Anlaşmalarını bozmalarından dolayı onlara lanet ettik ve kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri bağlamlarından kopararak çarpıtıyorlar, öğütlendikleri şeyden nasiplenmeyi unuturlar, içlerinden çok azı hariç, daima onların hainlik ettiklerini görürsün. Yine de vazgeç ve yaptıklarına aldırma. Kuşkusuz Allah, iyi davrananları sever.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | febima | sebebiyle | |
2 | nekdihim | bozmaları | نقض |
3 | misakahum | sözlerini | وثق |
4 | leannahum | onları la'netledik | لعن |
5 | ve cealna | ve yaptık | جعل |
6 | kulubehum | kalblerini | قلب |
7 | kasiyeten | kaskatı | قسو |
8 | yuharrifune | kaydırıyorlar | حرف |
9 | l-kelime | kelimeleri | كلم |
10 | an | ||
11 | mevadiihi | yerlerinden | وضع |
12 | ve nesu | ve unuttular | نسي |
13 | hazzen | pay almayı | حظظ |
14 | mimma | şeyden | |
15 | zukkiru | öğütlenen | ذكر |
16 | bihi | kendilerine | |
17 | ve la | asla | |
18 | tezalu | daima | زيل |
19 | tettaliu | muttali olursun | طلع |
20 | ala | üzerinde (olduklarına) | |
21 | hainetin | hainlik | خون |
22 | minhum | onlardan | |
23 | illa | hariç | |
24 | kalilen | pek azı | قلل |
25 | minhum | içlerinden | |
26 | fea'fu | yine de affet | عفو |
27 | anhum | onları | |
28 | vesfeh | ve aldırma | صفح |
29 | inne | şüphesiz | |
30 | llahe | Allah | |
31 | yuhibbu | sever | حبب |
32 | l-muhsinine | güzel davrananları | حسن |
Antlaşmalarını bozduklarından dolayı onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. Kelimelerin yerlerini değiştiriyorlar. Kendilerine öğretilen hükümlerin önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün. O haldesıkı dur, iyi düşünüp, reddet! Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever.
Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lanetlemiş ve kalplerini katılaştırmıştık. Onlar, kendilerine hatırlatılan (Tevrat'tan) paylarını unutarak kelimelerin yerlerini değiştirirler.* İçlerinden azı hariç, onlardan daima bir ihanet göreceksin. (Yine de) sen onları affet ve (onları) hoşgör! Şüphesiz ki Allah güzel davrananları sever.
Sözlerini bozdukları için onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık. Sözlerin anlamını bağlamından kaydırırlar. Uyarıldıkları şeylerin bir kısmını unuttular. Onların çoğundan sürekli ihanet göreceksin. Onları affet ve aldırma. ALLAH güzel davrananları sever.
Anlaşmalarını bozmalarından dolayı onlara lanet* ettik ve kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri bağlamlarından kopararak çarpıtıyorlar, öğütlendikleri şeyden nasiplenmeyi unuturlar, içlerinden çok azı hariç, daima onların hainlik ettiklerini görürsün. Yine de vazgeç ve yaptıklarına aldırma. Kuşkusuz Allah, iyi davrananları sever.
Sözlerinden caydıkları için onları dışladık (lanetledik), kalplerini katılaştırdık. Kelimelerin anlamlarını yerlerinden kaydırarak tahrif* ederler. Kendilerine hatırlatılan gerçeklerden nasip almayı unuttular. Pek azı müstesna onların yaptıkları bir hainliği haber alırsın. Yine de onları bağışla ve aldırma çünkü Allah, güzel davrananları sever.
Verdikleri sözü bozdukları için onları lanetledik ve yüreklerini katılaştırdık. Sözlerin anlamlarını saptırdılar ve kendilerine verilen öğretiden pay almayı unuttular. Çok azı dışında, onlardan sürekli alçaklık göreceksin. Yine de onları bağışla ve aldırış etme. Kuşkusuz, Allah, güzel davrananları sever.
Daha sonra, bu kesin taahhütlerimi bozdukları için onları rahmetimizden dışladık ve kalplerini katılaştırdık; (şimdi onlar) kelimeleri bağlamlarından kopararak çarpıtıyorlar; üstelik kendilerine hatırlatılan hakikatlerden bir kısmını da unutmuş durumdalar. Çok azı dışında hep onların ihanetine uğrayacaksın. Onları bağışla ve hoş gör! İyi bil ki Allah güzel davrananları sever.
Sonunda, verdikleri misakı bozdukları için onları lanetledik de kalplerini kaskatı yaptık. Kelimeleri yerlerinden kaydırıyorlar. Öğütlenmek üzere çağırıldıkları şeyden nasiplenmeyi unuttular. İçlerinden çok azı hariç, sen onlardan hep hainlik görürsün. Bununla birlikte onları affet, ellerini tut. Çünkü Allah güzellik sergileyenleri sever.
Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun. Yine de onları affet, aldırış etme. Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever.
Sonra bu sözleşmelerini bozmaları yüzünden, Biz onları lanetledik ve kalplerini kaskatı ettik. Onlar, kelimeleri yerlerinden oynatarak değiştirirler, uyarıldıkları gerçeklerden paylarını almayı unuttular. İçlerinden pek azı dışında, onlardan sürekli bir hainlik görürsün, yine de sen, onları affet ve aldırma! Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.
Daha sonra, kesin taahhütlerinden caydıkları için onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık; (öyle ki, şimdi) onlar, (vahyedilmiş) sözleri, asıl bağlamlarından kopararak çarpıtıyorlar; ve onlar, akıllarından çıkarmamaları emredilen şeylerin çoğunu unutmuşlar; birkaçı dışında onların hepsinden daima ihanet göreceksin. Ama onları bağışla ve (yaptıklarına) katlan: şüphe yok ki Allah iyilik yapanları sever.
