Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah'a özgü kılarak O'na dua ederler. Fakat onları karaya çıkarıp kurtardığımız zaman, hemen şirk koşarlar.
Gemiye bindikleri zaman, içten inanarak Allah'a yalvarırlar. Ama Allah, onları kurtarıp karaya çıkarınca bir de bakarsın ortak koşarlar.
(65, 66) Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O'na özgü kılarak Allah'a yalvarırlar. Fakat onları karaya kurtarınca (çıkarınca), bir de bakarsın ki kendilerine verdiklerimize karşılık nankörlük etmeleri için (Allah'a) ortak koşmaktadırlar.* (Bir süre daha) yararlansınlar (bakalım)! İleride (gerçeği) bilecekler!*
Gemiye bindikleri zaman, dini sadece ALLAH'a ait kılarak O'nu çağırırlar. Ne zaman ki onları denizden kurtarırız ortak koşmaya tekrar başlarlar.
Gemiye bindikleri zaman*, dini yalnız Allah'a özgü kılarak O'na dua ederler. Fakat onları karaya çıkarıp kurtardığımız zaman, hemen şirk koşarlar.
Gemiye bindiklerinde Allah'a boyun eğer, yalnız ona yalvarırlar. Allah onları karaya çıkardı mı, bakarsın ki, şirk koşuyorlar*.
Gemiye bindiklerinde, dini yalnızca Allah'a özgüleyerek, O'na yakarışlarda bulunurlar. Fakat onları kurtarıp karaya çıkarınca, hemen ortaklar koşarlar.
Fakat gemiye binip de (tehlike hissettikleri) zaman, inancı batıldan arındırıp dini yalnız O'na has kılarak başlarlar Allah'a yalvarıp yakarmaya; ne ki O kendilerini sağ salim karaya çıkarır çıkarmaz, aynı kimseler başlarlar O'na ortak koşmaya.
Gemiye bindiklerinde, dini Allah'a özgüleyerek yalvarıp yakarırlar. Fakat Allah onları kurtarıp karaya çıkardığında, bir bakmışsın ortak koşuyorlar;
Onlar gemiye bindikleri zaman, dini yalnızca O'na 'halis kılan gönülden bağlılar' olarak, Allah'a yalvarıp yakarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtarınca, hemen şirk koşarlar.
Baksana gemiye bindiklerinde dini Allah'a has kılarak O'na ihlasla dua ederler. Derken kendilerini karaya çıkardı mı derhal (Allah'a) ortak koşmaya koyulurlar;
Bir gemiye bindikleri zaman (ve kendilerini tehlikede gördükleri sırada) (işte o anda) içten bir inançla yalnız Allah'a yalvarıp yakarırlar; sağ salim karaya çıkar çıkmaz da bazı hayali güçleri (tekrar) O'na ortak koş(maya başl)arlar:
Gemiye bindikleri zaman dini Allah'a has kılarak O'na dua ederler. Onları kurtarıp karaya çıkardığı zaman ise bir de bakarsın ki, Allah'a ortak koşuyorlar.
Baksan a gemiye bindiklerinde dini Allaha halis kılarak ona muhlisane dua ederler de derken kendilerini karaya çıkardı mı derhal şirke koyulurlar
Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah'a halis kılarak O'na yalvarırlar. Fakat (Allah) onları salimen karaya çıkarınca hemen (O'na) ortak koşarlar.
Onlar gemiye bindikleri zaman, dini yalnızca O'na 'halis kılan gönülden bağlılar' olarak, Tanrı'ya yalvarıp yakarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtarınca, hemen şirk koşarlar.
(Baksan a) gemiye bindikleri zaman — din (i) yalınız Kendisine (ya'ni Allaha) tahsıys etmek suretiyle ve (haalis ve) muhlis (insan) lar olarak — Allahı (nasıl) çağırırlar! Fakat biz onları selametle karaya çıkarınca da hemen Allaha eş katanlar onlardır.
Gemiye bindiklerinde; dini yalnız Allah'a tahsis ederek O'na yalvarırlar. Ama onları karaya çıkararak kurtarınca, hemen Allah'a şirk koşarlar.
Gemiye bindikleri zaman, dini kendisine has kılarak Allah'a dua ederler. Onları kurtarıp, karaya çıkardığı zaman hemen şirk koşarlar.
Gemide yolculuk yaparken boğulma tehlikesine düşünce bütün kalpleriyle yalnız Allah'a yalvarırlar. O da onları kurtarıp karaya çıkarınca bir de bakarsanız ki yine müşrik oluvermişler!
Gemiye bindikleri vakit, inançlarını sırf O'na yönlendirerek Allah'a dua ederler.. . Onları karaya (çıkarıp) kurtarınca, bir de bakarsın onlar şirk koşuyorlar!
Gemiye bindikleri zaman, dini sadece ALLAH'a ait kılarak O'nu çağırırlar. Ne zaman ki onları denizden kurtarırız ortak koşmaya tekrar başlarlar.
Gemiye bindikleri zaman*, dini yalnız Allah'a özgü kılarak O'na dua ederler. Fakat onları karaya çıkarıp kurtardığımız zaman, hemen şirk koşarlar.
When they ride on a ship, they call on God, devoting the system to Him. But as soon as He saves them to the shore, they set up partners.
Then when they embark on the ship, they call to God, sincere to Him in doctrine; but when He delivers them to the land, then they ascribe a partnership,
When they embark in ships, they call on Allah, making their deen sincerely His, but then when He delivers them safely to the land, they associate others with Him.
When they ride on a ship, they implore GOD, devoting their prayers to Him. But as soon as He saves them to the shore, they revert to idolatry.
When they ride on a ship, they call on God,devoting the system to Him. But as soon as He saves them to the shore, they set up partners.
When they ride on a ship, they call on God, devoting the system to Him. But as soon as He saves them to the shore, they set up partners.