Biz insanı gerçekten zorluk arasında yarattık.
Biz, insanı zorluklar içinde yarattık.
Şüphesiz ki biz insanı zorluklar konusunda (dayanıklı) yarattık.
İnsanı zorluklar arasında (direnmesi için) yarattık.
Biz insanı gerçekten zorluk arasında yarattık.
İnsanı, zorlukları aşacak güçte yaratmışızdır.
Gerçek şu ki, insanı, zorluklar için yarattık.
Hakikaten Biz insanoğlunu farklı meşakkatlere dayanıklı yarattık.
Biz insanı gerçekten bir sıkıntı ve zorluk içinde yarattık.
Andolsun, biz insanı bir zorluk içinde yarattık.
gerçekten Biz insanı bir sıkıntı içinde yarattık.
Gerçek şu ki, Biz insanı acı, sıkıntı ve imtihan (ile yüklü bir hayat)a gönderdik.
(1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke'ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık.
Hakikaten biz insanı bir meşakkat içinde yarattık
Biz insanı zorluk arasında yarattık.
Andolsun, biz insanı bir zorluk içinde yarattık.
ki biz insanı, andolsun, meşakkat içinde yaratdık.
Biz, insanı gerçekten meşakkat içinde yarattık.
İnsanı dosdoğru/dayanıklı olarak yaratmışızdır.
Biz insanı, imtihan ve çile yüklü bir hayata gönderdik.
(Andolsun) ki, insanı sıkıntılı aşamalar içinde yarattık!
İnsanı zorluklar arasında (direnmesi için) yarattık.
Biz insanı gerçekten zorluk arasında yarattık.
We have created man to struggle.
We have created man into adversity.
We created man in trouble.
We created the human being to work hard,
We have created man in struggle.
We have created the human being to struggle.