Onlar, hesap görüleceğini ummuyorlardı.
- Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak orada ne bir serinlik, ne de bir soğuk içecek bulacaklar. Ancak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesap gününü hiç beklemiyorlardı. Ayetlerimizi şiddetle yalanlamışlardı.
Şüphesiz ki onlar hesabı ummazlardı.
Onlar bir hesap ummuyorlardı.*
Onlar, hesap görüleceğini ummuyorlardı.
Çünkü hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı;
Aslında, bir hesap beklemiyorlardı.
Şu kesin ki onlar vaktiyle, hesaba çekilmeyi arzu etmiyorlardı;
Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı.
Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Çünkü onlar, hiçbir hesap ummazlardı.
Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı,
Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
çünkü ummazlardı onlar hiç bir hisab
Çünkü onlar bir hesap (görüleceğini) ummuyorlardı.
Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Çünkü onlar hiçbir hisab ummuyorlardı,
Çünkü onlar hiç bir hesab beklemezlerdi.
Çünkü onlar, hesabı ummuyorlardı.
Çünkü onlar bu hesap gününe inanmıyor (onu hesaba almıyorlardı).
Muhakkak ki onlar bir hesap (yaşamlarının sonucunu) ummuyorlardı!
Onlar bir hesap ummuyorlardı.
Onlar, hesap görüleceğini ummuyorlardı.
They did not expect the reckoning.
They expected not a reckoning,
They did not expect to have a reckoning
They never expected to be held accountable.
They did not expect the reckoning.
They did not expect a reckoning/computation.