Dünya hayatında refaha kavuşturduğumuz, Kafirlik eden ve ahirete kavuşmayı yalanlayan kavminin meleleri: "Bu da sizin gibi bir beşerdir. Sizin yediğinizden yiyor, sizin içtiğinizden içiyor." dediler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve kale | ve dedi ki | قول |
2 | l-meleu | ileri gelenler | ملا |
3 | min | -nden | |
4 | kavmihi | kavmi- | قوم |
5 | ellezine | ||
6 | keferu | inkar edenler | كفر |
7 | ve kezzebu | ve yalanlayanlar | كذب |
8 | bilika'i | buluşmasını | لقي |
9 | l-ahirati | ahiret | اخر |
10 | veetrafnahum | ve kendilerine refah verdiklerimiz | ترف |
11 | fi | ||
12 | l-hayati | hayatında | حيي |
13 | d-dunya | dünya | دنو |
14 | ma | değildir | |
15 | haza | bu | |
16 | illa | başka bir şey | |
17 | beşerun | bir insandan | بشر |
18 | mislukum | sizin gibi | مثل |
19 | ye'kulu | yiyor | اكل |
20 | mimma | -den | |
21 | te'kulune | sizin yediğiniz- | اكل |
22 | minhu | ondan | |
23 | ve yeşrabu | ve içiyor | شرب |
24 | mimma | -den | |
25 | teşrabune | sizin içtiğiniz- | شرب |
İnkar eden ve ahiret buluşmasını yalanlayan kavminin ileri gelenleri ve kendilerine dünya hayatında nimet verdiklerimiz, şöyle dediler: "Bu da sizin gibi, insandan başka bir şey değildir. Yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor."
Onun halkından, kâfir olan, ahirete ulaşmayı inkâr eden ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz yöneticiler "Bu ancak sizin gibi bir insandır.*Sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor!" demişlerdi.*
Dünya hayatında kendilerine alabildiğine nimetler bağışlamamıza rağmen, ahiret karşılaşmasını yalanlayıp inkar eden, halkının ileri gelenleri şöyle dediler: "Bu, yalnızca sizin gibi bir insandır. Sizin yediğinizden yiyor, sizin içtiğinizden içiyor."
Dünya hayatında refaha kavuşturduğumuz, Kafirlik* eden ve ahirete kavuşmayı yalanlayan kavminin meleleri*: "Bu da sizin gibi bir beşerdir*. Sizin yediğinizden yiyor, sizin içtiğinizden içiyor." dediler.
Halkı içinden (yapılan uyarıları) görmezlik eden, dünya hayatında kendilerine geniş imkanlar verdiğimiz halde Ahiret buluşmasını yalan sayan önderler şöyle dediler: Bu adam sizin gibi bir insandan başka ne ki? O da sizin yediğinizden yiyor; içtiğinizden içiyor."
Toplumu arasında, dünya yaşamında ellerine güç verdiğimiz ve sonsuz yaşam buluşmasını yalanlayan nankörlerin ileri gelenleri, şöyle dediler: "Yediklerinizden yiyen ve içtiklerinizden içen, sizin gibi bir insanoğlundan başkası değil bu!"
Bunun üzerine, kavminin seçkinlerinden inkarda ısrar eden ve ahiret gerçeğiyle yüzleşeceğini yalanlayan kimseler -ki bunları Biz dünya hayatında refaha kavuşturmuştuk- şöyle demişlerdi: "Bu da sizin gibi ölümlü birinden başkası değil; sizin yediğinizden yiyor, sizin içtiğinizden içiyor.
Toplumunun, dünya hayatında servet ve refaha ulaştırdığımız halde inkara sapıp ahiretteki buluşmayı yalanlayan kodaman takımı şöyle dedi: "Bu adam, sadece sizin gibi bir insan; yemekte olduğunuzdan yiyor, içmekte olduğunuzdan içiyor."
Kendi kavminden, inkar edip ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenler dedi ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir."
Dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz halde küfredip ahirete ulaşmayı yalanlayan kavminden o kodaman güruh ise şöyle dedi: "Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değil; yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor.
