"Doğrusu ben Rabb'imin öğüdünden dolayı hayra muhabbeti sevdim." dedi. Derken gözden kayboldular.
Süleyman, "Rabbimi hatırlattıklarından dolayı atları severim" dedi. Gözünden kaybolana kadar onlara baktı.
(Süleyman) "Şüphesiz ki ben Rabbimi hatırlatmaları nedeniyle iyi şeyleri sevmekten hoşlanırım." demişti. Sonunda onlar (atlar) perdeleninceye (gözden kayboluncaya) kadar (bu durum sürmüştü).
Dedi ki, "Mal ve mülk sevgisi beni Efendimi anmaktan alıkoydu. Ta ki, o (güneş) bir örtünün ardından kayboldu."*
"Doğrusu ben Rabb'imin öğüdünden dolayı hayra muhabbeti sevdim."* dedi. Derken gözden kayboldular.*
Dedi ki "Ben malı, Sahibimi düşündürdüğü için severim." Sonra atlar yerlerine çekildi.
Dedi ki: "Mal sevgisini, Efendimi anmamı sağladığı için benimsedim!" Sonunda, gözden yitip gitti.*
"Elbet ben güzel olan her şeyi severim" demişti, "çünkü bana Rabbimi hatırlatır!" Ta ki (bunu) atlar gözden kayboluncaya kadar tekrarladı.
Dedi: "Servet sevgisini, Rabbimi anmak için benimsedim." Nihayet Güneş perde ardına çekildi.
O da demişti ki: "Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbimi zikretmekten dolayı tercih ettim." Sonunda bu atlar (koştular ve toz) perdesinin arkasına saklandılar.
Ben, at sevgisine, Rabbimi anmaktan ötürü tutuldum. Nihayet (atlar) hicaba gizlendi (ahırlara çekildi veya koşuda gözden kayboldular).
"Ben güzel olan her şeyi severim, çünkü Rabbimi bana hatırlatır!" derdi; (atlar koşarak uzaklaşıp) gözden kayboluncaya kadar (bu sözleri tekrarladı. Daha sonra,)
(32-33) Süleyman, "Gerçekten ben malı, Rabbimi anmamı sağladığından dolayı çok severim" dedi. Nihayet gözden kaybolup gittikleri zaman, "Onları bana geri getirin" dedi. (Atlar gelince de) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Ben dedi, o hayır sevgisini rabbımın zikrinden sevdim, nihayet hıcaba gizlendi
"Ben, dedi, mal sevgisini, Rabbimi anmaktan (ötürü) tercih ettim." Nihayet bu atlar perde ile gizlendi (koşup dağın arkasına düşmekle gözden kayboldu).
O da demişti ki: "Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini rabbimi zikretmekten dolayı tercih ettim." Sonunda bu atlar (koştular ve toz) perdesinin arkasına saklandılar.
"Gerçek ben, mal (ya'ni at) sevgisine (sırf) Rabbimi zikretmek için düşdüm" demişdi. Nihayet (bu atlar) perdenin arkasına gizlenmiş (ler) di.
Demişti ki: Doğrusu ben, Rabbımı zikretmek için mal sevgisine düştüm. Nihayet perdenin arkasına gizlenmişti.
O da şöyle demişti: -Ben, malı, Rabbimin zikrine vesile olduğu için seviyorum. Sonunda atlar toz perdesinin arkasında kaybolmuştu.
(32-33) Onlarla ilgilenip "Ben Rabbimi hatırlattıkları için güzel şeyleri severim." dedi ve onlar gözden kayboluncaya dek onları seyredip durdu. Sonra: "Onları tekrar bana getirin!" deyip bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
(Onları seyrederken Süleyman kendi kendine düşündü) dedi ki: "Rabbimin zikrinden (müşahedesinden) atların sevgisine yönelip meşgul oldum".. . Nihayet (atlar gidip) gözden kayboldu!
Dedi ki, 'Mal ve mülk sevgisi beni Rabbimi anmaktan alıkoydu. Ta ki, o (güneş) bir örtünün ardından kayboldu.'
"Doğrusu ben Rabb'imin öğüdünden dolayı hayra muhabbeti sevdim."* dedi. Derken gözden kayboldular.*
He said: "I enjoyed the good of materialism more than I enjoyed remembering my Lord, until it became totally dark!"
He said: “I have loved the love of good out of remembrance of my Lord!” — until it disappeared behind the partition: —
he said, ‘I have put the love of good things above the remembrance of my Lord until the sun disappeared behind its veil.
He then said, "I enjoyed the material things more than I enjoyed worshipping my Lord, until the sun was gone.,
He said: "I have enjoyed materialism more than I enjoyed the remembrance of my Lord; until it had set beyond the horizon!"
He said, "I enjoyed the good of materials more than I enjoyed remembering my Lord, until it became totally dark!"*