Onlara, deniz kıyısındaki kasabanın durumunu sor. Hani onlar Cumartesi Günü Yasasını çiğneyerek haddi aşıyorlardı. Balıklar cumartesi günü ortaya çıkıyor, diğer günler ise gelmiyorlardı. Fasıklıkları nedeniyle kendilerini bu şekilde sınıyorduk.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | veselhum | onlara sor | سال |
2 | ani | -ndan | |
3 | l-karyeti | kent(halkın)ın durumu- | قري |
4 | lleti | öyle ki | |
5 | kanet | bulunan | كون |
6 | hadirate | kıyısında | حضر |
7 | l-behri | deniz | بحر |
8 | iz | hani | |
9 | yea'dune | onlar haddi aşıyorlardı | عدو |
10 | fi | ||
11 | s-sebti | Cumartesine | سبت |
12 | iz | ||
13 | te'tihim | onlara gelirdi | اتي |
14 | hitanuhum | balıkları | حوت |
15 | yevme | günü | يوم |
16 | sebtihim | cumartesi | سبت |
17 | şurraan | akın akın | شرع |
18 | ve yevme | gün ise | يوم |
19 | la | ||
20 | yesbitune | cumartesi dışındaki | سبت |
21 | la | ||
22 | te'tihim | gelmezlerdi | اتي |
23 | kezalike | böylece | |
24 | nebluhum | biz onları sınıyorduk | بلو |
25 | bima | ötürü | |
26 | kanu | كون | |
27 | yefsukune | yoldan çıkmalarından | فسق |
Deniz kıyısında bulunan şehir halkının durumunu onlara sor! Hani onlar Cumartesi gününe saygısızlık gösterip haddi aşıyorlardı. Çünkü Cumartesi tatili yaptıkları gün, balıklar meydana çıkarak akın akın onlara gelirdi, Cumartesi tatili yapmadıkları gün de gelmezlerdi. İşte böylece biz, yoldan çıkmalarından dolayı onları imtihan ediyorduk.
Onlara, deniz kıyısında bulunan şehir* (halkının) durumunu sor! Hani balıklar o yöre halkının yasağa uymadığı cumartesi gelmeyip yasağa uydukları cumartesi günü akın akın (bolca) kıyıya geldiklerinde, haddi aşıp (avlanma) yasağını delmişlerdi. İşte biz yoldan çıkmalarından dolayı onları böyle imtihan ediyorduk.*
Onlara deniz kenarındaki topluluktan sor. Hani Cumartesi çalışma yasağını çiğniyorlardı. Cumartesiye uydukları gün balıkları onlara akın akın geliyordu; ancak Cumartesiyi uygulamadıkları gün onlara balık gelmiyordu. Yoldan çıktıkları için onları böyle sınıyorduk.
Onlara, deniz kıyısındaki kasabanın durumunu sor. Hani onlar Cumartesi Günü Yasasını çiğneyerek haddi aşıyorlardı. Balıklar cumartesi günü ortaya çıkıyor, diğer günler ise gelmiyorlardı. Fasıklıkları* nedeniyle kendilerini bu şekilde sınıyorduk.
Onlara deniz kıyısındaki kenti sor; hani Cumartesi günü aşırılık ediyorlardı. Cumartesi günleri balıklar sürülerle geliyor, diğer günlerde gelmiyorlardı. Yoldan çıktıkları için böylece onları, yıpratıcı bir imtihandan geçiriyorduk.
Onlara, deniz kıyısındaki yöreyi sor: Cumartesi yasağı konusunda sınırı aşıyorlardı. Cumartesi günü balıklar akın akın geliyor; yasak günü dışında gelmiyordu. Yoldan çıktıkları için, onları, işte böyle sınıyorduk.