İşte, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları lanetledik, kalplerini de kaskatı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlar. Akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onların daima bir hainliğini görüyorsun. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.
Sonra bu misaklarını nakzettikleri içindir ki biz onları la'netledik ve kalblerini kas katı ettik, kelimeleri yerlerinden oynatarak tahrif ederler, ıhtar edildikleri hakikatlerden hazz almayı unuttular, içlerinden pek azı müstesna olmak üzere onlardan daima bir hainliğe muttali' olur durursun, yine sen onlardan afvet ve aldırma, çünkü Allah ihsan edenleri sever
Sözlerini bozdukları için onları la'netledik ve kalblerini katılaştırdık. Kelimeleri yerlerinden kaydırıyorlar. Kendilerine öğütlenen şeyden pay almayı unuttular. İçlerinden pek azı hariç, daima onlardan hainlik görürsün. Yine de onları affet, aldırma, çünkü Allah güzel davrananları sever.
Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerden saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görürsün. Yine de onları affet, aldırış etme. Kuşkusuz Tanrı iyilik yapanları sever.
(Buna rağmen) onlar (verdikleri) o kat'i te'minatı çözüb bozmuş oldukları içindir ki biz kendilerini rahmetimizden koğduk, kalblerini kaskatı yapdık. Onlar kelimeleri (Allah tarafından) konulan yerlerinden (kaldırıb) değişdirirler. Onlar nasıyhat ve ihtaar edildikleri şeylerden (hakıykatlerden) bir nasıyb almayı da unutdular. İçlerinden birazı müstesna olmak üzere sen, onlardan daima bir haainliğe muttali olub duracaksın. Sen yine onların suçundan geç, aldırış etme. Şübhe yok ki Allah, iyilik edenleri sever.
Ahidlerini bozmalarından ötürü onlara la'net ettik, kalblerini de katılaştırdık. Onlar, kelimeleri yerlerinden değiştiriyorlar. Kendilerine öğretilenlerin bir kısmını unuttular. İçlerinden pek azı müstesna daima hainliklerini görürsün. Sen; onları affet ve geç. Muhakkak Allah; ihsan edenleri sever.
Sözlerini bozdukları için onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık. Kelimelerin anlamlarını kaydırıyorlar, kendilerine hatırlatılandan ders almayı unuttular. İçlerinden çok azı dışında onların daima hainliklerini görürsün. Yine de onları bırak ve önemseme, Allah, iyilik yapanları sever.
İşte o Yahudileri, verdikleri kesin sözü bozduklarındandır ki lanetledik, onların kalplerini katılaştırdık. Böylece onlar kelimeleri yerlerinden oynatarak tahrif ederler. Kendilerine tebliğ edilen hususlardan pek çoğunu unuttular. Onların pek azı hariç olmak üzere, onlar tarafından devamlı olarak hainlik görürsün. Yine de sen onları affet, aldırma. Çünkü Allah iyilik edenleri sever.
Ahdlerini bozmaları ile onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık (anlayışlarını kilitledik)! Kelimelerdeki manaları asıl anlamlarından saptırırlar. Uyarıldıkları hakikatlerden haz almayı unuttular.. . Pek azı hariç, onlardan daima hainlik görürsün. . . Onları affet, aldırma! Muhakkak ki Allah ihsan sahiplerini sever.
Sözlerini bozdukları için onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık. Sözlerin anlamını bağlamından kaydırırlar. Uyarıldıkları şeylerin bir kısmını unuttular. Onların çoğundan sürekli ihanet göreceksin. Onları affet ve aldırma. ALLAH güzel davrananları sever.
Anlaşmalarını bozmalarından dolayı onlara lanet ettik ve kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri bağlamlarından kopararak çarpıtıyorlar, öğütlendikleri şeyden nasiplenmeyi unuturlar, içlerinden çok azı hariç, daima onların hainlik ettiklerini görürsün. Yine de vazgeç ve yaptıklarına aldırma. Kuşkusuz Allah, iyi davrananları sever.
But because of them breaking their covenant, We have cursed them, and made their hearts become hardened; they take the words out of context; and they forgot much of what they were reminded of. And you will still discover betrayal in them except for a few; so pardon them and overlook; God loves the good doers.
So for their violation of their agreement We cursed them and made their hearts hard. They twist words from their places, and have forgotten a portion of that they were reminded of. And thou wilt not cease to find treachery among them save a few among them; but pardon thou them, and forbear thou; God loves the doers of good.
But because of their breaking of their covenant, We have cursed them and made their hearts hard. They distort the true meaning of words and have forgotten a good portion of what they were reminded of. You will never cease to come upon some act of treachery on their part, except for a few of them. Yet pardon them, and overlook. Allah loves good-doers.
It was a consequence of their violating the covenant that we condemned them, and we caused their hearts to become hardened. Consequently, they took the words out of context, and disregarded some of the commandments given to them. You will continue to witness betrayal from them, excepting a few of them. You shall pardon them, and disregard them. GOD loves those who are benevolent.
But because of them breaking their covenant, We have cursed them, and made their hearts become hardened; they take the words out of context; and they forgot much of what they were reminded of. And you will still discover betrayal in them except for a few; so pardon them and overlook; God loves the good doers.
But because of them breaking their covenant, We have cursed them, made their hearts become hardened. They take the words out of context; and they forgot much of what they were reminded of. You will still discover betrayal in them except for a few; so pardon them and overlook; God loves the good doers.