Rabb'inin hükmünü sabrederek bekle. Sen gözümüzün önündesin. Ve her kalkışında Rabb'ini hamd ile tesbih et.
Rabbinin hükmüne sabret! Bil ki sen, bizim gözlerimizin önündesin. Kalktığında Rabbini hamd ile tesbih et.
Rabbinin hükmüne sabret! Çünkü sen gözlerimizin* önündesin. Kalktığın zaman da Rabbini hamd (övgü) ile tesbih et (yücelt)!
Efendinin hükmü gerçekleşinceye kadar sen sabret. Gözlerimiz önündesin ve kalktığın zaman Efendini överek yücelt.
Rabb'inin hükmünü sabrederek bekle. Sen gözümüzün önündesin*. Ve her kalkışında* Rabb'ini hamd ile tesbih* et.
Sahibinin kararını sabırla bekle; sen gözümüzün önündesin. Kalktığın vakit, her şeyi güzel yaptığından dolayı Sahibine ibadet et.
Artık, Efendinin yargısına sabret. Çünkü kesinlikle gözümüzün önündesin. Kalktığın zaman da övgülerle yücelterek Efendini an.
Sözün özü: Rabbinin hükmünü sabırla bekle! Unutma ki sen Bizim gözetimimiz altındasın: kalktığın zaman, Rabbinin yüceliğini hamd ile an!
Rabbinin hükmüne sabret! Kuşkusuz, sen bizim gözlerimizin önündesin. Kalktığında, Rabbinin hamdiyle tespih et!
Artık, Rabbinin hükmüne sabret; çünkü gerçekten sen, Bizim gözlerimizin önündesin. Ve her kalkışında Rabbini hamd ile tesbih et.
Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen bizim gözetimimiz altındasın, kalktığında Rabbini hamd ile tesbih et.
O halde Rabbinin hükmünü sabırla bekle, çünkü sen gözümüzün önündesin; ve her ne zaman ayağa kalkarsan Rabbinin sınırsız şanını hamd ile yücelt!
Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin, kalktığında Rabbini hamd ile tespih et.
Hem rabbının hukmüne sabret çünkü sen bizim nezaretimiz altındasın, kalktığın sırada rabbına hamd ile tesbih eyle,
Rabbinin hükmüne sabret, çünkü sen, gözlerimizin önündesin (korumamız altındasın), Kalktığın zaman Rabbini övgü ile an.
Artık, rabbinin hükmüne sabret; çünkü gerçekten sen, bizim gözlerimizin önündesin. Ve her kalkışında rabbini hamd ile tesbih et.
Sen Rabbinin hükmüne (rızaa ile) sabret. Çünkü muhakkak sen bizim gözlerimiz (önün) desin. Kalkacağın zaman da Rabbine hamd ile tesbih (ve tenzih) et.
Rabbının hükmüne sabret. Şüphesiz sen, Bizim gözetimimiz altındasın. Kalkacağın zaman da Rabbını hamd ile tesbih et.
-Rabbinin hükmüne sabret! Çünkü sen, gözümüzün önündesin. (Ayağa) kalktığı zaman hamd ederek Rabbini tesbih et!
(48-49) Rabbinin hükmü yerine gelinceye kadar sabret! Çünkü sen Bizim himayemiz altındasın. Namaza kalktığında Rabbini hamd ile tenzih et. Geceleyin de, gecenin sonunda yıldızların batışının ardından da O'na ibadet edip tenzih et.
Rabbinin hükmüne sabret! Muhakkak ki sen gözetimimizlesin! (Gece) kalktığında Rabbinin Hamdi olarak tespih et.. .
Rabbinin hükmü gerçekleşinceye kadar sabret sen gözlerimiz önündesin ve kalktığın zaman Rabbini överek yücelt.
Rabb'inin hükmünü sabrederek bekle. Sen gözümüzün önündesin*. Ve her kalkışında* Rabb'ini hamd ile tesbih et.*
You shall be patient for the judgement of your Lord, for you are in Our sights, and glorify the praise of your Lord when you get up.
And be thou patient for the judgment of thy Lord, for thou art before Our eyes. And give thou glory with the praise of thy Lord when thou arisest,
So wait steadfastly for the judgement of your Lord – you are certainly before Our eyes. And glorify and praise your Lord when you get up.
You shall steadfastly persevere in carrying out your Lord's command - you are in our eyes - and glorify and praise your Lord when you get up.
You shall be patient for the judgment of your Lord, for you are in Our sights; and glorify the praise of your Lord when you rise.
You shall be patient for the judgment of your Lord, for you are in Our sights, and glorify the praise of your Lord when you get up.