Mesela, sor onlara deniz kıyısındaki mamur kentin halini! Hani onlar, Sebt Günü dışında ortaya çıkmıyorlar diye, Sebt Günü'nde balıkların kendilerine akın akın gelişine tamah ederek Cumartesi geleneğini çiğniyorlardı! Biz, yoldan çıkmaları nedeniyle onları (dünyalığa) işte böyle mübtela ettik.
Sor onlara o deniz kıyısındaki kentin durumunu. Cumartesi günü azıp sınır tanımazlık ediyorlardı. Sebt yaptıkları gün balıkları onlara akın akın gelirdi; sebt yapmadıklarında ise onlara gelmezdi. Yoldan sapmaları yüzünden onları böyle imtihan ediyorduk.
Bir de onlara deniz kıyısındaki şehri(n uğradığı sonucu) sor. Hani onlar cumartesi (yasağını çiğneyerek) haddi aşmışlardı. 'Cumartesi günü iş yapma yasağına uyduklarında', balıkları onlara açıktan akın akın geliyor, 'cumartesi günü iş yapma yasağına uymadıklarında' ise, gelmiyorlardı. İşte biz, fıska sapmaları dolayısıyla onları böyle imtihan ediyorduk.
Onlara, o denizin bir iskelesi olan o şehrin başına gelenleri sor! O vakit cumartesi yasağına riayet etmiyorlardı. Cumartesi tatili yaptıkları gün balıklar, yanlarına akın akın geliyorlardı. Cumartesi tatili yapmayacakları gün ise gelmiyorlardı. İşte Biz onları günah işlemeleri sebebiyle böyle sınava çekiyorduk!
(Sözgelimi,) onlara denizin kıyısındaki o kasaba hakkında sor; ahalisi, (av için gözledikleri) balıkların (nedense) hep vecibelerine uymaları gereken Sebt günü suları yararak çıkageldiklerini görünce, Sebt günü dışında ortaya çıkmıyorlar bahanesiyle tutup, Sebt gününün örfünü nasıl çiğnerlerdi! Biz onları işledikleri kötülükler sebebiyle işte böyle deniyorduk.
(Ey Muhammed!) Onlara, deniz kıyısında bulunan kent halkının durumunu sor. Hani onlar Cumartesi (yasağı) konusunda haddi aşıyorlardı. Zira tatil yaptıkları Cumartesi günü balıklar onlara akın akın geliyor, tatil yapmadıkları (diğer) günlerde ise gelmiyorlardı. İşte onları yoldan çıkmaları sebebiyle böyle imtihan ediyorduk.
Sor onlara, o denizin hadaret, bir iskelesi olan o şehrin başına geleni, o vakit Sebtte tecavüz ediyorlardı: o vakit ki Sebt -ıbadet için ta'tıl- yaptıkları gün balıkları yanlarına akın akın geliyorlardı, Sebt yapmıyacakları gün ise gelmiyorlardı, işte biz onları fasıklıkları sebebiyle böyle imhitana çekiyorduk
Onlara, deniz kıyısında bulunan kent(halkın)ın durumunu sor. Hani onlar Cumartesine saygısızlık edip haddi aşıyorlardı. Çünkü Cumartesi (tatil) yaptıkları gün, balıkları onlara akın akın gelirdi. Cumartesi (tatil) yapmadıkları gün balıkları gelmezlerdi. Biz onları yoldan çıkmalarından ötürü böyle sınıyorduk.
Bir de onlara deniz kıyısındaki şehri(n uğradığı sonucu) sor. Hani onlar cumartesi (yasağını çiğneyerek) sınırı aşmışlardı. 'Cumartesi günü iş yapma yasağına uyduklarında' balıkları onlara açıktan akın akın geliyor, 'Cumartesi günü iş yapma yasağına uymadıklarında' ise gelmiyorlardı. İşte biz, fasık olmaları dolayısıyla onları böyle sınıyorduk.
