Artık göğün, apaçık bir duman getireceği günü bekle.
- Artık sen, göğün, insanları bürüyecek apaçık bir duman çıkaracağı günü bekle! Bu, elem verici bir azaptır.
(Şimdi) sen göğün açık bir duman getireceği günü gözetle!*
Göğün apaçık bir dumanı getireceği günü gözetle.
Artık göğün, apaçık bir duman getireceği günü bekle.
Bunların dünyasının, işin aslını gösteren bir dumanla kararacağı günü bekle.
Artık, gökyüzünde apaçık bir Büyük Duman belireceği günü gözle.
Şu halde, göğün (felaket) taşıyan bir dumanla kaplanacağı günü bekle!
Artık sen göğün açıkça izlenen bir duman getireceği günü gözle.
Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
O halde o göğün açık bir duman ile geleceği günü gözetle
Öyleyse, gökyüzünde (Son Saat'in yaklaştığını) haber veren bir duman tabakasının belireceği Gün'ü bekle,
Göğün açık bir duman getireceği günü bekle.
O halde gözet o Semanın açık bir duman ile geleceği günü
Göğün, açık bir duman getireceği günü gözetle.
Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
O halde semanın apaşikar bir duman getireceği günü gözetle (Habibim).
Öyleyse sen gözle. Göğün açıkça bir duman çıkaracağı gün;
Göğün apaçık bir duman getireceği günü gözle!
(10-11) O halde sen göğün, bütün insanları saracak olan aşikar bir duman çıkaracağı günü gözle. Bu, gayet acı bir azaptır.
Semanın apaçık bir duhan (duman) olarak geleceği (insani hakikatin fark edileceği) süreci gözetle!
Göğün apaçık bir dumanı getireceği günü gözetle.
Artık göğün, apaçık bir duman getireceği günü bekle.
Therefore, watch for the day when the sky will bring a visible smoke.
So watch thou for the day the sky will bring obvious smoke
So be on the watch for a day when heaven brings forth a distinctive smoke,
Therefore, watch for the day when the sky brings a profound smoke.
Therefore, watch for the day when the heaven will bring a visible smoke.
Therefore, watch for the day when the sky will bring a visible smoke/gas.