Dirilerle ölüler bir değildir. Kuşkusuz ki Allah, hak edene duyurur. Sen mezarlarda olanlara asla duyuramazsın.
-Görmeyen ile gören, karanlık ile aydınlık, gölge ile sıcak bir olmaz. Diriler ile ölüler de bir olmaz. Şüphesiz ki Allah dileyene işittirir. Sen kabirdekilere işittiremezsin.
(19, 20, 21, 22) Kör ile gören, karanlıklar ile aydınlık, (serinletici) gölge ile (kavurucu) sıcak ve diriler ile ölüler bir olamaz.* Şüphesiz ki Allah dileyene (layık gördüğüne) duyurur. Sen (aklı) mezarlarda olanlara (gerçeği) duyuramazsın.*
Ne de diriler ile ölüler birdir. ALLAH, kim/kimi dilerse ona işittirir. Sen mezarlarda bulunanlara işittiremezsin.*
Dirilerle ölüler bir değildir. Kuşkusuz ki Allah, hak edene* duyurur. Sen mezarlarda olanlara asla duyuramazsın.
Dirilerle ölüler de eşit olmaz. Allah dinlemeyi tercih edene dinletir. Sen kabirlerde olanlara bir şey dinletemezsin.
Diriler ile ölüler de bir olmaz. Kuşkusuz, Allah, dilediğine duyurur. Oysa sen, mezarlarda bulunanlara duyuramazsın.
ne de (manen) dirilerle ölüler bir olurlar.Şu kesin ki Allah, işitmeyi dileyene işittirir, fakat sen mezardakiler (gibi manen) ölmüş olanlara asla işittiremezsin:
Diriler de eşit olmaz, ölüler de. Allah dilediğine/dileyene işittirir. Ama sen, kabirlerdekilere işittiremezsin!
Diri olanlarla ölüler de bir değildir. Gerçekten Allah, dilediğine işittirir; sen ise kabirlerde olanlara işittirecek değilsin.
Ölülerle diriler de eşit olmaz. Gerçi Allah her dilediğine işittirirse de sen kabirdekilere işittirecek değilsin.
ve ne de yaşayan ile (kalben) ölmüş bulunan. Şüphen olmasın ki (ey Muhammed,) Allah dilediğine işittirir, halbuki sen mezarlardaki (ölüler gibi kalben ölmüş)lere işittiremezsin.
Diriler ile ölüler de bir olmaz. Allah, dilediğine işittirir. Sen, kabirde bulunanlara işittirecek değilsin.
Ölüler de müsavi olmaz diriler de, gerçi Allah her dilediğine işittirirse de sen kabirlerdekine işittirecek değilsin
Dirilerle, ölüler de bir olmaz. Allah dilediğine işittirir; yoksa sen kabirlerde bulunanlara işittirecek değilsin.
Diri olanlarla ölüler de bir değildir. Gerçekten Tanrı, dilediğine işittirir; sen ise kabirlerde olanlara işittirecek değilsin.
(Hulasa:) Dirilerle ölüler bir olmaz. Şübhesiz ki Allah kimi dilerse ona (hakıykatları) duyurur. Sen kabirlerde olanlara da işitdirecek değilsin a!..
Diriler ile ölüler de bir değildir. Muhakkak ki Allah; dilediğine işittirir. Sen; kabirlerde olanlara işittirecek değilsin.
Dirilerle ölüler de bir değildir. Allah dilediğine işittirir. Sen kabirlerde olanlara işittiremezsin.
(19-22) Görenle görmeyen (ama) bir olmaz. Karanlıklarla aydınlık, gölge ile sıcak, dirilerle ölüler de bir olmaz! (müminlerle kafirler bir olmaz). Allah, dilediğine hakkı işittirir, sen kabirde olanlara sesini elbette işittiremezsin.
Diriler (hakikat ilmi) ile ölüler (kendini vefat edince yok olacak sanan bedenliler) de bir olmaz! Muhakkak ki Allah dilediğine işittirir.. . Sen, kabirlerin içindeki (kozalarının - beyinlerinin içindeki dünyalarında yaşayıp kendini bununla kilitlemiş) kimselere işittirme işlevine sahip değilsin!
Ne de diriler ile ölüler birdir. ALLAH, kim/kimi dilerse ona işittirir. Sen mezarlarda bulunanlara işittiremezsin.
Dirilerle ölüler bir değildir. Kuşkusuz ki Allah, dileyene* duyurur. Sen mezarlarda olanlara asla duyuramazsın.
Nor equal are the living and the dead; God causes whomever He wills to hear. And you cannot make those who are in the graves hear.
And not equal are the living and the dead. God makes hear whom He wills; and thou canst not make hear those in the graves —
The living and dead are not the same. Allah makes anyone He wills hear but you cannot make those in the grave hear.
Nor are the living and the dead; GOD causes whomever He wills to hear. You cannot make hearers out of those in the graves.
Nor equal are the living and the dead; God causes whoever He wills to hear; and you cannot make those who are in the graves hear.
Nor equal are the living and the dead; God causes whomever He wills to hear. You cannot make those who are in the graves hear.