Ve (yine) toplumun -(sırf) kendilerine dünya hayatında bolluk ve genişlik bahşettik diye, bununla kurumlanıp hakkı kabule yanaşmayan, ahiret gerçeğini yalanlayan seçkinler çevresi (her defasında): "Bu (adam) yediğinizden yiyen, içtiğinizden içen, sizin gibi bir ölümlüden başka bir şey değil" dediler,
O peygamberin kavminden, Allah'ı inkar eden, ahireti yalanlayan ve bizim dünya hayatında kendilerine bol bol nimet verdiğimiz ileri gelenler şöyle dediler: "O da ancak sizin gibi bir insandır. Sizin yediğiniz şeylerden yiyor, içtiğiniz şeylerden içiyor."
Dünya hayatta kendilerine refah verdiğimiz halde küfredip Ahıret likasını tekzib eyliyen kavminden o (mele') kodaman güruh ise şöyle dedi: "bu başka değil, ancak sizin gibi bir beşer, yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor
Kavminden, kendilerine dünya hayatında bol ni'met verdiğimiz o inkar eden ve ahiret buluşmasını (hesap ve cezasını) yalanlayan eşraf takımı dedi ki: "Bu da sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor."
Kendi kavminden, küfredip ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenler dedi ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir."
Onun kavminden — kendilerine dünya hayatında refah verdiğimiz halde küfr (-ü inkar) eden, ahirete kavuşmayı yalan sayan — bir gurüh dedi ki: "Bu, sizin gibi bir beşerden başkası değildir. Sizin yediklerinizden yiyor, içdiklerinizden içiyor".
Onun kavminden; kendilerine dünya hayatında rızık verdiğimiz halde küfr ederek ahirete kavuşmayı yalanlayan ileri gelenler dediler ki: Bu, sizin gibi bir beşerden başka bir şey değildir. Sizin yediklerinizden yiyor, içtiklerinizden içiyor.
Dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz, inkarcı ve ahirete kavuşmayı yalanlayan kavminin ileri gelenleri şöyle dediler: -Bu sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor.
(33-34) Onun halkından kafir olup ahiret buluşmasını yalan sayan ve kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz eşraf takımı: "Bu," dediler, "sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, baksanıza sizin yediklerinizden yiyor, sizin içtiklerinizden içiyor. Eğer siz, sizin gibi bir beşere itaat edecek olursanız, büyük bir kayba ve hüsrana uğrarsınız."
Onun kavminden hakikat bilgisini inkar edenler, sonsuz geleceklerini yaşamayı yalanlayanlar ve dünya hayatında refaha - imkanlara kavuşturduğumuz o gelenekçi ileri gelenler dedi ki: "Bu sizin gibi bir beşerden başka değil.. . Sizin yediğinizden yiyor ve sizin içtiğinizden içiyor. "
Dünya hayatında kendilerine alabildiğine nimetler bağışlamamıza rağmen, ahiret karşılaşmasını yalanlayıp inkar eden, halkının ileri gelenleri şöyle dediler: 'Bu, yalnızca sizin gibi bir insandır. Sizin yediğinizden yiyor, sizin içtiğinizden içiyor.'
Dünya hayatında refaha kavuşturduğumuz, gerçeği yalanlayarak nankörlük eden ve ahirete kavuşmayı yalanlayan meleleri*: "Bu da sizin gibi bir insandır. Sizin yediğinizden yiyor, sizin içtiğinizden içiyor." dediler.
And the leaders from amongst his people who rejected and denied the meeting of the Hereafter; and We indulged them in this worldly life; said: "What is this but a human like you He eats from what you eat and he drinks from what you drink. "
And said the eminent ones of his people, those who ignored warning and denied the meeting of the Hereafter and to whom We had given opulence in the life of this world: “This is only a mortal like you: he eats of that whereof you eat, and drinks of that you drink.
The ruling circle of his people – those who were kafir and denied the encounter of the Next World and whom We had given opulence in this world – said, ‘This is nothing but a human being like yourselves. who eats what you eat and drinks what you drink.
The leaders among his people who disbelieved and rejected the idea of the Hereafter - although we provided for them generously in this life - said, "This is no more than a human being like you. He eats from what you eat, and drinks as you drink.
Andthe leaders from among his people who rejected and denied the meeting of the Hereafter; and We indulged them in this worldly life; said: "What is this but a human being like you? He eats from what you eat and he drinks from what you drink."
The leaders from amongst his people who rejected and denied the meeting of the Hereafter; and We indulged them in this worldly life; said, "What is this but a human like you? He eats from what you eat and he drinks from what you drink."