İnsanın başı derde girdiği zaman Bize yönelir. Sonra ona tarafımızdan bir yardım bahşettiğimizde: "Bu bana bilgimden/yeteneğimden dolayı verilmiştir." der. Hayır! O bir fitnedir. Ne var ki onların çoğu bilmezler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | feiza | zaman | |
2 | messe | dokunduğu | مسس |
3 | l-insane | insana | انس |
4 | durrun | bir zarar | ضرر |
5 | deaana | bize du'a eder | دعو |
6 | summe | sonra | |
7 | iza | vakit | |
8 | havvelnahu | ona verdiğimiz | خول |
9 | nia'meten | bir ni'met | نعم |
10 | minna | bizden | |
11 | kale | der | قول |
12 | innema | elbette | |
13 | utituhu | bu bana verildi | اتي |
14 | ala | sayesinde | |
15 | ilmin | bilgi(m) | علم |
16 | bel | hayır | |
17 | hiye | o | |
18 | fitnetun | bir imtihandır | فتن |
19 | velakinne | fakat | |
20 | ekserahum | çokları | كثر |
21 | la | ||
22 | yea'lemune | bilmiyorlar | علم |
İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize yalvarır. Sonra katımızdan ona bir nimet verdiğimizde, "Bu bana yalnızca bilgimden dolayı verilmiştir" der. Hayır, o bir sınavdır. Fakat insanların çoğu bilmezler.
İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize yalvarır.* Sonra, kendisine tarafımızdan bir nimet verdiğimizde "Bu, bana ancak bilgi(m) sayesinde verilmiştir"* der. Hayır! O bir imtihandır fakat çoğu bilmez.
İnsana bir kötülük dokunduğu zaman bizi çağırır; ancak ona bir nimet verdiğimiz zaman ise: "Bu, bana bilgimden dolayı verilmiştir" der. Aslında o bir testtir, ne var ki çokları bilmez.
İnsanın başı derde girdiği zaman Bize yönelir. Sonra ona tarafımızdan bir yardım bahşettiğimizde: "Bu bana bilgimden/yeteneğimden dolayı verilmiştir." der. Hayır! O bir fitnedir*. Ne var ki onların çoğu bilmezler.
İnsanın başı sıkışınca bize yalvarır. Sonra iyilik yaparak ona bir fırsat versek "Bu, bana bendeki bir ilme karşılık verildi" der. Oysa fırsat verilmesi bir fitnedir* (kendilerini yakan bir imtihandır) ama çoğu bunu bilmez.
İnsana bir zorluk geldiğinde, Bize yakarışlarda bulunur. Sonra, bir nimet verdiğimizde, şöyle der: "Ancak, bir bilgi sayesinde bu bana verildi!"* Hayır! Bu bir sınamadır; fakat onların çoğu bilmez.
İşbu nedenle, ne zaman insanın başına bir zarar gelse Bize yalvarır; daha sonra kendisi katımızdan bir nimete kavuşsa "Bu servete ben sadece ve sadece kendi bilgim ve becerim sayesinde ulaştım" der; ama hayır, aksine o bir sınav aracıdır: ne var ki onların çoğu bunu dahi kavrayamamaktadır.
İnsana bir zorluk/zarar dokunduğunda bize yalvarır yakarır; sonra ona bizden bir nimet lütfettiğimizde şöyle der: "Bu bir ilim sayesinde verildi bana!". Hayır, öyle değil; o bir fitnedir ama onların çokları bilmiyorlar.
İnsana bir zarar dokunduğu zaman, bize dua eder; sonra tarafımızdan ona bir nimet ihsan ettiğimizde, der ki: "Bu, bana ancak bir bilgi(m) dolayısıyla verildi." Hayır; bu bir fitne (kendisini bir deneme)dir. Ancak çoğu bilmiyorlar.
Fakat insana bir sıkıntı dokunduğunda Bize yalvarır, sonra kendisine tarafımızdan bir nimet bahşettiğimizde de: "O, bana bir bilgi sayesinde verildi." der. Aslında o bir imtihandır, fakat pek çokları bilmezler.
İşte (böyle:) İnsanın başına bir bela geldiğinde bize yardım için yalvarır; fakat ona katımızdan bir iyilikte bulunduğumuz zaman, (kendi kendine,) "(Bütün) bunlar bana (benim kendi) hikmetimden dolayı verilmiştir!" der. Hayır! Bu (rahmetin verilmesi) bir imtihandır, ama çoğu onu anlamaz.
