"Onlara geri dön. Karşı koyamayacakları bir ordu ile gelir, onları yurtlarından hor ve aşağılanmış olarak çıkarırım."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ircia' | dön (söyle) | رجع |
2 | ileyhim | onlara | |
3 | felene'tiyennehum | onlara gelirim | اتي |
4 | bicunudin | ordularla | جند |
5 | la | asla | |
6 | kibele | karşı koyamayacakları | قبل |
7 | lehum | kendilerinin | |
8 | biha | ona | |
9 | velenuhricennehum | ve onları sürüp çıkarırım | خرج |
10 | minha | oradan | |
11 | ezilleten | zilletle | ذلل |
12 | ve hum | ve onları | |
13 | sagirune | hor ve hakir olarak | صغر |
"Hediyeyi onlara geri götür; onlara asla karşı koyamayacakları bir ordu ile gelir, onları oradan hor ve hakir olarak çıkarırım."
(Ey elçi)! Kavmine dön (onlara de ki): "Kendilerine asla karşı koyamayacakları orduyla geleceğiz; onları aşağılanmış bir şekilde hor ve değersiz olarak oradan çıkaracağız."*
"Onlara dön, (ve bildir ki) karşı konulamayacak ordularla üzerlerine varacağız ve onları aşağılanmış ve küçültülmüş olarak oradan çıkartacağız."
"Onlara geri dön. Karşı koyamayacakları bir ordu ile gelir, onları yurtlarından hor ve aşağılanmış olarak çıkarırım."
Dön git; onlara öyle bir orduyla geleceğim ki, karşı koyma imkanları olmayacaktır. Onları, kesinlikle alçalmış olarak oradan çıkaracağım. Onlar küçüleceklerdir."
"Onlara dön; bu durumda, karşı koyamayacakları ordularla kesinlikle geliriz. Üstelik aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak, onları oradan kesinlikle çıkarırız!"
Seni (gönderenlere) dön ve (Allah'ın şu buyruğunu ilet): "Andolsun karşı konulmaz bir orduyla onların üzerine yürüyeceğiz ve elbette onları küçük düşürülmüş bir halde hor ve hakir olarak oradan çıkaracağız!"
"Seni gönderenlere dön. Vallahi, karşı koyamayacakları ordularla üstlerine gelirim ve onları oradan, başları eğik, aşağılanmış bir halde sürer çıkarırım."
"Sen onlara dön, biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onların karşı koymaları mümkün değil ve biz onları ordan horlanmış, aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız."
(Ey elçi) dön onlara (söyle): "Vallahi karşı gelemeyecekleri ordularla varırım da, oradan kendilerini perişanlıklar içinde hor ve hakir oldukları halde çıkarırım." dedi.
"(Şimdi seni gönderenlere) dön! Çünkü, (Allah diyor ki:) Şüphesiz, karşı duramayacakları güçlerle onların üzerine yürüyecek ve onları, küçük düşürülmüş olarak (o ülkeden) mutlaka çıkaracağız!"
"Sen onlara dön. Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız."
Dön onlara, vallahi karşı gelemiyecekleri ordularla varırım da oradan kendilerini zilletler içinde hor, hakıyr oldukları halde çıkarırım
Sen, onlara dön (söyle): onlara, kendilerinin asla karşı koyamayacakları ordularla gelirim ve onları hor ve hakir bir durumda oradan sürüp çıkarırım."
"Sen onlara dön, biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onların karşı koymaları mümkün değil ve biz onları ordan horlanmış, aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız."
"Dön onlara. Andolsun önüne geçemeyecekleri ordularla onlara gelir, onları, hor ve hakir oldukları halde, oradan çıkarırım".
Geri rötür onlara. Andolsun ki; güç yetiremeyecekleri bir ordu ile gelir onları oradan alçalmış ve küçük düşmüş olarak çıkartırım.
Onlara dön. Karşı koyamayacakları bir ordu ile gelmekte olduğumuzu haber ver. Onları aşağılık bir halde, küçük düşürerek oradan çıkaracağız.
"Sen dön ve onlara de ki: Biz onların üzerine, karşı koyamayacakları ordularla yürüyeceğiz. Onları yurtlarından mağlup ve zelil olarak çıkaracağız."
"Geri dönün onlara (bildirin).. . Yemin ederim ki, karşı çıkamayacakları ordularımla gelirim ve oradan onları acizler ve aşağılanmışlar olarak çıkarırım!"
'Onlara dön, (ve bildir ki) karşı konulamıyacak ordularla üzerlerine varacağız ve onları aşağılanmış ve küçültülmüş olarak oradan çıkartacağız.'
"Onlara geri dön. Karşı koyamayacakları bir ordu ile gelir, onları yurtlarından hor ve aşağılanmış olarak çıkarırım."
"Return to them. For we shall come to them with soldiers the like of which they have never seen, and we will drive them out humiliated, while they are feeble."
“Return thou to them: ‘We will come to them with forces they have no power to resist, and we will drive them therefrom in abjection; and they will be brought low.’”
Return to them. We will come to them with troops they cannot face and we will expel them from it abased and humiliated.’
(To the hoopoe, he said,) "Go back to them (and let them know that) we will come to them with forces they cannot imagine. We will evict them, humiliated and debased."
"Go back to them. For we shall come to them with soldiers the like of which they have never seen, and we will drive them out humiliated, while they are feeble."
"Return to them. For we shall come to them with soldiers the like of which they have never seen, and we will drive them out humiliated, while they are feeble."