Bunun üzerine, Biz de ayrı ayrı ayetler olarak onlara tufan, çekirge, haşarat, kurbağa ve kan gönderdik. Yine de büyüklük taslayıp mücrim bir toplum olmaya devam ettiler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | feerselna | biz de gönderdik | رسل |
2 | aleyhimu | onların üzerine | |
3 | t-tufane | tufan | طوف |
4 | velcerade | ve çekirge | جرد |
5 | velkummele | ve kımıl (haşerat) | قمل |
6 | ve ddefadia | ve kurbağalar | ضفدع |
7 | ve ddeme | ve Kan | دمو |
8 | ayatin | mu'cizeler olarak | ايي |
9 | mufessalatin | ayrı ayrı | فصل |
10 | festekberu | ama yine büyüklük tasladılar | كبر |
11 | ve kanu | ve oldular | كون |
12 | kavmen | bir topluluk | قوم |
13 | mucrimine | suçlu | جرم |
Biz de ayrı ayrı mucizeler olarak onların üzerine tufan, çekirge, haşere, kurbağa ve kan gönderdik. Yine de büyüklük tasladılar ve günahkar bir kavim oldular.
Bunun üzerine biz de ayrı ayrı ayetler (mucizeler) olarak üzerlerine tufan, çekirgeler, haşereler, kurbağalar ve kan göndermiştik. Yine de kibirlenmeye devam etmişlerdi; zaten onlar suçlu bir toplumdu.
Üzerlerine tufan, çekirge, haşerat, kurbağa ve kan gibi ayrı ayrı işaretler gönderdik. Buna rağmen büyüklük taslamaya devam ettiler ve suçlu bir topluluk oldular.*
Bunun üzerine, Biz de ayrı ayrı ayetler* olarak onlara tufan, çekirge, haşarat, kurbağa ve kan gönderdik. Yine de büyüklük taslayıp mücrim* bir toplum olmaya devam ettiler.
Biz de üzerlerine su baskını, çekirge, kımıl ve kurbağa salgını ve kanı, herbiri ayrı ayrı birer gösterge (ayet) olarak gönderdik. Yine de büyüklük tasladılar ve suçlular topluluğu haline geldiler.
Bunun üzerine, başlarına, tufan, çekirge, haşarat, kurbağa ve kan gönderdik. Her biri, ayrı ayrı mucizelerdi. Yine de büyüklük tasladılar ve suçlu bir toplum oldular.
Bunun üzerine Biz de onlara tufanı, çekirge ve kurbağa sürülerini, zararlı böcekleri ve kan(kırmızı suyu) musallat etti; (bunlar) apaçık mesajlardı, fakat yine büyüklük tasladılar: Zira onlar günaha batmış bir topluluktular.
Biz de onlar üzerine, açık mucizeler olarak tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik; yine de kibre saptılar ve günahkar bir topluluk oluverdiler.
Bunun üzerine, ayrı ayrı mucizeler (ayetler) olarak üzerlerine tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan musallat kıldık. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkar bir kavim oldular.
Biz de kudretimizin ayrı ayrı mucizeleri olmak üzere başlarına tufan, çekirge, haşereler, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine inat ettiler ve çok suçlu bir toplum oldular.
Bunun üzerine, Biz de onlara selleri, çekirge (baskınlarını), haşereleri, kurbağaları ve kan(a dönüşen suyu) musallat ettik; (hepsi de) apaçık ayetler/alametlerdi (onlar için): ama burunlarını dikip kurumlandılar; çünkü günaha gömülüp gitmiş bir topluluktu onlar.
Biz de, her biri ayrı ayrı birer mucize olmak üzere başlarına tufan, çekirge, ürün güvesi (haşarat), kurbağalar ve kan gönderdik. (Hiçbirinden ders almadılar.) Büyüklük tasladılar ve suçlu bir kavim oldular.
Biz de kudretimizin ayrı ayrı ayetleri olmak üzere başlarına tufan gönderdik, çekirge gönderdik, haşerat gönderdik, kurbağalar gönderdik, kan gönderdik yine inad ettiler ve çok mücrim bir kavm oldular
Biz de onların üzerine ayrı ayrı mu'cizeler olarak tufan, çekirge, kımıl (haşerat), kurbağalar ve kan gönderdik; ama yine büyüklük tasladılar ve suçlu bir topluluk oldular.
Bunun üzerine, ayrı ayrı ayetler olarak üzerlerine tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan musallat ettik. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkar bir kavim oldular.
Bunun üzerine biz de, ayrı ayrı alametler olmak üzere, başlarına tuufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik. (Böyle iken) yine (iman etmeyi) kibirlerine yediremediler. Onlar öyle günahkarlar güruhu idiler.
Bunun üzerine, biz de birbirinden ayrı mucizeler olarak başlarına tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de büyüklük taslayıp suçlular güruhu oldular.
Bu yüzden onlara, tufanı, çekirgeyi, küçük keneyi, kurbağaları ve kanı apaçık işaretler olarak musallat ettik. Buna rağmen büyüklendiler. Onlar zaten suçlu bir toplum idi.
Biz de kudretimizin ayrı ayrı delilleri olarak onların üzerine tufan gönderdik, çekirgeler gönderdik, haşerat gönderdik, kurbağalar gönderdik, kan gönderdik. Yine de inad edip büyüklük tasladılar ve suçlu bir topluluk oldular.
Biz de onların üzerine tafsilatlı işaretler olarak tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan yağdırdık! (Yine de) büyüklendiler ve suçlu bir topluluk oldular.
Üzerlerine tufan, çekirge, haşerat, kurbağa ve kan gibi ayrı ayrı işaretler gönderdik. Buna rağmen büyüklük taslamaya devam ettiler ve suçlu bir topluluk oldular.
Bunun üzerine, Biz de ayrı ayrı ayetler* olarak onlara tufan, çekirge, haşarat, kurbağa ve kan gönderdik. Yine de büyüklük taslayıp suçlu bir toplum olmaya devam ettiler.
So We sent them the flood, and the locust, and the lice, and the frogs, and the blood; all detailed signs; but they turned arrogant, they were a criminal people.
And We sent upon them the flood, and the locusts, and the lice, and the frogs, and the blood — proofs set out and detailed — but they had waxed proud and were a people of lawbreakers.
So We sent down on them floods, locusts, lice, frogs and blood, Signs, clear and distinct, but they proved arrogant and were an evildoing people.
Consequently, we sent upon them the flood, the locusts, the lice, the frogs, and the blood - profound signs. But they maintained their arrogance. They were evil people.
So We sent them the flood, and the locust, and the lice, and the frogs, and the blood; all detailed signs; but they turned arrogant, they were a criminal people.
So We sent them the flood, the locust, the lice, the frogs, and the blood; all detailed signs; but they turned arrogant, they were a criminal people.