İnsana bir zarar dokunduğunda bize yalvarır. Sonra ona tarafımızdan bir nimet verdiğimizde, "Bu, bana ancak bilgim sayesinde verilmiştir" der. Hayır, o bir imtihandır. Fakat onların çoğu bilmezler.
Fakat insana bir sıkıntı dokunuverince bize yalvarır, sonra kendisine tarafımızdan bir ni'met bahşediverdiğimiz zaman da o bana bir bilgi üzerine verildi der, belki o bir fitnedir velakin pek çokları bilmezler
İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize du'a eder. Sonra, ona bizden bir ni'met verdiğimiz vakit; "Bu, (benim) bilgi(m) sayesinde bana verildi" der. Hayır, o bir imtihandır, fakat çokları bilmiyorlar.
İnsana bir zarar dokunduğu zaman, bize dua eder; sonra tarafımızdan ona bir nimet ihsan ettiğimizde der ki: "Bu, bana ancak bir bilgi(m) dolayısıyla verildi." Hayır; bu bir fitne (kendisini bir deneme)dir. Ancak çoğu bilmiyorlar.
İnsana bir zarar dokunduğu zaman bizi çağırır (yalvarır). Sonra kendisine bizden bir ni'met verdiğimiz vakit "Bu, bana ancak bilgi (m) den dolayı verilmişdir" der. Hayır bu, bir imtihandır. Lakin onların çoğu bilmezler.
İnsana bir sıkıntı gelince; Bize yalvarır. Sonra katımızdan ona bir nimet verdiğimizde; bu, bana bilgimden dolayı verilmiştir, der. Hayır, bu bir denemedir. Fakat çokları bilmezler.
İnsana bir zarar dokundu mu hemen bize dua eder. Onu bizden bir rahmet ile değiştirdiğimiz zaman da: -Bu bana, bilgim dolayısıyla verilmiştir der. Oysa o bir imtihandır. Fakat çokları bilmez.
İnsanın başı derde girdi mi Biz'e yalvarır, ama sonra ona tarafımızdan nimet verince: "Ben bilgi ve becerim sayesinde bu serveti elde ettim" der. Hayır! Bu bir imtihandır, ama çokları bunu anlamazlar.
İnsana bir zarar, hastalık, sıkıntı geldiğinde bizden yardım ister.. . Sonra ona bizden bir nimet lütfettiğimizde "O, bana bilgim sayesinde verilmiştir" (der). . . Hayır; o (nimet) bir sınav objesidir! Ne var ki onların çoğunluğu bunu bilmezler.
İnsana bir kötülük dokunduğu zaman bizi çağırır; ancak ona bir nimet verdiğimiz zaman ise: 'Bu, bana bilgimden dolayı verilmiştir,' der. Aslında o bir testtir, ne var ki çokları bilmez
İnsanın başı derde girdiği zaman Bize yönelir. Sonra ona tarafımızdan bir yardım bahşettiğimizde: "Bu bana bilgimden/yeteneğimden dolayı verilmiştir." der. Hayır! O bir fitnedir*. Ne var ki onların çoğu bilmezler.
So when the human is touched by adversity, he implores Us, then when We bestow a blessing upon him, he says: "I attained this because of knowledge I had!" Indeed, it is a test, but most of them do not know.
And when affliction touches man, he calls to Us; then when We confer upon him favour from Us, he says: “I have only been given it according to knowledge.” The truth is, it is a means of denial, but most of them know not.
When harm touches man he calls on Us. Then when We grant him a blessing from Us he says, ‘I have only been given this because of my knowledge.’ In fact it is a trial but most of them do not know it.
If the human is touched by adversity, he implores us, but as soon as we bestow a blessing upon him, he says, "I attained this because of my cleverness!" Indeed, this is only a test, but most of them do not know.
So when man is touched by adversity, he implores Us, then when We bestow a blessing upon him, he says: "I attained this because of knowledge I had!" Indeed, it is a test, but most of them do not know.
So when the human is touched by adversity, he implores Us, then when We bestow a blessing upon him, he says: "I attained this because of knowledge I had!" Indeed, it is a test, but most of them do not know.