"Sen ve seninle beraber olanlar bize uğursuzluk getirdiniz." dediler. Salih: "Sizin uğursuzluğunuz Allah'ın takdirindedir. Belki sınav olunmakta olan bir toplumsunuz!" dedi.
Şöyle dediler: "Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık." Salih, "Size çöken uğursuzluğun sebebi Allah katındandır. Hayır, siz imtihana çekilen bir kavimsiniz" dedi.
(Kavmi) şöyle demişti: "Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık." (Salih ise) "Size gelen uğursuzluk (yapıp ettikleriniz nedeniyle) Allah katında(n gelmiş)tir. Aslında siz deneniyorsunuz." demişti.*
Dediler ki, "Sen ve beraberindekiler bize uğursuzluk getirdiniz." Dedi ki, "Sizin uğursuzluğunuz ALLAH'tan gelmektedir. Doğrusu siz sınava sokulan bir toplumsunuz."
"Sen ve seninle beraber olanlar bize uğursuzluk getirdiniz." dediler. Salih: "Sizin uğursuzluğunuz Allah'ın takdirindedir. Belki sınav olunmakta olan bir toplumsunuz!" dedi.
"Sen ve taraftarların yüzünden huzurumuz kaçtı" dediler. Salih dedi ki; "Huzurunuzu kaçıran şey, Allah katındandır. Aslında siz, imtihandan geçirilen bir toplumsunuz."
Dediler ki: "Sen ve seninle birlikte olanlar, bize uğursuzluk getirdiniz!" Dedi ki: "Sizin uğursuzluğunuz, Allah'ın katındandır!" "Hayır! Siz, sınanmakta olan bir toplumsunuz!"
Onlar "Biz, senin ve seninle beraber olanların uğursuzluk getirdiğine inanıyoruz" dediler.(Salih): "Uğurunuz Allah'ın takdirindedir; kaldı ki siz (besbelli ki) sınanan bir toplumsunuz" dedi.
Dediler: "Sen ve beraberindekiler yüzünden başımıza uğursuzluk geldi/sen ve beraberindekileri uğursuzluk belirtisi sayıyoruz." Dedi: "Uğursuzluk kuşunuz Allah katındadır. Daha doğrusu siz, imtihana çekilen bir topluluksunuz.
Dediler ki: "Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık." Dedi ki: "Sizin uğursuzluğunuz (başınıza gelenler) Allah katında (yazılı)dır. Hayır, siz denenmekte olan bir kavimsiniz."
Onlar: "Biz, senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık." dediler. O da: "Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah tarafından biliniyor. Doğrusu siz imtihana çekilen bir kavimsiniz." dedi.
"Biz sende ve seninle beraber olanlarda uğursuzluk görüyoruz!" diye karşılık verdiler. (Salih:) "Uğurumuz ya da uğursuzluğumuz Allah'ın elindedir!" dedi, "İşin gerçeği, sizler sınanan bir toplumsunuz!"
Onlar, "Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık" dediler. Salih, "Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah katında (yazılı)dır. Aslında siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz" dedi.
Biz, sen ve maıyyetindekiler ile teşe'üm ettik dediler, sizin dedi: şeametinizin sebebi Allaha ma'lum doğrusu siz öyle bir kavmsiniz ki imtihan olunuyorsunuz
Dediler: "Senin ve seninle beraber bulunanların yüzünden uğursuzluğa uğradık." Dedi: "Uğursuzluğunuz(un sebebi), Allah'ın yanındadır (herşey O'nun takdiriyle olur). Doğrusu siz (bu olaylarla) sınanan bir toplumsunuz."
Dediler ki: "Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık." Dedi ki: "Sizin uğursuzluğunuz (başınıza gelenler) Tanrı katında (yazılı)dır. Hayır, siz denenmekte olan bir kavimsiniz."
Dediler: "Senin yüzünden ve maiyyetinde bulunan kimseler (mü'minler) yüzünden uğursuzluğa uğradık". (Saalih de:) "Sizin (bütün) amel (ve hareketler) iniz Allah nezdinde (gizli değildir, yazılı) dır. Belki siz imtihaana çekilmekde olan bir kavmsiniz" dedi.
Dediler ki: Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık: O da: Uğursuzluğunuz Allah katındandır. Belki siz, imtihana çekilen bir kavimsiniz, dedi.
-Sen ve beraberindeki kimseler, bize uğursuzluk getirdiniz dediler. -Uğursuzluğunuz Allah katındandır. Esasında imtihan oluyorsunuz, dedi.
"Biz" dediler, "senin ve sana bağlı olanların yüzünden uğursuzluğa uğradık."Salih: "Uğursuzluk dediğiniz şey Allah katında takdir edilmiştir. Doğrusu siz imtihana tutulan bir toplumsunuz." diye cevap verdi.
Dediler ki: "Sen ve sana tabi olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık. " (Salih) dedi ki: "Sizin uğursuzluğunuz Allah indindedir.. . Hayır, siz imtihan edilen bir toplumsunuz. "
Dediler ki, 'Sen ve beraberindekiler bize uğursuzluk getirdiniz.' Dedi ki, ' Sizin uğursuzluğunuz ALLAH'tan gelmektedir. Doğrusu siz sınava sokulan bir toplumsunuz.'
"Sen ve seninle beraber olanlar bize uğursuzluk getirdiniz." dediler. Salih: "Sizin uğursuzluğunuz Allah'ın takdirindedir. Belki sınav olunmakta olan bir toplumsunuz!" dedi.
They said: "You have an ill omen with you and those with you. " He said: "Your ill omen is with God, but you are a people that are being tested."
They said: “We think thee and those with thee an evil omen.” He said: “Your evil omen is with God. The truth is, you are a people subjected to means of denial.”
They said, ‘We see you, and those with you, as an evil omen. ’ He said, ‘No, your evil omen is with Allah; you are merely a people undergoing a trial.’
They said, "We consider you a bad omen for us, you and those who joined you." He said, "Your omen is fully controlled by GOD. Indeed, you are deviant people."
They said: "You have an ill omen with you and those with you." He said: "Your ill omen is with God, but you are a people who are being tested."
They said, "You have an ill omen with you and those with you." He said, "Your ill omen is with God, but you are a people that are being tested."