Ona, "Köşke gir!" denildi. Köşkü görünce, onu derin su sanarak bacaklarını sıvadı. Süleyman, "Bu billurdan döşenmiş şeffaf bir zemindir." dedi. Melike, "Rabb'im, ben kendime haksızlık ettim. Süleyman ile birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum." dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kile | dendi | قول |
2 | leha | ona | |
3 | dhuli | gir | دخل |
4 | s-sarha | köşke | صرح |
5 | felemma | ne zaman ki | |
6 | raethu | (köşkü) görünce | راي |
7 | hasibethu | sandı | حسب |
8 | lucceten | derin bir su | لجج |
9 | ve keşefet | ve sıvadı | كشف |
10 | an | ||
11 | sakayha | bacaklarını | سوق |
12 | kale | dedi | قول |
13 | innehu | muhakkak o | |
14 | sarhun | köşk | صرح |
15 | mumerradun | cilalı | مرد |
16 | min | -dandır | |
17 | kavarira | şeffaf sırça- | قرر |
18 | kalet | (Kraliçe) dedi ki | قول |
19 | rabbi | Rabbim | ربب |
20 | inni | ben | |
21 | zelemtu | zulmetmişim | ظلم |
22 | nefsi | kendime | نفس |
23 | ve eslemtu | ve teslim oldum | سلم |
24 | mea | beraber | |
25 | suleymane | Süleyman'la | |
26 | lillahi | Allah'a | |
27 | rabbi | Rabbi | ربب |
28 | l-aalemine | alemlerin | علم |
Ona, "Köşke gir!" denildi. Melike köşkü görünce derin bir su sandı ve bacaklarını sıvadı. Süleyman, "O sırçadan cilalı, şeffaftır" dedi. Melike, "Rabbim, ben kendime zulmetmişim. Artık Süleyman ile beraber alemlerin Rabbi Allah'a teslim oldum" dedi.
(Belkıs'a) "Saraya gir!" denmişti. O, (zemini) görünce derin bir su var sanmış ve ayaklarını açmıştı (eteğinin ucunu sıvamıştı). (Süleyman) "Bu, billurdan yapılmış bir köşk (zemini)dir" deyince, (Belkıs) şunu söylemişti: "Rabbim! Şüphesiz ki ben (güneşe tapmakla) kendime yazık etmişim. Süleyman'la birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum."
Ona, "Sarayın salonuna gir" dendi. Sarayın salonunu görünce, su havuzu sanarak bacaklarını sıvadı. (Süleyman) dedi ki, "Bu, kristalle döşenmiş bir salondur." (Kadın lider), "Efendim, kendime haksızlık etmişim. Süleyman ile birlikte evrenlerin Efendisi ALLAH'a teslim oldum" dedi.
Ona, "Köşke gir!" denildi. Köşkü görünce, onu derin su sanarak bacaklarını sıvadı. Süleyman, "Bu billurdan döşenmiş şeffaf bir zemindir." dedi. Melike, "Rabb'im, ben kendime haksızlık ettim. Süleyman ile birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum." dedi.
Ona, "Avluya girer misin" denildi. Avluya girince derince bir su sandı. Eteklerini topladı. Süleyman; "Burası billur döşeli bir avludur" dedi. Kadın (kendi kendine); "Ya Sahip, ben kendime kötülük etmişim. Süleyman ile birlikte varlıkların Sahibine teslim oldum" dedi.
Ona, "Saraya gir!" denildiğinde, gördüğünü derin bir su sandı ve bacaklarını sıvadı. "Aslında, bu saray kristalden yapıldı!" dedi. Dedi ki: "Efendim! Kuşkusuz, kendime yazık ettim. Süleyman'ın yanında, Evrenlerin Efendisi Allah'a teslim oldum!"
(Sebe kraliçesine); "Saraya buyurun!" denildi. Fakat sarayı görünce, onun (önünde) derin bir su var sandı ve eteğini kaldırdı.(Süleyman) dedi ki: "Bu, tabanı kristalle kaplı bir saraydır."Kadın "Rabbim!" dedi, "Ben kendime kötülük etmişim! Artık ben de Süleyman'la beraber Alemlerin Rabbine gönülden teslim oldum."
Ona denildi: "Köşke gir!" Melike onu görünce su sandı ve baldırlarını açtı. Süleyman dedi ki: "O, cilalı sırçadan yapılmış bir parlak avlu/zemindir." Melike dedi: "Rabbim, doğrusu ben öz benliğime zulmetmişim. Artık Süleyman'la birlikte, alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oluyorum."
Ona: "Köşke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman:) Dedi ki: "Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk / zemindir." Dedi ki: "Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman'la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum."
Ona: "Köşke gir!" denildi. Derken (Melike) onu görünce derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman: "O parlak bir köşk, sırçadan!" dedi. Kadın: "Ey Rabbim, gerçekten ben önce nefsime zulmetmişim, şimdi Süleyman'ın maiyyetinde, alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum." dedi.
(Az sonra) ona: "Girin bu saraya!" dendi. Fakat sarayı görünce, (önünde) engin, duru bir su (var) sandı ve eteğini yukarı çekti. (Süleyman:) "Bu, zemini camla döşenmiş bir saraydır!" dedi. (Sebe Melikesi:) "Rabbim!" dedi, "(Senden başkasına kulluk etmekle) ben kendime yazık etmişim; fakat (şimdi) Süleyman'la beraber alemlerin Rabbi olan Allah'a yürekten boyun eğiyorum!"