(Habibim), onlara denizin yakınında, (sahilde) ki o kasabayı (onun haalini ve ehalisinin başına gelenleri) sor. Hani onlar cumartesi gününün hürmetini ihlal ederek haddi aşmışlardı. Çünkü cumartesi ta'tili yapdıkları gün balıklar akın akın meydana çıkarak yanlarına geliyordu. Cumartesi ta'tili yapmayacakları gün ise gelmiyordu, işte biz, itaatdan çıkmakda olduklarından dolayı kendilerini böylece imtihan ediyorduk.
Onlara; denizin kıyısındaki o kasabanın durumunu sor. Hani onlar, cumartesi gününü ihlal ederek haddi aşmışlardı. Zira cumartesi günleri balıkları sürüyle geliyor, cumartesi tatili yapmayacakları gün ise gelmiyordu. İşte biz, fasıklık eder oldukları için onları böylece imtihan ediyorduk.
Onlara deniz kenarındaki cumartesi yasağını çiğneyen kasabayı sor! Onlara avları cumartesi günlerinde akın akın geliyor, yasakları olmayan günlerde gelmiyorlardı. İşte onları fasıklık ettikleri için böyle imtihan ediyorduk.
Bir de onlara o deniz kıyısında bulunan şehir halkının başına gelenleri sor. Hani onlar sebt (cumartesi) gününün hükmüne saygısızlık edip Allah'ın koyduğu sınırı çiğniyorlardı. Şöyle ki: Sebt gününün hükmünü gözettiklerinde balıklar yanlarına akın akın geliyordu;Sebt gününün hükmüne riayet etmedikleri gün ise gelmiyordu. İşte fasıklıkları, yoldan çıkmaları sebebiyle onları böyle imtihan ediyorduk.
Onlara, deniz kıyısında olan şehir halkından sor!.. Hani Sebt'te (Cumartesi gününde balık avlayarak) haddi aşmışlardı. . . Çünkü balıklar, Sebt gününde bollaşıp ortaya çıkardı da; diğer günler görünmezdi! Yoldan çıkmaları yüzünden, onları böyle denedik.
Onlara deniz kenarındaki topluluktan sor. Hani Cumartesi çalışma yasağını çiğniyorlardı. Cumartesiye uydukları gün balıkları onlara akın akın geliyordu; ancak Cumartesiyi uygulamadıkları gün onlara balık gelmiyordu. Yoldan çıktıkları için onları böyle sınıyorduk.
Onlara, deniz kıyısındaki kasabanın durumunu sor. Hani onlar cumartesi günü yasasını çiğneyerek haddi aşıyorlardı. Balıklar cumartesi günü ortaya çıkıyor, diğer günler ise gelmiyorlardı. Fasıklıkları* nedeniyle kendilerini bu şekilde imtihan ediyorduk.
And ask them about the town which was by the sea, after they had transgressed the Sabbath; their fish would come to them openly on the day of their Sabbath, and when they are not in Sabbath, they do not come to them! It is such that We afflicted them for what they corrupted.
And ask thou them about the town that was by the sea, when they transgressed the Sabbath, when their fish came to them openly on the day of their Sabbath. But on the day they had no Sabbath, they came not to them. Thus did We try them, because they were perfidious.
Ask them about the town which was by the sea when they broke the Sabbath – when their fish came to them near the surface on their Sabbath day but did not come on the days which were not their Sabbath. In this way We put them to the test because they were deviators.
Remind them of the community by the sea, who desecrated the Sabbath. When they observed the Sabbath, the fish came to them abundantly. And when they violated the Sabbath, the fish did not come. We thus afflicted them, as a consequence of their transgression.
And ask them about the town which was by the sea, after they had transgressed the Sabbath; their fish would come to them openly on the day of their Sabbath, and when they are not in Sabbath, they do not come to them! It is such that We afflicted them for what wickedness they were in.
Ask them about the town which was by the sea, after they had transgressed the Sabbath; their fish would come to them openly on the day of their Sabbath, and when they were not in Sabbath, they would not come to them! It is such that We afflicted them for what they corrupted.