediniz de, bana verdiğiniz sözden caydınız?" dedi.
(Bunun üzerine) Musa, öfkeli ve üzüntülü olarak kavmine dönmüş* ve onlara şöyle demişti: "Ey kavmim! Rabbiniz size güzel bir vaatte bulunmamış mıydı? Size zaman mı çok uzun geldi; yoksa Rabbinizin gazabının size gelmesini mi istediniz ve bana verdiğiniz sözden döndünüz?"
Musa, kızgın ve hayal kırıklığına uğramış olarak halkına döndü ve "Halkım, Efendiniz size güzel bir söz vermemiş miydi? Bekleyemediniz mi? Yoksa, Efendinizin gazabına uğramak için mi benimle yaptığınız sözleşmeyi bozdunuz?" dedi.
Bunun üzerine Musa, halkına öfkeli ve üzüntülü bir şekilde geri döndü: "Ey halkım, Rabb'iniz size iyi bir söz vermedi mi? Şimdi bu süre size uzun mu geldi? Yoksa Rabb'inizin gazabının üzerinize inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden döndünüz?" dedi.
Musa hemen halkına döndü. Öfkeli ve üzüntülüydü. Dedi ki "Ey halkım! Rabbiniz size güzel bir söz vermedi mi? O sözün üzerinden çok mu zaman geçti? Yoksa Rabbinizin gazabını (öfkesini) hak etmek mi istediniz de bana verdiğiniz sözden de caydınız?"
Bunun üzerine, Musa, hem üzüntü hem de öfkeyle toplumuna döndü. Dedi ki: "Ey toplumum! Efendiniz, size güzel bir söz vermemiş miydi? Süre size uzun mu geldi; yoksa Efendinizin öfkesinin üzerinize inmesini mi istediniz? Bana verdiğiniz söze, bu yüzden mi uymadınız?"
Bunun üzerine Musa hüzünle karışık bir kızgınlıkla toplumuna döndü; "Ey kavmim!" dedi, "Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmamış mıydı? Yoksa (bu sözün) vadesi size çok uzun (ve bedeli çok ağır) mı geldi? Veya, Rabbinizin gazabını üzerinize çekmeye can mı atıyorsunuz? İşte, sonuçta bana verdiğiniz sözden dönmüş oldunuz!"
Bunun üzerine Musa, öfkeli ve ümidi kırık bir halde kavmine döndü. Dedi: "Ey toplumum! Rabbiniz size güzel bir vaatte bulunmadı mı? Süre mi size uzun geldi yoksa Rabbinizden üzerinize bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz söze ters davrandınız?"
Bunun üzerine Musa, kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndü. Dedi ki: "Ey kavmim, Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi? Yoksa Rabbinizden üzerinize kaçınılmaz bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?"
Musa, öfkeli ve üzüntülü olarak hemen kavmine döndü: "Ey kavmim, Rabbiniz size güzel bir va'dde bulunmadı mı? Zaman mı uzadı, yoksa başınıza Rabbinizden bir gazap inmesini arzu ettiniz de mi bana verdiğiniz sözü tutmadınız?" dedi.
Bunun üzerine Musa öfke ve üzüntüyle dolu olarak kavminin yanına döndü (Ve onlara:) "Ey kavmim!" diye çıkıştı, "Rabbiniz size güzel bir söz vermemiş miydi? Peki, bu söz(ün gerçekleşmesi) size çok mu uzak göründü? Yoksa, Rabbinizin gazabına uğramanıza mı karar verildi ki bana verdiğiniz sözden böyle döndünüz?"
Bunun üzerine Musa, öfke dolu ve üzgün bir halde halkına döndü. "Ey kavmim! Rabbiniz, size güzel bir vaadde bulunmadı mı? (Ayrılışımdan sonra) çok zaman mı geçti, yoksa üzerinize Rabbinizden bir gazap inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz söze uymadınız (ve buzağıya taptınız)?" dedi.
