Sonra onlara verdiğimiz söze bağlı kaldık. Onları ve hak eden kimseleri kurtardık. Müsrifleri ise yok ettik.
Sonra biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Onları ve dilediklerimizi kurtardık. Aşırı gidenleri de helak ettik.
Sonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getirmiştik; böylece hem onları hem de dilediğimiz (layık olan) kişileri kurtarmış; haddi aşanları da helak etmiştik.
Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik; onları dilediklerimizle birlikte kurtardık; aşırı gidenleri de helak ettik.
Sonra onlara verdiğimiz söze bağlı kaldık. Onları ve hak eden kimseleri* kurtardık. Müsrifleri* ise yok ettik.
Sonunda onlara verdiğimiz sözü tuttuk; onları ve kurtulmasını tercih ettiklerimizi kurtardık. Aşırı gidenleri de etkisizleştirdik.
Sonra, Onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik; Onları ve dilediklerimizi kurtardık. Ölçüyü aşanları da yıkıma uğrattık.
Nitecede Biz onlara verdiğimiz sözü tuttuk; bunun sonucunda onları ve dilediklerimi kurtarıp, (hayatlarını) amaçsızca harcayanları ise helak ettik.
Sonra onlara verilen söze sadık kaldık da onları ve dilediklerimizi kurtardık. Ve israfa saplanıp haddi aşanları helak ettik.
Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da ölçüsüz davrananları yıkıma uğrattık.
Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık; aşırı gidenleri helak ettik.
Sonuç olarak, Biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik ve bunun için kendilerini ve dilediğimiz kimseleri kurtardık; ama kendi kendilerini ziyan edenleri ise yok ettik.
Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Kendilerini ve dilediğimiz kimseleri kurtardık. Haddi aşanları ise helak ettik.
Sonra onlara olan va'de sadık olduk da kendilerini ve dilediklerimizi necata çıkarıp müsrifleri helak ettik
Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, onları ve dilediklerimizi kurtardık, aşırı gidenleri helak ettik.
Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da ölçüsüz davrananları yıkıma uğrattık.
Sonra biz onlara olan va'd (imiz) in doğruluğunu gösterdik de hem kendilerini, hem kimleri diliyorsak onları kurtardık. İftiracıları ise helak etdik.
Nihayet onlara verdiğimiz sözün doğruluğunu gösterdik. Kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık, aşırı gidenleri de yok ettik.
Onlara verdiğimiz sözü tuttuk, onları ve dilediklerimizi kurtardık, gaflet ve cehalette diretenleri de helak ettik.
Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Onları ve beraberlerinde bulunan dilediğimiz kullarımızı kurtardık, haddi aşanları ise helak ettik.
Sonra Onlara bildirimimizi gerçekleştirdik; Onları ve dilediğimiz kimseleri kurtarıp, müsrifleri helak ettik.
Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik; onları dilediklerimizle birlikte kurtardık; aşırı gidenleri de helak ettik.
Sonra onlara verdiğimiz söze bağlı kaldık. Onları ve dilediğimiz kimseleri* kurtardık. Aşırı gidenleri ise yok ettik.
Then We fulfilled the promise to them, so We saved them and whom We pleased, and We destroyed those who transgressed.
Then fulfilled We the promise to them, and delivered them and whom We wished, and destroyed the committers of excess.
But We kept Our promise to them and rescued them and those We willed, and destroyed the profligate.
We fulfilled our promise to them; we saved them together with whomever we willed, and annihilated the transgressors.
Then We fulfilled the promise to them, so We saved them and whom We pleased, and We destroyed those who transgressed.
Then We fulfilled the promise to them, so We saved them and whom We pleased, and We destroyed those who transgressed.