Böylece onları gelecek nesiller için ibret verici bir örnek kıldık.
Onları geçmişten bir hatıra ve sonrakiler için bir ders örneği kıldık.
Onları, sonradan gelenlerin geçmişi ve ibretlik örneği kılmıştık.
Onları, sonradan gelecekler için bir ibret ve örnek yaptık.
Böylece onları gelecek nesiller için ibret verici bir örnek kıldık.
Onları tarihe gömdük; sonrakilere de ibretlik yaptık.
Böylece, onları, sonrakiler için geçmiş bir örnek yaptık.
Nihayet onları sonraki nesiller için, geçmişin (acı) hatırası ve ibret vesikası kıldık.
Onları, sonra gelecekler için eski bir örnek yaptık.
Bu suretle onları, sonradan gelecekler için bir selef ve bir örnek kıldık.
Böylece onları sonrakiler için hem bir ibret, hem de bir örnek kıldık.
onları geçmişten kalan bir hatıra ve sonrakiler için bir ibret örneği kıldık.
Onları, sonradan gelecek inkarcılara, geçmiş bir ibret ve bir örnek kıldık.
Gark ediverdik de onları sonrakiler için hem bir selef hem bir mesel kıldık
Onları sonradan gelen (inkarcı)ların geçmiş ataları ve örneği yaptık (bunlar da onların izinden gittiler).
Bu suretle onları, sonradan gelecekler için bir selef ve bir örnek kıldık.
Bu vech ile onları sonra (gelen ümmet) ler için (ibret verici) bir geçmiş ve misal yapdık.
Ve onları, sonradan geleceklere bir geçmiş ve örnek kıldık.
Böylece onları sonradan geleceklere selef ve örnek kıldık.
Onları sonraki nesillere, geçmiş bir ibret ve misal yaptık.
Onları sonradan gelenlere bir geçmiş ve bir ibretlik örnek kıldık!
Onları, sonradan gelecekler için bir ibret ve örnek yaptık.
Böylece onları gelecek nesiller için ibret verici bir örnek kıldık.
We thus made them a thing of the past, and an example for the others.
And made them a precedent and an example for those who came later.
We made them a thing of the past, an example for later peoples.
We rendered them a precedent and an example for the others.
We thus made them a thing of the past, and an example for the others.
We thus made them a thing of the past (salaf), and an example for the others.