Yoksa o gaybın bilgisine sahip de onu mu görüyor?
Gaybın bilgisi o adamın yanında da, o görüyor mu?
(Yoksa) gaybın (bilinemeyenin) bilgisi sadece kendi yanındadır da (bunu sadece) o mu görüyor!
Gizemlerin bilgisine mi sahiptir ki (geleceği) görüyor?
Yoksa o gaybın bilgisine* sahip de onu mu görüyor?
Gizli bilgiler onda da doğruları o mu görüyor?
Yoksa gizli gerçeklerin bilgisi onun yanında da o mu görüyor?
Şimdi o, gaybın bilgisine sahip olduğunu, onu gözlemlediğini mi iddia ediyor?
Gaybın bilgisi onun yanında da o mu görüyor?
Gaybın ilmi onun yanında da o mu görüyor?
Gaybın bilgisi yanında da görüyor mu?
O, insan kavrayışının ötesindeki şeyin bilgisine sahip (olduğunu) ve böylece (onu açıkça) görebil(diğini mi iddia ed)iyor?
Gayb'ın ilmi kendi yanında da o gerçeği mi görüyor?
Gayb ılmi yanında da artık görüyor mu?
Gayb'ın bilgisi kendi yanında da o mu (alemin esrarını) görüyor?
Gaybın ilmi onun yanında da o mu görüyor?
Gaybın ilmi onun nezdindedir de kendisi mi görüyor?!
Gaybın bilgisi onun yanındadır da kendisi mi görüyor?
Gaybın ilmi onun yanında da, o mu görüyor?
Gaypların bilgisi onun yanındadır da onları kendisi mi görüyor?
Gaybın ilmi onun indinde de, o mu görüyor?
Gizemlerin bilgisine mi sahiptir ki (geleceği) görüyor?
Yoksa o gaybın bilgisine* sahip de onu mu görüyor?
Did he possess knowledge of the future Could he see it
Does he possess knowledge of the Unseen, so he sees?
Does he have knowledge of the Unseen, enabling him to see?
Did he possess knowledge of the future? Could he see it?
Did he possess knowledge of the future? Could he see it?
Did he possess knowledge of the future? Could he see it?