Derhal Musa kavmine gadabnak esefnak olarak döndü, ey kavmım dedi: rabbınız size güzel bir va'd va'detmedi mi? Zaman mı uzadı? Yoksa üzerinize rabbınızdan bir gadab inmesini arzu ettinizde mi bana olan va'dinize hulfettiniz
Bunun üzerine Musa, çok kızgın ve üzüntülü bir halde kavmine döndü: "Ey Kavmim, dedi, Rabbiniz size güzel bir va'idde bulunmamış mıydı? Süre mi size uzun geldi (zamanla verdiğiniz sözü unuttunuz mu)? Yoksa Rabbinizden bir gazabın üstünüze inmesini mi istediniz ki, bana verdiğiniz sözden caydınız (beni izlemediniz)?"
Bunun üzerine Musa, kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndü. Dedi ki: "Ey kavmim, rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi? Yoksa rabbinizden üzerinize kaçınılmaz bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?"
Derhal Musa öfkeli ve tasalı olarak kavmine döndü: "Ey kavmim, dedi, Rabbiniz size güzel bir va'd ile söz vermedi mi? Yoksa (ayrılışımın üzerinden) sizce çok zaman mı (geçib) uzadı? Yahud Rabbinizden size bir gazab vacib olmasını mı istediniz de bana olan vadinizden caydınız"?
Musa kavmine kızgın ve üzgün olarak döndü ve: Ey kavmim; Rabbınız size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Uzun bir zaman mı geçti aradan, yoksa Rabbınızın gazabına uğramak istediniz de mi bana verdiğiniz sözden caydınız? dedi.
-Musa kavmine kızgın ve üzgün olarak döndü. -Ey Kavmim, dedi, Rabbiniz size güzel bir vaatte bulunmadı mı? Aradan çok uzun bir zaman mı geçti yoksa; Rabbinizin gazabına uğramayı istediniz de bana verdiğiniz sözden döndünüz?
Musa derhal son derece kızgın ve üzgün olarak halkına döndü: "Ey milletim! dedi, Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Verilen sözün üzerinden çok uzun süre mi geçti, yoksa Rabbinizin gazabının tepenize inmesini mi istiyorsunuz ki bana olan vadinizden caydınız?"
Musa, kızgın ve üzgün olarak kavmine döndü.. . Dedi ki: "Ey halkım. . . Rabbiniz size güzel bir vaatte bulunmamış mıydı? Bu söz süreci size uzun mu geldi? Yoksa Rabbinizin gazabının üzerinizde açığa çıkmasını dilediniz de bu yüzden mi sözünüzü tutmadınız?"
Musa, kızgın ve hayal kırıklığına uğramış olarak halkına döndü ve, 'Halkım, Rabbiniz size güzel bir söz vermemiş miydi? Bekleyemediniz mi? Yoksa, Rabbinizin gazabına uğramak için mi benimle yaptığınız sözleşmeyi bozdunuz,' dedi.
Bunun üzerine Musa, halkına öfkeli ve üzüntülü bir şekilde geri döndü: "Ey halkım, Rabb'iniz size iyi bir söz vermedi mi? Şimdi bu süre size uzun mu geldi? Yoksa Rabb'inizin gazabının üzerinize inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden döndünüz?" dedi.
So Moses returned to his people angry and disappointed. He said: "My people, did not your Lord promise you a good promise Has the waiting been too long, or did you want that the wrath of your Lord be upon you Thus you broke the promise with me."
So Moses returned to his people, wrathful and grieved. He said: “O my people: did not your Lord promise you a fair promise? Was the covenant long in coming for you, or did you wish that wrath from your Lord should descend upon you, so failed in your promise to me?”
Musa returned to his people in anger and great sorrow. He said, ‘My people, did not your Lord make you a handsome promise? Did the fulfilment of the contract seem too long to you or did you want to unleash your Lord’s anger upon yourselves, so you broke your promise to me?’
Moses returned to his people, angry and disappointed, saying, "O my people, did your Lord not promise you a good promise? Could you not wait? Did you want to incur wrath from your Lord? Is this why you broke your agreement with me?"
So Moses returned to his people angry and disappointed. He said: "My people, did not your Lord promise you a good promise? Has the waiting for the pledge been too long, or did you want that the wrath of your Lord be upon you? Thus you broke the promise with me."
So Moses returned to his people angry and disappointed. He said, "My people, did not your Lord promise you a good promise? Has the waiting been too long, or did you want that the wrath of your Lord to be upon you? Thus you broke the promise with me."