Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

İşte size söz verilen şey budur. Yönelen ve koruyanların tamamı içindir.

هٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِكُلِّ اَوَّابٍ حَف۪يظٍۚ
Haza ma tuadune li kulli evvabin hafiz.
#kelimeanlamkök
1hazaişte budur
2ma
3tuadunesize va'dedilenوعد
4likullidaimaكلل
5evvabin(Allah'a) yüz tutanاوب
6hafizinkoruyanحفظ
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Size, hatasından dönen ve verdiği sözü tutan herkese,vaad edilen budur.

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    İşte bu (cennet) sizin için, yani daima (Allah'a) yönelen (ve emirlerini) koruyup (gözeten) herkes içindir.*

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Bu, size söz verilendir. Her yönelen ve her koruyana,

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    İşte size söz verilen şey budur. Yönelen* ve koruyanların* tamamı içindir.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Hep doğruya yönelen ve kendini koruyanlara verilen söz, işte budur.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    "İşte bu, size sözü verilendir; yönelenler ve gözetenler için!"

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    "İşte, size vaad edilen budur; O'na dönük bir gönüller hatırdan O'nu hiç çıkarmayan herkese;

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    İşte size vaat edilen budur. Allah'a sürekli yönelen, korunması gerekeni koruyan herkese...

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Bu, size vadolunandır; (gönülden Allah'a) yönelip dönen (İslam'ın hükümlerini) koruyan,

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    İşte bu o size va'dolunan; her tevbekara, görevine riayet edene,

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    "Size vaad edilen (yer) budur!" (denilecek,) -"Allah'a yönelen ve O'nu her zaman aklında tutanlara (vaad edilen)-

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    (32-33) (Onlara şöyle denir:) "İşte bu, size (dünyada) vaad edilmekte olan şeydir. O, her tövbe eden, O'nun emrini gözeten için, görmediği halde sırf saygıdan dolayı Rahman'dan korkan ve O'na yönelmiş bir kalp ile gelen kimseler içindir."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    İşte bu, diye: o sizin va'd olunduğunuz. Her bir tevbekar, vazifesine riayetkar olan.

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    "İşte size va'dedilen budur. Daima Allah'a yüz tutan (O'nun buyruklarını) koruyan,

  • Gültekin Onan

    Bu size vaadolunandır; (Tanrı'ya) yönelen/dönen (evvab), (İslam'ın hükümlerini) koruyan;

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    İşte size va'd olunan; (gördüğünüz şu) cennetdir ki (o, Allahın taatına) dönen, Onun (hudud ve ahkamına) riayet eden,

  • İbni Kesir

    İşte size vaadolunan budur. Ki o; daima Allah'a yönelen ve buyruklarına riayet eden,

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Yönelen ve korunan herkes, işte bu size vaat edilendir.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    (32-33) Onlara: "İşte" denir, "buydu size vad edilen mükafat. Hakka yönelen, koruması gereken her şeyi koruyan, insanların görmediği yerlerde bile Rahman'a hep saygılı olan ve daima Rabbine dönen bir gönül ile gelen herkese bu mükafat vardır."

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    "Bu vadolunduğunuzdur" denir, hakikatine yönelip bu halini koruyanlara.. .

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Bu, size söz verilendir. Her yönelen ve her koruyana,

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    İşte size söz verilen şey budur. Yönelen* ve koruyanların* tamamı içindir.

  • Progressive Muslims

    This is what you have been promised, for every obedient, steadfast

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    “This is what you were promised, for every preserving penitent,

  • Aisha Bewley

    ‘This is what you were promised. It is for every careful penitent:

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    This is what was promised to every repenter, steadfast.

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    This is what you have been promised, for every obedient, steadfast.

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    This is what you have been promised, for every obedient, steadfast