İman edenler, "Bir sure indirilmeli değil miydi" derler. Sonra savaştan söz eden, hükmü kesin bir sure indirilince, kalpleri hastalıklı kimselerin, sana, sanki üzerlerine ölüm hali çökmüş kimseler gibi baygın baygın baktıklarını görürsün. Oysa onlar için uygun olanı;
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve yekulu | ve derler | قول |
2 | ellezine | kimseler | |
3 | amenu | inanan(lar) | امن |
4 | levla | değil miydi? | |
5 | nuzzilet | indirilmeli | نزل |
6 | suratun | bir sure | سور |
7 | feiza | zaman | |
8 | unzilet | indirildiği | نزل |
9 | suratun | bir sure | سور |
10 | muhkemetun | hükmü açık | حكم |
11 | ve zukira | ve söz edilince | ذكر |
12 | fiha | onda | |
13 | l-kitalu | savaştan | قتل |
14 | raeyte | görürsün | راي |
15 | ellezine | kimselerin | |
16 | fi | bulunan | |
17 | kulubihim | kalblerinde | قلب |
18 | meradun | hastalık | مرض |
19 | yenzurune | baktıklarını | نظر |
20 | ileyke | sana | |
21 | nezera | bakışı gibi | نظر |
22 | l-megşiyyi | baygınlık çökmüş | غشو |
23 | aleyhi | üzerine | |
24 | mine | -den | |
25 | l-mevti | ölüm- | موت |
26 | feevla | daha yakın | ولي |
27 | lehum | onlara |
İnananlar, "Keşke savaşa izin veren bir sure indirilmiş olsaydı!" derler. Ama hükmü açık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!
İman etmiş olanlar "Keşke savaş hakkında bir sure indirilmiş olsaydı!" derler. Ama hükmü apaçık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!
Gerçeği onaylayanlar, "(Savaşmaya izin veren) bir sure indirilse ya?" diyorlardı. Ancak hükmü açık bir sure indirilip de içinde savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların, ölüm korkusuyla bayılan bir kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlar için uygun olan,
İman edenler, "Bir sure* indirilmeli değil miydi" derler. Sonra savaştan söz eden, hükmü kesin bir sure indirilince, kalpleri hastalıklı kimselerin, sana, sanki üzerlerine ölüm hali çökmüş kimseler gibi baygın baygın baktıklarını görürsün. Oysa onlar için uygun olanı;
İnanıp güvenenler: "Keşke bir sure indirilse" derler ama hüküm bildiren (muhkem) bir sure indirilir ve içinde savaşma emri olursa içlerinde hastalık olanların ölüm baygınlığına girmiş gibi baktıklarını görürsün.Onlara yakışan da budur.*
İnananlar; "Bir sure indirilse olmaz mıydı?" derler. Fakat savaştan söz eden açık ve kesin yargılı bir sure indirildiğinde, yüreklerinde sayrılık olanların, ölüm korkusundan baygınlık geçirir gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en iyisi şudur:
İman edenler "(Artık savaşa değinen) bir süre indirilmesi gerekmez mi?" derler. Fakat içinde savaştan söz edilen hüküm koyucu bir süre indirilince de, kalplerinde hastalık olanların sana ölüm korkusundan baygınlık gelmiş kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Ne ki onlar için en hayırlısı,
İman edenler derler ki: "Bir sure indirilseydi olmaz mıydı?" Fakat hükmü kesinleşmiş bir sure indirilip de içinde savaş da anılınca, kalplerinde maraz olanların, ölüm baygınlığına tutulmuş bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Onlara uygun olan da odur.
İman edenler, derler ki: "(Savaş izni için) Bir sure indirilmeli değil miydi?" Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla (olan):
İman edenler: "Bir sure indirilseydi?" diyorlar. Ancak kesin hükümlü bir sure indirilip onda savaş anılınca kalplerinde bir hastalık bulunanların tıpkı ölüm baygınlığında olan kimsenin bakışı misali sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.
İmana ermiş olanlar: "(Bize mücadele izni veren) bir vahiy indirilmeli değil miydi?" derler. Ama, şimdi savaştan bahseden açık ve kesin hükümlü bir vahiy indirildiğinde kalpleri hastalıklı olanların, sana (ey Muhammed,) ölüm korkusundan bayılmaktaymış gibi baktıklarını görürsün! Ve fakat onlar için en iyisi,
İnananlar, "Keşke bir sure indirilse!" derler. Fakat hükmü apaçık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.
