"Ey Rabb'imiz! Biz, "Rabb'inize iman edin." diye, iman etmeye çağıran bir davetçiyi işittik ve hemen iman ettik. Rabb'imiz! Suçlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve canımızı iyilikle al."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | rabbena | Rabbimiz | ربب |
2 | innena | şüphesiz biz | |
3 | semia'na | işittik | سمع |
4 | munadiyen | bir davetçi | ندو |
5 | yunadi | çağıran | ندو |
6 | lilimani | imana | امن |
7 | en | ||
8 | aminu | inanın (diyerek) | امن |
9 | birabbikum | Rabbinize | ربب |
10 | fe amenna | hemen inandık | امن |
11 | rabbena | Rabbimiz | ربب |
12 | fegfir | bağışla | غفر |
13 | lena | bizim | |
14 | zunubena | günahlarımızı | ذنب |
15 | ve keffir | ve ört | كفر |
16 | anna | ||
17 | seyyiatina | kötülüklerimizi | سوا |
18 | ve teve ffena | ve canımızı al | وفي |
19 | mea | beraber | |
20 | l-ebrari | iyilerle | برر |
"Ey Rabbimiz! Gerçek şu ki biz, 'Rabbinize inanın!' diye imana çağıran bir davetçiyi işittik, hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al!"
Rabbimiz! Gerçek şu ki biz ‘Rabbinize inanın!' diye imana çağıran* davetçiyi duyduk ve hemen iman ettik. Rabbimiz! Bizim için günahlarımızı bağışla; kötülüklerimizi ört ve iyilerle birlikte (olacak şekilde) bizi vefat ettir!
"Efendimiz, biz, ‘Efendinizi onaylayın' diye onaylamaya çağıran bir davetçiyi işittik ve onayladık. Efendimiz, günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve iyi kişiler olarak canımızı al."
"Ey Rabb'imiz! Biz, "Rabb'inize iman edin." diye, iman etmeye çağıran bir davetçiyi işittik ve hemen iman ettik. Rabb'imiz! Suçlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve canımızı iyilikle al."
"Sahibimiz! Çağrıda bulunan birini işittik; ‘Rabbinize* inanıp güvenin' diyerek imana çağırıyordu, hemen inandık. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört. Ruhumuzu iyilerin yanına al*."
"Efendimiz! ‘Efendinize inanın!' diyerek, inanca çağıran bir çağrıcı duyduk; artık inandık!" "Efendimiz! Suçlarımızı bağışla, kötülüklerimizi sil ve canımızı sağduyulu olanlarla birlikte al!"
"Rabbimiz! Bizi, "Rabbinize iman edin!" diye imana çağıran bir davetçiyi duyduk ve hemen iman ettik!" "Rabbimiz! Bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi de ört ve canımızı erdemlilerle birlikteyken al!"
"Ey Rabbimiz! Bir çağırıcının, 'Rabbinize inanın!' diye imana çağırdığını işittik ve iman ettik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla bizim. Kötülüklerimizin üstünü ört ve bize iyilerle birlikte ölmek nasip et."
"Rabbimiz, biz: "Rabbinize iman edin" diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür."
Ey Rabbimiz, gerçekten biz: "Rabbinize iman edin!" diye imana çağıran bir davetçiyi işittik ve derhal iman ettik. Ey Rabbimiz, günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizleri, sana ermiş kullarınla birlikte yanına al!
"Ey Rabbimiz! (Bizi) imana çağıran bir ses duyduk; 'Rabbinize iman edin!' Ve böylece imana geldik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızdan ötürü bizi affet ve kötülüklerimizi sil; ve gerçek erdem sahipleri olarak canımızı al!"
"Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize iman edin' diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al."
Rabbena! Cidden bizler bir münadı işittik, imana çağırıyor; Rabbınıza iman edin diyordu, dinledik iman ettik, Rabbena! mağfiretinle artık günahlarımızı bizlere bağışla, kabahatlerimizi: bizlerden keffaret buyur ve bizleri sana ermiş kullarınla beraber yanına al
"Rabbimiz, biz, 'Rabbinize inanın' diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen inandık. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, canımızı iyilerle beraber al (bizi ma'nada onlarla beraber eyle)!"
"Rabbimiz, biz: "Rabbinize inanın" diye inanmaya / inanca çağrıda bulunan / çağıran bir çağrıcıyı işittik, hemen inandık. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört (keffir) ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür."
"Ey Rabbimiz, doğrusu biz "Rabbinize inanın" diye (insanları) imaana çağıran bir da'vetciyi işidib hemen imaana geldik. Ey Rabbimiz, artık bizim günahlarımızı yarlığa. Kusurlarımızı ört, canımızı da iyilerle beraber al".
Rabbımız; doğrusu biz: Rabbınıza inanın, diye imana çağıran bir davetçiyi işittik ve imana geldik. Ey Rabbımız; günahlarımızı bağışla, kusurlarımızı ört, canımızı da iyilerle birlikte al.
-Rabbimiz, biz, "Rabbinize iman edin" diye, imana çağıran bir davetçiyi işittik ve iman ettik. Rabbimiz bizim günahlarımızı bağışla, suçlarımızı ört, iyilerle birlikte canımızı al!
"Rabbena! Biz, imana çağıran ve "Rabbinize inanın!" diye tevhide davet eden bir zatı duyduk ve icabet ettik. Artık Sen bizi affet, kusurlarımızı bağışla ve iyilerle birlikte bizim canımızı al."
"Rabbimiz, gerçekten biz 'Hakikatinizi Esma'sıyla oluşturan Rabbinize iman edin' diye imana davet edeni duyduk ve hemen iman ettik. Rabbimiz, suçlarımızı bağışla, yanlışlarımızı sil; sana ermiş kullarınla birlikte olarak yanına al. "
'Rabbimiz, biz, 'Rabbinize inanın' diye imana çağıran bir davetçiyi işittik ve inandık. Rabbimiz, günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve iyi kişiler olarak canımızı al.
Ey Rabb'imiz! Biz, "Rabb'inize iman edin." diye, iman etmeye çağıran bir davetçiyi işittik ve hemen iman ettik. Rabb'imiz! Suçlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve canımızı iyilikle al.
"Our Lord, we have heard a caller inviting to the faith: "Believe in your Lord," so we have believed. Our Lord forgive us our evil deeds and remit our sins, and take us with the obedient ones."
“Our Lord: we have heard a caller calling to faith: ‘Believe in your Lord!’ And we have believed. Our Lord: forgive Thou us our transgressions, and remove Thou from us our evil deeds; and take Thou us with the virtuous.
Our Lord, we heard a caller calling us to iman: "Have iman in your Lord!" and we had iman. Our Lord, forgive us our wrong actions, erase our bad actions from us and take us back to You with those who are truly good.
"Our Lord, we have heard a caller calling to faith and proclaiming: 'You shall believe in your Lord,' and we have believed. Our Lord, forgive us our transgressions, remit our sins, and let us die as righteous believers.
"Our Lord, we have heard a caller inviting to the faith: "Believe in your Lord," so we have believed. Our Lord forgive us our bad deeds, and forgive our sins, and let us die in the company of the righteous."
"Our Lord, we have heard a caller inviting to the acknowledgement: ‘Acknowledge your Lord,' so we have acknowledged. Our Lord forgive us our evil deeds and remit our sins, and take us with the obedient ones."