Ona "köşke gir" denildi. Köşkü görünce onu (zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman, ona "Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür" dedi. Belkıs, "Ey Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmetmiştim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum" dedi.
Köşke gir denildi ona, derken onu görünce derin bir su sandı ve paçalarından çemrendi, Süleyman, o dedi: mücella bir köşk, sırçadan, kadın ya rabb! dedi: hakıkaten ben evvel nefsime zulmetmişim, şimdi Süleymanın maıyyetinde teslim oldum Allaha, o rabbül'alemine
Ona: "Köşke gir!" dendi. Köşkü görünce zemini su sandı ve bacaklarını sıvadı. (Süleyman) "O, cilalı, şeffaf sırçadandır" dedi. (Kraliçe): "Rabbim, ben kendime zulmetmişim. (Artık) Süleyman'la beraber alemlerin Rabbi Allah'a teslim oldum," dedi.
Ona: "Köşke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek ayaklarını açtı. (Süleyman:) Dedi ki: "Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk / zemindir." Dedi ki: "Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman'la birlikte alemlerin rabbi olan Tanrı'ya teslim oldum."
Ona denildi ki: "Köşke gir". (Kadın) onu görünce, derin bir su sandı, iki ayağını aç (ıb sıva) dı. (Süleyman): "O, dedi, Hakıykaten sırçadan ma'mul, düzeltilmiş (ve şeffaf) bir açıklıkdır". (Kadın): "Ey Rabbim, hakıykat ben kendime yazık etmişim. Süleymanın maiyyetinde aalemlerin Rabbi olan Allaha teslim oldum (müslüman oldum.)" dedi.
Ona: Köşke gir, dendi. Onu görünce; derin bir su sandı ve iki ayağını açtı. Doğrusu bu, camdan yapılmış düzeltilmiş mücella bir açıklıktır, dedi. O: Rabbım; şüphesiz ben, kendime zulmetmişim. Süleyman'la beraber alemlerin Rabbı olan Allah'a teslim oldum, dedi.
Ona, "köşke gir!" denildi. Orayı görünce derin su sandı ve eteğini topladı. Süleyman: -Bu camdan yapılmış bir köşktür, dedi. Kadın da: -Rabbim, ben kendime zulmetmişim. Süleyman'la beraber evrenin sahibi Allah'a teslim oldum, dedi.
Kraliçeye: "Buyurun, saraya girin" denildi. Sarayın eyvanını görünce, zemininde engin ve duru su olduğunu zannedip eteğini yukarı çekti. Süleyman: "Bu, sırçadan yapılmış şeffaf bir saraydır." Kraliçe:"Ya Rabbi, dedi, Ben (Sen'den başkasına ibadet etmekle) kendime zulmetmişim, şimdi ise Süleyman'la birlikte alemlerin Rabbine teslim oluyorum."
Ona: "Köşke gir" denildi.. . (Melike) onu görünce derin bir su sandı ve eteklerini sıvadı. . . (Süleyman) dedi ki: "O iyice cilalı billur camdan bir köşktür". . . (Melike) dedi ki: "Rabbim, ben (dışsal bir güce - güneşe tapmakla) nefsime zulmettim ve (artık) Süleyman ile birlikte Rabb-ül alemin olan Allah'a teslim oldum!"
Ona, 'Sarayın salonuna gir,' dendi. Sarayın salonunu görünce, su havuzu sanarak bacaklarını sıvadı. (Süleyman) dedi ki, 'Bu, kristalle döşenmiş bir salondur.' (Kadın lider), 'Rabbim, kendime haksızlık etmişim. Süleyman ile birlikte evrenlerin Rabbi ALLAH'a teslim oldum,' dedi
Ona, "Köşke gir!" denildi. Billur zemini görünce, onu derin su sanarak elbisesini topladı. Süleyman, "Bu billurdan yapılmış şeffaf bir zemindir." dedi. Melike, "Rabb'im, ben kendime haksızlık ettim. Süleyman ile birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum." dedi.
It was said to her: "Enter the palace. " So when she saw it she thought there was a pool, and she uncovered her legs. He said: "It is a palace paved with crystal." She said: "My Lord, I have wronged myself and I surrender with Solomon to God, the Lord of the worlds."
(It was said to her: “Enter thou the palace.” But when she saw it, she thought it a body of water and uncovered her legs. He said: “It is a palace made smooth with glass.”) She said, “My Lord: I have wronged my soul, and I submit with Solomon to God, the Lord of All Creation.”
She was told: ‘Enter the courtyard, ’ but when she saw it she supposed it to be a pool and bared her legs. He said, ‘It is a courtyard paved with glass.’ She said, ‘My Lord, I have wronged myself but I have submitted with Sulayman to the Lord of all the worlds.’
She was told, "Go inside the palace." When she saw its interior, she thought it was a pool of water, and she (pulled up her dress,) exposing her legs. He said, "This interior is now paved with crystal." She said, "My Lord, I have wronged my soul. I now submit with Solomon to GOD, Lord of the universe."
It was said to her: "Enter the palace." So when she saw it she thought there was a pool, and she uncovered her legs. He said: "It is a palace paved with crystal." She said: "My Lord, I have wronged myself; and I submit with Solomon to God, Lord of the worlds."
It was said to her: "Enter the palace." So when she saw it she thought there was a pool, and she uncovered her legs. He said, "It is a palace paved with crystal." She said, "My Lord, I have wronged myself; and I peacefully surrender with Solomon to God, the Lord of the worlds."