Gece karanlığı basınca, bir yıldız gördü. "Rabb'im budur." dedi. O, batınca da "Ben batanları sevmem!" dedi.
Üzerine gece basınca İbrahim bir yıldız gördü: "Budur rabbim" dedi. Yıldız batınca, "Batanları sevmem" dedi.
Gece(nin karanlığı) onu kaplayınca bir gezegen (gök cismi) görmüş, "Bu (muymuş) benim rabbim!" demişti. (Gezegen) batınca da "Batanları sevmem." demişti.
Üzerine gece basınca bir gezegen gördü, "Budur benim Efendim!" dedi. Batınca, "Ben batanları sevmem" dedi.
Gece karanlığı basınca, bir yıldız gördü. "Rabb'im budur." dedi. O, batınca da "Ben batanları sevmem!" dedi.
Gecenin karanlığı üzerine çökünce bir yıldız gördü, "Bu benim rabbimdir (beni yöneten bu olmalıdır)" dedi. Işığı kaybolunca, "Ben ışığı kaybolanları sevmem." dedi.
Gece bastırınca, bir gezegen gördü; "Benim Efendim, işte bu!" dedi. Fakat görünmez olunca, şöyle dedi: "Yitip gidenleri sevmem!"
Ve gece karardığında bir yıldız gördü ve haykırdı: "Benim Rabbim bu!" Fakat yıldız batınca dedi ki: "Ben batanları sevmem".
Gece onun üstünü örtünce bir yıldız gördü de "İşte Rabbim bu!" dedi. Yıldız battığında ise "Batıp gidenleri sevmem!" diye konuştu.
Gece, üstünü örtüp bürüyünce bir yıldız görmüş ve demişti ki: "Bu benim rabbimdir." Fakat (yıldız) kayboluverince: "Ben kaybolup gidenleri sevmem" demişti.
Üzerini gece kaplayınca bir yıldız gördü: "Bu imiş Rabbim!" dedi. Batıverince de: "Ben böyle batanları sevmem." dedi.
Sonra, gece onu karanlığı ile örttüğü zaman (gökte) bir yıldız gördü (ve) haykırdı: "İşte benim Rabbim bu!" Ama yıldız kaybolunca, "Ben batan şeyleri sevmem!" diye söylendi.
Üzerine gece karanlığı basınca, bir yıldız gördü. "İşte Rabbim!" dedi. Yıldız batınca da, "Ben öyle batanları sevmem" dedi.
vakta ki üzerini gece kapladı bir yıldız gördü "bu imiş rabbım" dedi, derken batıverince "ben öyle batanları sevmem" dedi
Üzerine gece basınca (İbrahim) bir yıldız gördü; "Budur Rabbim" dedi. Yıldız batınca: "Batanları sevmem", dedi.
Gece üstünü örtüp bürüyünce bir yıldız görmüş ve demişti ki: "Bu benim rabbimdir (veya: rabbim budur). Fakat (yıldız) kayboluverince: "Ben kaybolup gidenleri sevmem" demişti.
İşte o, üstüne gece bürüyüb örtünce bir yıldız görmüş, "Bu mu benim Rabbim?!" demiş, o sönüb gidince ise şöyle demişdi: "Ben böyle sönüb batanları (Tanrı diye) sevmem".
Gece bastırınca; bir yıldız görmüş: Bu mu benim Rabbım? demiş. O, batınca da: Ben, batanları sevmem, demişti.
Üzerine gece bastırınca, bir yıldız görmüş ve: -Bu, Rabbimdir, demişti. Fakat yıldız batınca: -Ben, batanları sevmem, demişti.
Gece bastırınca İbrahim bir yıldız gördü, "(İddianıza göre) Rabbim budur!" dedi. Yıldız sönünce de "Ben öyle sönüp batanları Tanrı diye sevmem!" dedi.
Gece (bilgisizlik - cehl) onu bürüyüp örtünce bir yıldız (bilincini fark etti) gördü.. . "İşte bu Rabbim" dedi. . . Batınca da (hakikatini anlamada yetersiz kalınca): "Batanları sevmem" dedi.
Üzerine gece basınca bir gezegen gördü, 'Budur benim Rabbim!,' dedi. Batınca, 'Ben batanları sevmem,' dedi.
Gece karanlığı basınca, bir yıldız gördü. Rabb'im budur dedi. O, batınca da, "Ben batanları sevmem!" dedi.
When the night covered him, he saw a planet, and he said: "This is my Lord. " But when it disappeared he said: "I do not like those that disappear."
Then when the night covered him, he saw a star. He said: “This is my Lord.” Then when it set he said: “I love not those that set.”
When night covered him he saw a star and said, ‘This is my Lord!’ Then when it set he said, ‘I do not love what sets. ’
When the night fell, he saw a shining planet. "Maybe this is my Lord," he said. When it disappeared, he said, "I do not like (gods) that disappear."
When the night covered him, he saw a planet, and he said: "This is my Lord." But when it disappeared he said: "I do not like those who disappear."
When the night covered him, he saw a planet, and he said, "This is my Lord." But when it disappeared he said, "I do not like those that disappear."