"Yazıklar olsun bize! Biz, gerçekten azgınlık eden kimselermişiz."
- Onlar, "Ey Rabbimiz! Seni noksan sıfatlardan uzak tutarız. Gerçekten biz, kendimize yazık ettik" dediler. Birbirlerini suçlamaya başladılar. Sonra şöyle dediler: "Yazıklar olsun bize, biz azgın kimseleriz. Belki Rabbimiz bize bundan daha iyisini verir. Biz de ümitle O'na yöneleceğiz."
(Şunu) demişlerdi: "Eyvah, yazıklar olsun bize! Biz azgın kişilermişiz.
Dediler ki, "Yazıklar olsun bize. Azgınmışız."
"Yazıklar olsun bize! Biz, gerçekten azgınlık eden kimselermişiz."
"Yazık bize! Biz aşırı davranışlar içindeyiz.
"Vay başımıza gelene!" dediler; "Aslında, sınırı aştık!"
"Yazıklar olsun bize! Gerçekten de biz, haddimizi aşmışız.
"Yazıklar olsun bize, dediler, biz gerçekten azgınlarmışız."
"Yazıklar bize, gerçekten bizler azgınmışız" dediler.
Yazıklar olsun bizlere; bizler doğrusu azgınlarmışız.
(Sonunda) "Yazıklar olsun bize!" dediler, "Gerçekten biz küstahça davranmıştık!
Şöyle dediler: "Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!"
Yazıklar olsun bizlere, bizler doğrusu azgınlarmışız
"Yazık bize, dediler, biz azgınlarmışız!"
"Yazıklar bize, gerçekten bizler azgınmışız" dediler.
"Yazıklar olsun bize, dediler, hakıykaten biz azgınlarmışız".
Dediler ki: Yazıklar olsun bize, doğrusu biz; azgınlardanmışız.
-Yazıklar olsun bize, azgınlardan olduk, dediler.
"Yazıklar olsun bize, ne azgın kimselermişiz!"
Dediler ki: "Yazıklar olsun bize! Doğrusu biz küstahça davranmışız!"
Dediler ki, 'Yazıklar olsun bize. Azgınmışız.'
"Yazıklar olsun bize! Biz, gerçekten azgınlık eden kimselermişiz."
They said: "Woe to us. We sinned."
They said: “Woe is us! We transgressed all bounds.
They said, ‘Woe to us! We were indeed inordinate.
They said, "Woe to us. We sinned.
They said: "Woe to us. We sinned."
They said, "Woe to us. We sinned."