Fakat Rabb'inin huzurunda suçlu olmaktan korkarak, kendisini hevasından uzak tutana,
- Ama, kim Rabbinin makamından korkup da, kendini kötülüklerden alıkoymuşsa, varacağı yer şüphesiz cennettir.
(40, 41) Rabbinin makamından korkan ve kendisini arzulara (uymaktan) alıkoyanlara gelince, şüphesiz ki böylelerinin barınağı da cennettir.
Efendisinin makamına karşı saygı duyan ve kendini fantezilerinden alıkoyanlara gelince
Fakat Rabb'inin huzurunda suçlu olmaktan korkarak, kendisini hevasından* uzak tutana,
Kim de Rabbinin makamından korkar, arzularını dizginlerse*
Fakat Efendisinin karşısında durmaktan kim korkar ve benliğini kötü tutkulardan korursa.
Ama Rabbinin yüce makamından korkan ve kendini nefsine (kulluktan) alıkoyan kimseler var ya:
Rabbinin yüceliğinden korkup nefsini boş heveslerden yasaklamış olan içinse,
Kim Rabbinin makamından korkar ve nefsi heva (istek ve tutkular)dan sakındırırsa,
Her kim de Rabbinin makamından korkmuş, nefsini kötü arzulardan engellemişse,
Ama Rabbinin huzurunda korku ile duranın ve nefsini kötü arzulardan alıkoyanın
(40-41) Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.
Her kim de rabbının makamından korkmuş ve nefsi hevadan nehy eylemiş ise
Ama kim Rabbinin divanında dur(up hesap ver)mekten korkmuş ve nefsi(ni) kötü heves(ler)den men etmişse
Kim rabbinin makamından korkar ve nefsi hevadan sakındırırsa,
Amma, kim Rabbinin makaamından korkdu, nefsini heva (ve hevesin) den alıkoyduysa,
Kim de Rabbının makamından korkup da nefsini heveslerden alıkoyduysa;
Ama, kim de Rabbinin makamından korkup, kendisini heveslerine uymaktan alıkoymuşsa..
Ama kim Rabbinin divanında durmaktan korkarsa ve nefsini heva ve hevese uymaktan dizginlerse,
Rabbinin makamından korkan ve nefsini boş geçici sonsuzlukta hiçbir getirisi olmayan davranışlardan koruyana gelince;
Rabbinin makamına karşı saygı duyan ve kendini kötü arzulardan alıkoyanlara gelince
Fakat Rabb'inin huzurunda suçlu olmaktan korkarak, kendisini tutkularından uzak tutana,
And as for the one who reverenced the majesty of his Lord, and restrained himself from desire.
And as for him who feared the station of his Lord and restrained his soul from vain desire:
But as for him who feared the Station of his Lord and forbade the lower self its appetites,
As for the one who reverenced the majesty of his Lord, and enjoined the self from sinful lusts.
And as for he who feared the station of his Lord, and prohibited the self from desire.
As for the one who reveredd the majesty of his Lord, and restrained himself from desire.