Musa: "Çek git karşımdan! Artık sen, hayatın boyunca toplumdan dışlanacaksın. Ayrıca senin için, asla kurtulamayacağın bir buluşma günü var. Bir de kendini adadığın ilahına bak! Onu kesinlikle yakacağız. Sonra da savurup suya saçacağız." dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kale | (Musa) dedi | قول |
2 | fezheb | git (defol) | ذهب |
3 | fe inne | artık | |
4 | leke | sen | |
5 | fi | ||
6 | l-hayati | hayat boyunca | حيي |
7 | en | ||
8 | tekule | diyeceksin | قول |
9 | la | ||
10 | misase | bana dokunmayın! | مسس |
11 | ve inne | ve şüphesiz | |
12 | leke | sana | |
13 | mev'iden | va'dedilenden (cezadan) | وعد |
14 | len | asla | |
15 | tuhlefehu | kurtulamayacaksın | خلف |
16 | venzur | şimdi bak | نظر |
17 | ila | ||
18 | ilahike | tanrına | اله |
19 | llezi | ||
20 | zelte | durup ısrarla | ظلل |
21 | aleyhi | ona | |
22 | aakifen | taptığın | عكف |
23 | lenuharrikannehu | biz onu yakacağız | حرق |
24 | summe | sonra | |
25 | lenensifennehu | onu savuracağız | نسف |
26 | fi | ||
27 | l-yemmi | denize | يمم |
28 | nesfen | ufalayıp | نسف |
Musa, "Defol!" dedi; "Artık hayatın boyunca sen;'bana dokunmayın!' diyeceksin. Ayrıca senin için, kurtulamayacağın bir ceza günü var. Tapmakta olduğun tanrına bak! Yemin ederim, biz onu yakacağız. Sonra da onu parça parça edip denize savuracağız."
(Musa) şöyle demişti: "Çık (git)! Artık hayatın boyunca sen sadece ‘Bana dokunmayın!'* diyeceksin. Ayrıca senin için, kurtulamayacağın bir sözleşme (ceza) günü daha var. Tapmakta olduğun ilahına bir bak! Elbette onu (heykelini) yakacağız; sonra da elbette onu parçalayıp denize savuracağız!
Dedi ki, "Defol! Hayatın boyunca yakına bile gelme. Sana söz verilen bir an var ki ondan kaçamayacaksın. Hizmet etmekte olduğun tanrına bak, biz onu yakıp denize savuracağız."
Musa: "Çek git karşımdan! Artık sen, hayatın boyunca toplumdan dışlanacaksın. Ayrıca senin için, asla kurtulamayacağın bir buluşma günü var. Bir de kendini adadığın ilahına bak! Onu kesinlikle yakacağız. Sonra da savurup suya saçacağız." dedi.
Musa: "Öyleyse def ol!" dedi. "Yaşadığın sürece senin cezan 'Bana dokunmayın!*' demendir. Senin için kaçamayacağın bir gün de var. Yanından ayrılamadığın ilahını gör şimdi. Onu ateşte eritecek sonra da toz halinde denize serpeceğiz."
"Defol!" dedi; "Artık, yaşamın boyunca; ‘Bana dokunmayın!' diyeceksin. Çünkü senin için asla kaçamayacağın bir yazgı var. Zaten başında durduğun tanrına bak! Kesinlikle onu yakacağız; sonra, ufalayıp denize savuracağız!"
(Musa): "Defol, git!" dedi, "Ama iyi bil ki bundan böyle senin hayatın '(Ben) tecrit edildim' demekten ibaret olacaktır. Bir şeyi daha unutma ki, seni (öte dünyada) asla atlatamayacağın bir buluşma daha beklemektedir. Şimde, kendisine tapınmakta bunca ısrar ettiğin ilahına dön de bir bak: onu cayır cayır yakacak, ardından da külünü suya savuracağız!
Musa dedi: "Defol, çünkü sen, hayatın boyunca "bana dokunmayın" diyeceksin! Ve senin için asla kaytaramayacağın bir hesap zamanı da var. O başını bekleyip durduğun tanrına bir bak! Onu kesinlikle yakacağız, sonra da un ufak edip denize dökeceğiz."
Dedi ki: "Haydi çekip git, artık senin hayatta (hakettiğin ceza: "Bana dokunulmasın") deyip yerinmendir." Ve şüphesiz senin için kendisinden asla kaçınamayacağın (azab dolu) bir buluşma zamanı vardır. Üstüne kapanıp bel bükerek önünde eğildiğin ilahına bir bak; biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız."
Musa: "Haydi, defol! Çünkü senin cezan, hayat boyunca "Bana dokunmayın!" demendir; ayrıca senin asla kurtulamayacağın bir ceza daha var. O başını bekleyip durduğun tanrına da bak! Onu mutlaka yakacağız da yakacağız. Sonra da onu kül edip muhakkak denize dökeceğiz!
(Musa:) "Git artık" dedi (ona), "ama şunu bil ki, bundan böyle hayat boyunca 'Bana dokunmayın! demekten ibaret olacaktır senin payına düşen! (Öte dünyada ise) hiç kuşkusuz, kaçıp kurtulamayacağın bir yazgı beklemektedir seni! Şimdi bak, kendini her şeyinle adayarak tapındığın şu düzmece tanrına: onu nasıl yakacağız ve sonra toza toprağa çevirip nasıl denize savuracağız!