İyman edenler "bir Sure indirilseydi" diyorlar, derken muhkem bir Sure indirilip onda kıtal zikredilince kalblerinde bir maraz bulunanları görüyorsun sana öyle bir bakış bakıyorlar ki; tıpkı ölümden baygınlık gelmiş kimsenin bakışı, o da onlara pek yakındır
İnananlar: "(Savaş hakkında) Bir sure indirilmeli değil miydi?" derler. Fakat hükmü açık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince, kalblerinde hastalık bulunanların sana ölümden bayılıp düşen kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Onlara ölüm gerektir.
İnananlar derler ki: "(Savaş izni için) Bir süre indirilmeli değil miydi?" Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla (olan):
İman edenler "(Cihad hakkında) bir sure indirilmeli değil miydi?" derler (di). Fakat hükmü baakıy bir sure indirilib de içinde muhaarebe zikr olununca kalblerinde maraz bulunanların —ölüm (zamanında) üstlerine baygınlık gelmiş olanların bakışı gibi— sana bakmakda olduklarını gördün. Hay (o korkdukları) başlarına gelesi adamlar!
İman etmiş olanlar; bir sure indirilmeli değil miydi? derler. Fakat muhkem bir sure indirilip de orada muharebe zikrolununca; kalblerinde hastalık olanların, ölüm korkusundan bayılmış kimselerin bakışları gibi sana baktıklarını görürsün. Bu, onlar için daha evladır.
İman edenler: -Bir sure indirilmeli değil mi? diyorlar. Kesin bir sure indirilip, içinde savaş anılınca, kalblerinde hastalık olanların sana, ölüm korkusundan bayılan bir adamın bakışıyla baktıklarını görürsün. Onlara en hayırlısı
İman edenler: "Keşke savaş hakkında bir sure indirilseydi?" diyorlar. Fakat net ve kesin bir sure indirilip de içinde savaşma emri zikredilince, kalplerinde hastalık bulunanların, ölüm sekeratına giren kimsenin bakışı gibi boş gözlerle sana baktıklarını görürsün. Korktukları başlarına gelsin!
İman edenler: "(Savaş hükmünü ihtiva eden) bir sure tenzil edilmeliydi?" der.. . Hükümleri açık bir sure inzal edilip de, içinde savaştan söz edildiğinde; kalplerinde hastalık (şirk, nifak) olanları, ölüm korkusuyla baygınlık geçirenin baktığı gibi bakar görürsün! (Oysa) onlar için hayırlı olan budur.
İnananlar, '(Savaşmaya izin veren) bir süre indirilse ya?' diyorlardı. Ancak hükmü açık bir sure indirilip de içinde savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların, ölüm korkusuyla bayılan bir kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlar için uygun olan,
İman edenler, "Bir sure* indirilmeli değil miydi" derler. Sonra savaştan söz eden, hükmü kesin bir sure indirilince, kalpleri hastalıklı kimselerin, sana, sanki üzerlerine ölüm hali çökmüş kimseler gibi baygın baygın baktıklarını görürsün. Oysa onlar için uygun olanı;
And those who believe Say: "If only a chapter is sent down!" But when a firm chapter is sent down, and fighting is mentioned in it, you see those who have a disease in their hearts look at you, as if death had already come to them. It thus revealed them.
And those who heed warning say: “Oh, that a sūrah were but sent down!” Then when an explicit sūrah is sent down, and killing is mentioned therein, thou seest those in whose hearts is disease looking at thee with the look of one overshadowed by death. But better for them are
Those who have iman say, ‘If only a sura could be sent down. ’ But when a straightforward sura is sent down and fighting is mentioned in it, you see those with sickness in their hearts looking at you with the look of someone about to faint from fear of death. More fitting for them
Those who believed said: "When will a new sura be revealed?" But when a straightforward sura was revealed, wherein fighting was mentioned, you would see those who harbored doubts in their hearts looking at you, as if death had already come to them. They were thus exposed.
And those who believe say: "If only a chapter is sent down!" But when a lawgiving chapter is sent down, and fighting is mentioned in it, you see those who have a disease in their hearts look at you, as if death had already come to them. It thus revealed them.
Those who acknowledge say, "If only a chapter is sent down!" But when a resolute chapter is sent down, and fighting is mentioned in it, you see those who have a disease in their hearts look at you, as if death had already come to them. It thus revealed them.