İman edip, salihatı yapanları; içlerinde ırmaklar akan cennetler ile müjdele. Onlara ne zaman yiyecek bir şey sunulsa: "Bu daha önce rızıklandığımız şeydir." derler. Oysa bu onlara benzer olarak verilmiştir. Onlar için arındırılmış eşler vardır. Ve onlar, orada kalıcıdırlar.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve beşşiri | ve müjdele | بشر |
2 | ellezine | kimseleri | |
3 | amenu | inanan | امن |
4 | ve amilu | ve işleyen | عمل |
5 | s-salihati | salih işler | صلح |
6 | enne | muhakkak | |
7 | lehum | onlar için vardır | |
8 | cennatin | cennetler | جنن |
9 | tecri | akan | جري |
10 | min | -ndan | |
11 | tehtiha | altları | تحت |
12 | l-enharu | ırmaklar | نهر |
13 | kullema | her | كلل |
14 | ruziku | rızıklandırıldıklarında | رزق |
15 | minha | onlardaki | |
16 | min | -den | |
17 | semeratin | meyve | ثمر |
18 | rizkan | rızk olarak | رزق |
19 | kalu | derler | قول |
20 | haza | Bu | |
21 | llezi | şeydir | |
22 | ruzikna | rızıklandığımız | رزق |
23 | min | -den | |
24 | kablu | daha önce | قبل |
25 | ve utu | verilmiştir | اتي |
26 | bihi | onlara | |
27 | muteşabihen | ona benzer | شبه |
28 | velehum | Onlar için vardır | |
29 | fiha | orada | |
30 | ezvacun | eşler | زوج |
31 | mutahheratun | tertemiz | طهر |
32 | ve hum | ve onlar | |
33 | fiha | orada | |
34 | halidune | ebedi kalacaklardır | خلد |
İman edip de yararlı iş yapanları,içinden ırmaklar akan cennetlerle müjdele! Kendilerine cennette meyve nimeti verildiğinde,"Bu, daha önce de dünyada yediğimize benziyor; bunun benzeri bize verilmişti" diyecekler. Orada onların, her türlü pislikten arınmış tertemiz eşleri olacak ve orada süreli olarak kalacaklardır.
İman edip iyi işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! Oradan (cennetlerdeki) herhangi bir meyveden kendilerine her ne zaman rızık verilirse, "Bu, bize daha önce verilmişti." demiş (olacaklar)dır. Bu (rızık)lar onlara (dünyadakine) benzer olarak verilecektir. Onlar için orada (cennetlerde) tertemiz eşler de vardır ve onlar orada ebedî kalıcıdır.
Gerçeği onaylayıp erdemli davrananları, içlerinde ırmaklar akan bahçelerle müjdele. Kendilerine oradaki ürünlerden rızıklar sunulduğunda "Bu, daha önce bize sunulan nimetlerdir" derler. Böylece, kendilerine mecazi tanımlar (benzetmeler) verilir. Onlar için orada tertemiz eşler vardır ve onlar orada ebedi kalıcıdırlar.
İman edip, salihatı yapanları; içlerinde ırmaklar akan cennetler ile müjdele. Onlara ne zaman yiyecek bir şey sunulsa: "Bu daha önce rızıklandığımız şeydir." derler. Oysa bu onlara benzer olarak verilmiştir. Onlar için arındırılmış eşler vardır. Ve onlar, orada kalıcıdırlar.
İnanan ve iyi işleri yapanlara da müjde ver: İçinden ırmaklar akan bahçeler onlar içindir. Kendilerine hangi üründen sunulsa: "Bu bize daha önce de sunulmuştu." derler; ama onlara onun bir benzeri verilir. Orada kusursuz hale getirilmiş eşleri de olur ve ölümsüz olarak kalırlar.
İnanmış olarak erdemli edimler yapanlara, sevinçli haberi ver; onlar için, altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Onlara sunulan bu ürünlerin her verilişinde, "Daha önce tattığımız şey!" derler. Çünkü benzer biçimde, bu onlara verilmişti. Onlar için, orada tertemiz eşler vardır ve sürekli orada kalacaklardır.
İman eden ve bu imanla uyumlu iyilikler işleyen kimseleri zemininden ırmaklar çağlayan cennetlerle müjdele! Her zaman oranın nimetlerinden ikram olarak onlara sunulsa "Bunlar bize daha önce bahşedilenlerin aynısıymış" diyecekler. Oysa ki bu, o nimetlerin çağrıştırdığı belli belirsiz bir benzerlik. Ve onlar için cennette tertemiş eşler olacak ve onlar orada kalıcıdırlar.
İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üretenlere şunu müjdele: Kendileri için, altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Onlardaki herhangi bir meyvadan bir rızk olarak her nasiplendirildiklerinde, şöyle diyeceklerdir: "İşte bu, daha önce rızklandırıldığımız şey!" Bu rızk onlara buna benzer şekilde verilmişti. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada sürekli kalacaklardır.
(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır.
İman edip iyi amel işleyenleri müjdele! Kendileri için altlarından ırmaklar akan cennetler var. Onlara her hangi bir meyveden bir rızık yedirilince onlar, her defasında: "Bu bizim önceden yediğimiz şeydir." diyecekler; oysa ona benzer olarak sunulacaklar. Kendileri için orada tertemiz zevceler de var. Onlar orada ebedi kalacaklar.
Ama imana ermiş olup doğru ve yararlı işler yapanlara, içlerinden ırmaklar akan has bahçelerin kendilerine ait olacağını müjdele! Onlara ne zaman rızık olarak oradan bazı ürünler bahşedilse, "Bunlar, bize daha önce bahşedilenlerin aynısıymış" diyecekler. Çünkü onlara o(geçmişte tadılanlar)ı hatırlatacak şeyler verilecek. Onlar, orada tertemiz eşler bulacaklar ve orayı mesken edinecekler.
İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, "Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!" diyecekler. Halbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
iman edip salih ameller işliyenlere ise müjdele: Kendileri için altından ırmaklar akar cennetler var, onlardan: hangi bir semereden bir rızk rızıklandıkça onlar, her def'asında "ha! bu bizim önceden merzuk olduğumuz" diyecekler ve ona öyle müteşabih olarak sunulacaklar, kendileri için orada pak, çok pak zevceler de var, hem onlar orada ebedi kalacaklar
İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıkça: "Bu, daha önce de rızıklandığımız şeydir, (dünyada iken de bu rızıktan yemiştik)" derler. (Cennetteki bu rızık), onlara, o(dedikleri)ne benzer verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır ve onlar orada ebedi kalacaklardır.
İnanıp salih amellerde bulunanları müjdele: Gerçekten onlar için içlerinden / altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızk olarak bu ürünlerden (min semeretin rizkan) yedirildiğinde "Bu, daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu onlara (dünyadakine) benzer (müteşabihe) olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz (halidun) kalıcıdırlar.
(Habibim) iman eden, bir de güzel güzel amel (ve hareketlerde bulunan kimselere muştula ki altlarından ırmaklar akan cennetler onların. Kendilerine ne zaman onlardan bir meyva rızk olarak yedirilse her defasında "ha, bu, evvelce de (dünyada) rızıklandığımız (yediğimiz) şeydi" diyecekler Ve o rızk (renkde, şekilde) birbirinin benzeri, (fakat tatda, keyfiyyetde başka başka ve çok yüksek ve müstesna kıymetlerde) olmak üzere kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de onların. Hem orada onlar daim de kalıcıdırlar.
İman eden, salih ameller işleyenlere; altından ırmaklar akan cennetlerin kendileri için olduğunu müjdele. Onlara ne zaman bunlardan bir meyve rızık olarak verilirse bu, evvelce rızıklandığımız şeydi, derler. Onlara birbirine benzeyen (böyle nimetler) verilecek. Onlar için orada temiz eşler de vardır. Hem onlar orada temelli kalıcıdırlar.
İman edenler ve doğruları yapanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele!.. Ne zaman oradaki meyvelerden rızıklandırılsalar: -Bu, daha önce de rızıklandığımız şey! diyecekler. O meyveler kendilerine dünyadakilerin bir benzeri olarak verilecektir ve orada onlar için tertemiz eşler de vardır ve onlar orada ebedi kalacaklardır.
İman edip makbul ve güzel işler yapanları müjdele: Onlara içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Öyle cennetler ki, ne zaman meyvelerinden kendilerine bir şey ikram edilirse: "Bu, daha önce de dünyada yediğimiz şey!" diyecekler. Oysa bu, onların aynısı olmayıp, benzeri olarak kendilerine sunulacaktır. Orada onların tertemiz eşleri de olacak ve onlar orada devamlı kalacaklardır.
İman edip hakikati yaşamayı sağlayacak fiiller ortaya koyanları müjdele, ki onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler (Allah Esma'sının açığa çıkışının seyredildiği ortamda sürekli oluşan ilimler) vardır. Bu rızıktan rızıklandıkça (bu müşahede içinde): "Bu daha önceden de tattığımız gibi bir şey" derler. Bu önce tattıklarına benzer. Orada, sonsuza dek şirk kirinden arınmış eşleri iledirler!
İnanıp erdemli davrananları, içlerinde ırmaklar akan cennetlerle (bahçelerle) müjdele. Kendilerine oradaki ürünlerden rızıklar sunulduğunda 'Bu, daha önce bize sunulan nimetlerdir,' derler. Böylece, kendilerine mecazi tanımlar (benzetmeler) verilir. Onlar için orada tertemiz eşler vardır ve onlar orada ebedi kalıcıdırlar.
İman edip, salihatı yapanları; içlerinde ırmaklar akan cennetler ile müjdele. Onlara ne zaman yiyecek bir şey sunulsa: "Bu daha önce rızıklandığımız şeydir." derler. Oysa bu onlara benzer olarak verilmiştir. Onlar için arındırılmış eşler vardır. Ve onlar, orada kalıcıdırlar.
And give good news to those who believe and do good works, that they will have gardens with rivers flowing beneath. Every time they receive of its fruit, they Say: "This is what we have been provisioned before," and they are given its likeness. And there they will have pure spouses, and in it they will abide.
And bear thou glad tidings to those who heed warning and do righteous deeds, that they have gardens beneath which rivers flow; whenever they are provided with the fruit thereof they say: “This is what we were provided with before”; and they are given thereby a likeness; and they have therein purified spouses; and they abide therein eternally.
Give the good news to those who have iman and do right actions that they will have Gardens with rivers flowing under them. When they are given fruit there as provision, they will say, ‘This is what we were given before.’ But they were only given a simulation of it. They will have there spouses of perfect purity and will remain there timelessly, for ever.
Give good news to those who believe and lead a righteous life that they will have gardens with flowing streams. When provided with a provision of fruits therein, they will say, "This is what was provided for us previously." Thus, they are given allegorical descriptions. They will have pure spouses therein, and they abide therein forever.
And give good news to those who believe and do good works that they will have estates with rivers flowing beneath them. Every time they receive a provision of its fruit, they say: "This is what we have been provisioned before," and they are given its likeness. And there they will have pure mates, and in it they will abide.
Give good news to those who acknowledge and promote reforms, that they will have gardens with rivers flowing beneath. Every time they receive of its fruit, they say, "This is what we have been provisioned before," and they are given its likeness/allegories. Moreover, there they will have pure spouses, and there they will abide.