Musa, "Çekil git! Artık sen hayatın boyunca (hastalanıp) "Bana dokunmak yok!" diyeceksin. Senin için, asla kaçamayacağın bir ceza daha var. Hele şu ibadet edip durduğun ilahına bak! Biz onu elbette yakacağız ve onu muhakkak denize savuracağız.
Haydi, dedi, defol, çünkü sana hayatta şöyle demek var, temas yok, hem sana bir vaid var ki ona asla hulfedilmiyeceksin, o başını bekleyip durduğun ilahına da bak, her halde biz onu yakacağız da yakacağız, sonra da kül edip onu muhakkak deryaya dökeceğiz
(Musa): "Git, dedi. Artık hayat boyunca sen: 'Bana dokunmayın!' diyeceksin (toplumdan refüze edilip yalnız başına kalacaksın), sana va'dedilen bir ceza var ki ondan asla şaşırılmayacaksın (mutlaka o cezanı tam zamanında bulacaksın). Şimdi durup taptığın tanrına bak. Biz onu yakacağız, sonra onu ufalayıp denize savuracağız."
Dedi ki: "Haydi çekip git, artık senin hayatta (hakettiğin ceza: "Bana dokunulmasın") deyip yerinmendir." Ve şüphesiz senin için kendisinden asla kaçınamayacağın (azab dolu) bir buluşma zamanı vardır. Üstüne kapanıp bel bükerek önünde eğildiğin tanrına bir bak; biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız."
(Musa) dedi: "Haydi (defol) git. Çünkü senin hayaatın boyunca (nasıybin, benimle) temas etmeyin demendir. Sana, senin için şübhesiz asla vaz geçilemeyecek bir ceza günü dahi vardır. Üstüne düşüb tapdığın tanrına bak, biz onu (cayır cayır) yakacağız, sonra onu parça parça edib denize atacağız".
Dedi ki: Haydi git, doğrusu hayatta artık; bana dokunmayın, demenden başka yapacağın bir şey yoktur. Bir de senin için hiç kaçamayacağın bir ceza günü var. Sarılıp durduğun üstüne düşüp tapındığın ilahına bak; yemin olsun ki; biz onu yakacağız, sonra da parçaparça edip denize atacağız.
Musa: -Defol, artık senin için hayatta bana dokunmayın demekten başka bir şey yoktur? Bir de senin için hiç kaçamayacağın bir azap günü var. Sarılıp üzerine titrediğin ilahına bak, şimdi onu yakacağız sonra küllerini denize savuracağız, dedi.
"Defol!" dedi Musa, artık ömür boyunca sen: "Bana dokunmayın, benden uzak durun!" diyeceksin, yalnız yaşamaya mahkum olacaksın. Ayrıca senin asla kurtulamayacağın bir ceza günü var. Şimdi tapınıp durduğun tanrına bak! Biz onu yakacağız, sonra da ufalayıp denize savuracağız."
(Musa) dedi ki: "Git! Muhakkak ki hayatın boyunca insanları 'bana dokunmayın' diyerek yanına yaklaştırmamalısın.. . Ayrıca senin için, kendisine asla karşı çıkamayacağın kesin bir son var. . . Tapınıp durduğun tanrına bir bak! Kesinlikle onu yakacağız, sonra onu un ufak edip, denize savuracağız. "
Dedi ki, 'Defol! Hayatın boyunca yakına bile gelme. Sana söz verilen bir an var ki ondan kaçamıyacaksın. Tapmakta olduğun tanrına bak, biz onu yakıp denize savuracağız.'
Musa: "Çek git karşımdan! Artık sen, hayatın boyunca toplumdan dışlanacaksın. Ayrıca senin için, asla kurtulamayacağın bir buluşma günü var. Bir de kendini adadığın ilahına bak! Onu kesinlikle yakacağız. Sonra da savurup denize saçacağız." dedi.
He said: "Then be gone, for you will have it in this life to Say: "I am not to be touched" And you will have an appointed time which you will not forsake. And look to your god that you remained devoted to, we will burn him, then we will destroy him in the sea completely."
He said: “Then go thou, for in this life it is for thee to say: ‘Outcast!’ And there is for thee an appointment thou canst not fail to keep. And look thou upon thy god to which thou remainedst devoted! We will burn it; then will we scatter it in the sea with a blast.”
He said, ‘Go! In the this world you will have to say, "Untouchable!" And you have an appointment which you will not fail to keep. Look at your god to which you devoted so much time. We will burn it up and then scatter it as dust into the sea.
He said, "Then go, and, throughout your life, do not even come close. You have an appointed time (for your final judgment) that you can never evade. Look at your god that you used to worship; we will burn it and throw it into the sea, to stay down there forever."
He said: "Then be gone, for you will have it in this life to say: "I am not to be touched" And you will have an appointed time which you will not forsake. And look to your god that you remained devoted to, we will burn him, then we will destroy him in the sea completely."
He said, "Then be gone, for you will have it in this life to say, "I am not to be touched." You will have an appointed time which you will not forsake. Look to your god that you remained devoted to, we will burn him, then we will destroy him in the sea completely."