Siz, hayra çağıran, ma'rufu yapıp telkin eden, munkeri engelleyen bir topluluk olun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir grup bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Hayra çağıran, iyiliği emredip (öğütleyip) kötülükten engelleyen (sakındıran) bir ümmet olun!* İşte onlar kurtulanların ta kendileridir.
İçinizde, iyiliğe çağıran, sağduyuyu öğütleyen ve kötülükten sakındıran bir topluluk olsun. Bunlar başaranlardır.
Siz, hayra çağıran, ma'rufu* yapıp telkin eden, munkeri* engelleyen bir topluluk olun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
İçinizde insanları iyiliğe çağıran, marufa uymalarını isteyen ve münkere* karşı çıkan önder bir toplum (ümmet) bulunsun. İşte umduklarını bulacak olanlar onlardır*.
Aranızda, iyiliğe çağıran, doğru olanı öğütleyen ve kötülüğü yasaklayan bir topluluk vardır. Kurtuluşa erişenler, işte onlardır.
Öyleyse sizler hayra çağıran, meşru ve iyi olanı öneren, kötü ve yanlış olandan da sakındıran, (ümmet olmanın gereğini yapan) bir ümmet olun! İşte onlardır ebedi saadete erecek olanlar.
İçinizden hayra çağıran, doğruluk ve güzelliği belirlenene özendiren, kötülük ve çirkinlik belirlenenden sakındıran bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere erenler işte onlardır.
Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.
Bir de sizlerden, iyiliğe çağıran, doğruyu emreden, kötülükten alıkoyan önde gider bir topluluk bulunsun! İşte arzularına erecek olanlar, onlardır.
ve belki içinizden iyi ve yararlı olana davet eden, doğru olanı emreden, eğri ve yanlıştan alıkoyan bir topluluk çıkar: nihai kurtuluşa erişecek kimseler, işte bunlar olacak.
Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.
Hem sizden müteşekkil, önde gider, hayra davet eder, maruf ile emir ve münkerden nehyeyler bir ümmet olsun, işte onlardır o felahı bulacaklar
İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men'eden bir topluluk olsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Sizden, hayra çağıran, iyiliği (marufu) buyuran ve münkerden (kötülükten) sakındıran bir ümmet bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.
Sizden öyle bir cemaat bulunmalıdır ki (Onlar herkesi) hayra çağırsınlar, iyiliği emretsinler, kötülükden vaz geçirmiye çalışsınlar. İşte onlar muraadına erenlerin ta kendileridir.
İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun. İşte onlar, kurtuluşa erenlerdir.
Sizden hayra davet eden, iyiliği emredip, kötülükten uzaklaştıran bir ümmet oluşsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.
Ey müminler! İçinizden hayra çağıran, iyiliği yayıp kötülükleri önleyen bir topluluk bulunsun. İşte selamet ve felahı bulanlar bunlar olacaklardır.
İçinizden hayra (Hakk'a) davet eden, Hak ve hakikate göre hükmedip, Din'e ters olan şeylerden uzaklaşmanızı tavsiye eden bir topluluk olsun. İşte onlar kurtuluşa ereceklerdir.
İçinizde, iyiliğe çağıran, sağduyuyu öğütleyen ve kötülükten sakındıran bir topluluk olsun. Bunlar başaranlardır
Siz, hayra çağıran, iyiliği öğütleyip, kötülükten alıkoyan bir ümmet* olun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
And let there be a nation from amongst you which calls towards goodness, and orders kindness, and deters from evil. And these are the successful ones.
And let there be from you a community inviting to good, and enjoining what is fitting, and forbidding perversity; and it is they who are the successful.
Let there be a community among you who call to the good, and enjoin the right, and forbid the wrong. They are the ones who have success.
Let there be a community of you who invite to what is good, advocate righteousness, and forbid evil. These are the winners.
And let there be a nation from among you who calls towards goodness, and orders kindness, and prohibits vice. And these are the successful ones.
Let there be a nation from amongst you that calls towards goodness, and orders recognized norms, and deters from evil. These are the successful ones.