Ve ant olsun ki Biz, zikirden sonra zeburda, arza salih kullarımızın varis olacağını yazdık.
Andolsun Zikir'den/Tevrat'tan sonra Zebur'da da, "Yeryüzüne iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık.
Yemin olsun ki Zikr'den (Tevrat'tan) sonra Zebur'da da "Yeryüzüne iyi kullarım vâris olacaktır." diye yazmıştık.*
Zikir'den sonra Zebur'da da, "Yeryüzüne benim erdemli kullarım varis olacak" diye yazıp belirtmiştik.*
Ve ant olsun ki Biz, zikirden* sonra zeburda*, arza* salih* kullarımızın varis olacağını yazdık.
O zikirden (levh-i mahfuzdan) sonra bütün kitaplara* da şunu yazdık: "Yeryüzü iyi kullarıma kalacaktır."
Gerçek şu ki, öğretiden sonra, Zebur'da, şöyle yazdık: "Erdemli kullarım, yeryüzüne kalıtçı olacaktır!"*
Ve doğrusu Biz, hatırlatıcı mesajların ardından, bütün ilahi vahiylerin hikmet yüklü sayfasına "(Tekrar yarattığımız) bu yerin varisi salih kullarım olacak" diye yazmışız.
Yemin olsun, zikirden sonra Zebur'da şunu yazmıştık: Yeryüzüne benim iyilik ve barış seven kullarım varis olacaktır.
Andolsun, biz Zikir'den sonra Zebur'da da: "Şüphesiz Arz'a salih kullarım varisçi olacaktır" diye yazdık.
Andolsun ki, Tevrat'tan sonra Zebur'da da yazmıştık ki: " Muhakkak yeryüzüne benim iyi kullarım varis olacaktır."
Ve gerçek şu ki, (insanı) uyarıp öğüt verdikten sonra hikmetlerle dolu bütün ilahi kitaplarda yeryüzüne dürüst ve erdemli kullarımın varis olacağını kaydettik;
Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebur'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık.
Şanım hakkı için zikirden sonra Zeburda da yazmıştık: ki her halde Arz, ona benim salih kullarım varis olacaktır
Andolsun Tevrat'tan sonra Zebur'da da: "Arza mutlaka iyi kullarım varis olacak (bu yer onların eline geçecek)" diye yazmıştık.
Andolsun biz zikirden sonra Zebur'da da: "Şüphesiz arza salih kullarım varisçi olacaktır" diye yazdık.
Andolsun, Tevratdan sonra Zebur da da yazmışızdır ki arza (ancak) saalih kullarım mirascı olur.
Andolsun ki; Zikir'den sonra Zebur'da da yazdık ki: Yeryüzüne ancak salih kullarım varis olur.
Zikir (Tevrat)'den sonra Zebur'da da yeryüzüne salih kullarımın mirasçı olacağını yazmıştık.
Şu kesindir ki Biz Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zeburda da: "Dünyaya salih kullarım varis olacaklar. Dünya onlara kalacak" diye yazmışızdır.
Andolsun ki Zikir'den (önceki hatırlatıcı bilgilerden sonra) sonra Zebur'da (Hikmetler Bilgisi) da yazdık ki: "Arza (bedende Esma kuvveleriyle tasarrufa), Benim salaha ermiş kullarım (velayet hakikati) varis olur!"
Zikir'den sonra Zebur'da da, 'Yeryüzüne benim erdemli kullarım varis olacak,' diye yazıp belirtmiştik.
Ve ant olsun ki Biz, Zikir'den* sonra Zebur'da*, arza* salih* kullarımızın varis olacağını yazdık.
And We have written in the Psalms: "After the remembrance, that the Earth will be inherited by My servants who do good. "
And We decreed in the Psalms after the remembrance: “My righteous servants will inherit the earth.”
We wrote down in the Zabur, after the Reminder came: ‘It is My slaves who are salihun who will inherit the righteous. ’
We have decreed in the Psalms, as well as in other scriptures, that the earth shall be inherited by My righteous worshipers.
And We have written in the Psalms: "After the remembrance, that the earth will be inherited by My servants who do good."
We have written in the Psalms: 'After the reminder, the earth will be inherited by My servants who do good.'