Bütün yalancı günahkarların vay haline!
Bütün yalancı ve günahkarların vay haline!
Yalancı (ve) günahkâr herkesin vay hâline!
Vay haline her uydurukçu günahkarın!
Bütün yalancı günahkarların vay haline!
Yalanlanlar uydurup duran ve günaha dalan herkese yazıklar olsun!
Suçlu yalancıların tümünün; vay başlarına gelene!
Kendini aldatarak günaha gömülenlerin topuna birden yazıklar olsun!
Yazıklar ve azaplar olsun günaha batmış her yalancı iftiracıya,
Gerçeği sürekli ters yüz eden, günaha düşkün olan herkesin vay haline.
Her günahkar sahtekarın vay haline!
Vay haline kendi kendini aldatan günahkarın,
Her günahkar yalancının vay haline!
Veyl o her bir vebal yüklü sahtekara
Her yalancı, günah yüklü kimseye yuh olsun!
Gerçeği sürekli ters yüz eden, günaha düşkün olan herkesin vay haline.
Yalana, günaha dadanan her (kimsen) in vay haaline!
Yalancı, günahkar her kişinin vay haline.
Yazıklar olsun yalancı günahkara!..
(7-8) Yalana, sahtekarlığa, günaha dadanan her kimsenin vay haline! Böylesi, Allah'ın kendisine okunan ayetlerini işitir de sonra kibrine yediremeyip büyüklük taslayarak, sanki onları hiç işitmemiş gibi inkarında direnir. Ona gayet acı bir azabı müjdele!
Her kendini aldatan esime (hakikatini inkar ederek, oluşmuş benliğin içgüdüleri ve dürtüleriyle yaşayana) yazıklar olsun!
Vay haline her uydurukçu günahkarın!
Bütün yalancı günahkarların vay haline!
Woe to every sinful fabricator.
Woe to every sinful deceiver,
Woe to every wicked liar
Woe to every fabricator, guilty.
Woe to every sinful fabricator.
Woe to every sinful fabricator.