İşte bunlar, kendilerine Kitap, Hüküm ve Nubuvvet verdiğimiz kimselerdir. Eğer onlar, bunları küfrederse, yerlerine bunları küfretmeyecek bir halkı vekil etmişizdir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ulaike | İşte onlar | |
2 | ellezine | kimselerdir | |
3 | ateynahumu | verdiğimiz | اتي |
4 | l-kitabe | Kitap | كتب |
5 | velhukme | ve hüküm | حكم |
6 | ve nnubuvve te | ve nebilik | نبا |
7 | fein | eğer | |
8 | yekfur | inkar ederse | كفر |
9 | biha | bunları | |
10 | ha'ula'i | şimdi şunlar | |
11 | fekad | mukakkak | |
12 | vekkelna | biz vekil bırakmışızdır | وكل |
13 | biha | bunlara | |
14 | kavmen | bir toplumu | قوم |
15 | leysu | bunları etmeyecek | ليس |
16 | biha | ||
17 | bikafirine | inkar | كفر |
İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Eğer kafirler bunları inkar ederlerse, şüphesiz, yerlerine bunları inkar etmeyecek bir toplum getiririz.
İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet (doğru hüküm verme yeteneği) ve peygamberlik verdiğimiz kişilerdir.* Onlar (kâfirler) bunları inkâr ederse elbette yerlerine bunları inkâr etmeyecek bir toplum getiririz.
İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer şu halk, bunları inkar ederse, biz onları inkar etmeyecek bir toplumu yerlerine geçiririz.
İşte bunlar, kendilerine Kitap, Hüküm ve Nubuvvet* verdiğimiz kimselerdir. Eğer onlar, bunları küfrederse*, yerlerine bunları küfretmeyecek* bir halkı vekil etmişizdir.
Adı geçenler, kendilerine kitap, hikmet ve nebilik verdiğimiz kimselerdir. Eğer şu insanlar bütün bunları görmezlik ederlerse, biz onları, görmezlik etmeyecek bir topluluğun korumasına bırakırız.
İşte Onlar, kitap, bilgelik ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Bunlar, yine de Onu inkar ederlerse, artık, Onu inkar etmeyecek bir toplumu yerlerine getiririz.
(Ne ki) Biz onlara vahiy, (onunla) hükmederek yetenek ve peygamberlik verdik. Eğer onlar bu hakikatleri inkar ediyorlarsa, iyi bilsinler ki Biz (çoktan) onların yerine başka bir topluluğu vekil kıldık: onlar asla bu hakikatlerin inkarcısı olmazlar;
İşte bunlardır kendilerine kitap, hükmetme gücü ve peygamberlik verdiklerimiz. Şimdi şu insanlar bütün bunları inkar ederlerse biz, bunları inkar etmeyecek bir topluluğu onlara vekil ederiz.
Bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer bunları tanımayıp küfre sapıyorlarsa, andolsun, biz buna (karşı) inkara sapmayan bir topluluğu vekil kılmışızdır.
İşte bunlar, kendilerine kitap, hüküm ve peygamberlik verdiğimiz kimseler! Şimdi şu karşıdakiler buna inanmıyorlarsa, yerlerine bunları inkar etmeyen bir milleti getirmişizdir!
(Ama) Biz, onlara vahyi, sağlam muhakemeyi ve peygamberliği bahşettik. Ve şimdi inançsızlar bu hakikatleri inkar etmeyi tercih edebilirler, (ama bilin ki) Biz onları, asla reddetmeyecek olan insanlara bahşetmekteyiz;
Onlar kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Eğer şunlar (inanmayanlar) bunları tanımayıp inkar ederlerse, biz onları inkar etmeyecek olan bir kavmi, onlara vekil kılmışızdır.
İşte bunlar kendilerine kitab, huküm, nübüvvet verdiğimiz kimseler, şimdi şu karşıdakiler buna körlük ediyorlarsa biz ona körlük etmiyen bir ümmeti müvekkel kılmışız
İşte onlar, kendilerine Kitap, hüküm ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Şimdi şunlar, (yani Kureyş kavmi), bunları inkar ederse, (bilsinler ki) biz, bunları inkar etmeyecek (koruyacak) bir toplumu, bunlara vekil bırakmışızdır.
Bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer bunlara küfrederlerse, andolsun, biz buna (karşı) kafir olmayan bir topluluğu vekil kılmışızdır / kılarız.
Onlar, kendilerine kitab, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizde. Şimidi bunlar (Kureyş kavmi) bunları (bu delilleri) tanımayıb da kafir olurlarsa (zaten) biz ona, bunu inkar etmeyen bir kavmi vekil (ve me'mur) kılmışızdır.
Onlar; kendilerine kitab, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Şimdi bunlar, onları tanımayıp da küfrederlerse; Biz, onu inkar etmeyen bir kavmi buna vekil kılmışızdır.
Kendilerine kitap, hüküm ve peygamberlik verdiğimiz işte bu kimselerdir. Bunu işte onlar inkar ederse, biz de onları inkar etmeyecek bir kavmi vekil kılarız.
İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet, hükümranlık ve nübüvvet verdiğimiz şahsiyetlerdir. Şimdi o müşrikler bu nübüvveti inkar ederlerse, biz nübüvveti inkar etmeyip ona sahip çıkan bir topluluk görevlendiririz.
İşte Onlar, kendilerine Kitap (Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsi), Hüküm ve Nübüvvet verdiğimiz kimselerdir.. . Eğer onlar (halk) bu verdiklerimizi inkar ederlerse; bütün bunları inkar etmeyecek bir halkı onlara vekil kılarız.
İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer şu halk, bunları inkar ederse, biz onları inkar etmeyecek bir toplumu yerlerine geçiririz.
İşte bunlar, kendilerine Kitap, Hüküm ve Nübüvvet* verdiğimiz kimselerdir. Eğer onlar, bunları inkar ederlerse, yerlerine bunları inkar etmeyecek bir kavmi vekil etmişizdir.
Those to whom We have given the Scripture, and the law, and the prophethood, if they reject it, then We will entrust it to a people who will not reject it.
Those are they to whom We gave the Writ and judgment and prophethood; so if these deny them, We have already entrusted them to people who do not deny them.
They are the ones to whom We gave the Book, Judgement and Prophethood. If these people reject it We have already entrusted it to a people who did not.
Those were the ones to whom we have given the scripture, wisdom, and prophethood. If these people disbelieve, we will substitute others in their place, and the new people will not be disbelievers.
Those to whom We have given the Book, and the law, and the prophethood, if they reject it, then We will entrust it to a people who will not reject it.
Those to whom We have given the book, the law, and the prophethood, if they reject it, then We will entrust it to a people who will not reject it.