Fakat tevbe eden, iman eden ve salihatı yapan kimse, kurtuluşa erenlerden olacağını umabilir.
Fakat tövbe eden, inanan ve iyi amel yapanlara gelince; onun kurtuluşa erenler arasında olması umulur.
(Fakat) tevbe eden, iman edip iyi iş(ler) yapanlara gelince, bunlar da kurtulanlardan olacaktır.*
Kim tövbe eder, gerçeği onaylar ve erdemli davranırsa işte o zaman başarılı olabilir.
Fakat tevbe eden*, iman eden ve salihatı yapan* kimse, kurtuluşa erenlerden olacağını umabilir.
Tevbe edip inanmış ve iyi işler yapmış olan kimsenin, umduğuna kavuşması beklenir.
Fakat kim pişmanlık gösterir, inanmış olarak erdemli edimler yaparsa, sonunda, kurtuluşa erişenler arasında olması umut edilebilir.
Ama tevbe eden, iman eden ve imana uygun davrananlara gelince: işte böylelerinin kurtuluşa erenlerden olması beklenecek.
Ama tövbe eden, inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapan kişinin, kurtuluşa erenlerden olması ümidi vardır.
Ancak kim tevbe edip iman eder ve salih amellerde bulunursa artık kurtuluşa erenlerden olmayı umabilir.
Ancak tevbe edip iman ederek iyi işlerde bulunan kimse işte o, kurtuluşa erenlerden olmayı umabilir.
Ama buna karşılık, pişman olup doğru yola dönen ve dolayısıyla, inanıp dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan kişiye gelince, böyle birinin (öte dünyada) kendini kurtulan, esenliğe erişen kimseler arasında bulması (elbette) umulabilir.
Ama tövbe edip iman eden ve salih amel işleyen kimsenin kurtuluşa erenlerden olması umulur.
Amma tevbe ve iyman edip salah ile çalışan kimse işte o felah bulanlardan olmayı umabilir
Ama kim tevbe eder, inanır ve iyi iş yaparsa, o kurtuluşa erenlerden olabilir.
Ancak kim tevbe edip inanır ve salih amellerde bulunursa artık kurtuluşa erenlerden olmayı umabilir.
Amma tevbe ve iman edib de iyi amel (ve hareket) de bulunan kimseler muradlarına erenlerden olacaklarını umabilir (ler).
Ama tevbe edip inanan ve salih amel işleyen kimsenin, kurtuluşa erenlerden olması ümid edilir.
Tevbe eden, inanıp, doğruları yapan kimseye gelince, onun kurtuluşa erenlerden olması umulur.
Ama inkardan dönüş yapıp iman eden, güzel ve makbul işler yapan kimseler felah bulanlardan olmayı umabilirler.
Fakat kim yanlışından pişmanlıkla geri dönüp, iman edip imanının gereğini uygularsa, (işte onun) kurtuluşa erenlerden olması umulur.
Kim tevbe eder, inanır ve erdemli davranırsa işte o zaman başarılı olabilir.
Fakat tövbe eden*, iman eden ve salihatı yapan* kimse, kurtuluşa erenlerden olacağını umabilir.
As for the one who repents, believes, and does good works; perhaps he will be with the winners.
And as for him who repents, and believes, and works righteousness, then it may be that he will be among the successful.
But as for those who make tawba and believe and act rightly, they will hopefully be successful.
As for those who repent, believe, and lead a righteous life, they will end up with the winners.
As for the one who repents, believes, and does good works; perhaps he will be with the winners.
As for the one who repents, acknowledges, and does good works; perhaps he will be with the winners.