O gün gelince, O'nun izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi mutsuz, kimi de mutludur.
Kıyamet geldiği gün Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi bedbaht, kimi de mutludur.
O geldiği gün O'nun (Allah'ın) izni olmadan kimse konuşamaz. Onlardan kimi azgındır, kimi mutlu.
O gün geldiği zaman, hiç kimse O'nun izni olmadan konuşamaz. Onlardan kimi talihsiz, kimi de mutludur.
O gün gelince, O'nun izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi mutsuz, kimi de mutludur.
O gün gelince Allah'ın izni olmadan kimse konuşamaz. Onlardan kimi sıkıntılı, kimi de mutludur.
O gün geldiğinde, O'nun izni olmadıkça, hiç kimse konuşamaz. Onların bir bölümü mutsuz, bir bölümü ise mutludur.
O gün geldiğinde, hiçbir kimse O'nun izni olmadan savunma yapamaz: sonuçta onlardan kimileri bedbaht, kimileri de bahtiyar olur.
O geldiği gün hiçbir benlik, O'nun izni olmadan söz söyleyemez. Onların bir kısmı bahtsız, bir kısmı mutludur.
(Kıyametin) Geleceği günde, O'nun izni olmaksızın, hiç kimse söz söyleyemez. Artık onlardan kimi 'bedbaht ve mutsuz', (kimi de) mutlu ve bahtiyardır.
Onun geleceği günde hiçbir kimse, Allah'ın izni olmadan konuşamayacaktır. Artık onlardan kimi mutsuz, kimi mutludur.
O Gün gelince, O'nun izni olmadıkça kimse konuşamayacak; ve (bir araya getirilenlerden) kimileri bedbaht, kimileri de bahtiyar olacak.
O gün geldiği zaman Allah'ın izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz. Onlardan mutsuz (cehennemlik) olanlar da vardır, mutlu (cennetlik) olanlar da.
O geleceği gün hiç bir nefis, tekellüm edemez, ancak onun iznile başka, artık kimi bedbaht kimi mes'ud
O geldiği gün, hiç kimse O'nun izni olmadan konuşamaz. O(raya toplana)nlardan kimi şaki (bahtsız), kimi sa'id(mutlu)dur.
(Kıyametin) Geleceği günde, O'nun izni olmaksızın, hiç kimse söz söyleyemez. Artık onlardan kimi 'bedbaht ve mutsuz', (kimi de) mutlu ve bahtiyardır.
Gelecek olan o günde Allahdan izinsiz hiç bir kimse konuşmaz. Artık onlardan kimi şakıy (bedbaht), kimi de said (bahtiyar) dir.
O gün gelince; Allah'ın izni olmadan kimse konuşamaz. Onlardan kimisi bedbaht, kimisi de bahtiyardır.
O gün gelince, Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse konuşamaz. Onların bir kısmı şakidir, bir kısmı mesuttur.
O gün gelince, Allah'ın izni olmaksızın hiç kimse konuşamaz. Artık onlardan kimi bedbaht, kimi mutludur.
O süreç başladığında, O'nun elvermesi dışında, hiçbir nefs konuşamaz! Onlardan kimi şaki (imanı olmayan, sonsuza dek cehennemlik) kimi de saiddir (imanı olan, sonsuza dek cennetlik).
O gün geldiği zaman, hiç kimse O'nun izni olmadan konuşamaz. Onlardan kimi talihsiz, kimi de mutludur.
O gün gelince, O'nun izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi mutsuz kimi de mutludur.
On the Day it comes, no person will speak to another except by His leave. Some of them will be distraught, some will be happy.
On the day it comes no soul will speak save by His leave. And among them will be wretched and glad:
On the Day it comes, no self will speak except by His permission. Some of them will be wretched and others glad.
The day it comes to pass, no soul will utter a single word, except in accordance with His will. Some will be miserable, and some will be happy.
On the Day it comes, no person will speak except with His permission. Some of them will be distraught, some will be happy.
On the day it comes, no person will speak to another except by His leave. Some of them will be distraught, some will be happy.