Ey iman edenler! Kendinizin, anne ve babanızın ve akrabalarınızın aleyhine bile olsa; tanıklık ettiğiniz kimseler, zengin de olsa, fakir de olsa, Allah için hakkaniyetli tanıklar olarak adaleti gerçek anlamıyla yerine getirin. Allah, onlara sizden daha yakındır. Haddi aşarak, tutkunuza tabi olmayın. Eğer gerçeği çarpıtıp, yüz çevirirseniz, Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ya eyyuha | ey | |
2 | ellezine | kimseler | |
3 | amenu | inanan(lar) | امن |
4 | kunu | olun | كون |
5 | kavvamine | ayakta tutarak | قوم |
6 | bil-kisti | adaleti | قسط |
7 | şuheda'e | şahidler | شهد |
8 | lillahi | Allah için | |
9 | velev | bile olsa | |
10 | ala | aleyhinde | |
11 | enfusikum | kendinizin | نفس |
12 | evi | veya | |
13 | l-valideyni | ana babanızın | ولد |
14 | vel'ekrabine | ve yakınlarınızın | قرب |
15 | in | eğer | |
16 | yekun | olsalar | كون |
17 | ganiyyen | zengin | غني |
18 | ev | veya | |
19 | fekiran | fakir de | فقر |
20 | fallahu | çünkü Allah | |
21 | evla | daha yakındır | ولي |
22 | bihima | ikisine de | |
23 | fela | öyle ise sapmayın | |
24 | tettebiu | uyarak | تبع |
25 | l-heva | keyfinize | هوي |
26 | en | ||
27 | tea'dilu | adaletten | عدل |
28 | ve in | ve eğer | |
29 | telvu | eğip bükerseniz | لوي |
30 | ev | ya da | |
31 | tua'ridu | doğruyu söylemezseniz | عرض |
32 | feinne | muhakkak ki | |
33 | llahe | Allah | |
34 | kane | olandır | كون |
35 | bima | -dan | |
36 | tea'melune | yaptıklarınız- | عمل |
37 | habiran | haberdar | خبر |
Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutunuz; kendiniz, anne babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa, Allah için şahitlik eden kimseler olunuz. Haklarında şahitlik ettikleriniz zengin olsunlar, fakir olsunlar, Allah onlara sizden daha yakındır. İğreti arzularınıza uyup adaletten sapmayınız. Eğer şahitlik ederken dilinizi eğip bükerseniz ya da doğruyu söylemezseniz, muhakkak ki Allah yaptıklarınızı bilir.
Ey iman edenler! Adaleti (titizlikle) ayakta tutan, kendiniz, ana baba(nız) ve yakınlar(ınız) aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kişiler olun! (Haklarında şahitlik ettikleriniz) zengin de fakir de olsalar Allah onlara (sizden) daha yakındır. Adalet(ten sapma) konusunda arzular(ınız)a uymayın! (Şahitliği) eğip büker (doğru şahitlik etmez) veya şahitlik etmekten kaçınırsanız, (bilin ki) şüphesiz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Gerçeği onaylayanlar! Kendiniz, ananız, babanız ve yakınlarınız aleyhinde dahi olsa ALLAH için tanıklık ederek adaleti gözetin. İster zengin, ister fakir olsun, ALLAH her iki gruba da bakar. Öyleyse, kişisel çıkar ve duygularınıza uyarak taraflı davranmayın. Gerçeği çarpıtırsanız veya tanıklık etmekten çekinirseniz, bilesiniz ki ALLAH yaptıklarınızı haber alır.
Ey iman edenler! Kendinizin, anne ve babanızın ve akrabalarınızın aleyhine bile olsa; tanıklık ettiğiniz kimseler, zengin de olsa, fakir de olsa, Allah için hakkaniyetli tanıklar olarak adaleti gerçek anlamıyla yerine getirin. Allah, onlara sizden daha yakındır. Haddi aşarak, tutkunuza tabi olmayın. Eğer gerçeği çarpıtıp, yüz çevirirseniz, Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Ey inanıp güvenenler (müminler)! Allah için şahitlik yaparak hakkı ayakta tutan kişiler olun; ister kendiniz, ana babanız veya yakınlarınız aleyhine olsun; isterse zengin veya fakir olsunlar, Allah, onlara sizin yakınlığınızdan daha yakındır. Arzularınıza uymayın yoksa saparsınız. Ağzınızı eğip büker veya şahitlikten kaçarsanız bilin ki Allah, yaptığınız her işin iç yüzünü bilir.
Ey inanca çağırılanlar! Kendinizin, anne-babanızın ve akrabalarınızın çıkarlarına aykırı da olsa, varlıklı veya yoksul da olsalar, Allah için tanıklık ederek, adaleti ayakta tutun. Çünkü Allah, onlara daha yakındır. Öyleyse duygularınıza tutsak olarak adaletten ayrılmayın. Ama dilinizi eğip büker veya yüz çevirirseniz, kuşkusuz, Allah, yaptıklarınızdan Haberlidir.
Siz ey iman edenler! Kendinizin, ebeveyninizin ve akrabanızın aleyhine de olsa, Allah için hakka şahitlik yaparak daima adaleti tesis etmeye çalışın. O kimse zengin olsun fakir olsun, Allah'ın hakkı onların her birinin önüne geçer. O halde kendi arzularınıza uymayın ki adaletten uzaklaşmayasınız. Ama eğer hakikati çarpıtırsanız ve(ya) şahitlikten kaçınırsanız bilin ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Ey iman edenler! Öz benliğiniz, anne-babanız, yakınlarınız aleyhine de olsa, zengin veya fakir de olsalar, adaleti dimdik ayakta tutarak Allah için tanıklık edenler olun. Allah, ikisine de sizden daha yakındır. O halde nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer dilinizi eğip büker yahut çekimser kalırsanız, Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.
Ey iman edenler, hak ölçülerle hareket edip adaleti yerine getirmeye uğraşan hakimler, Allah için şahitlik yapan kişiler olunuz. Gerek kendileriniz veya ana-babanız yahut en yakınlarınız aleyhine olsun; gerek zengin, gerek fakir olsun. Çünkü Allah, ikisinden de önceliklidir. Bundan dolayı adaletten uzaklaşıp da nefsinize uymayın. Şahitlik yaparken dilinizi eğer, bükerseniz veya çekinirseniz, şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Siz ey imana ermiş olanlar! Sizin, ebeveyninizin ve akrabalarınızın aleyhine de olsa, Allah rızası için hakikate şahitlik yaparak adaleti gözetmeye azmedin. O kişi zengin de olsa fakir de olsa, Allahın hakkı onların her birinin (hakkının) önüne geçer. Öyleyse, kendi boş arzu ve heveslerinize uymayın ki adaletten uzaklaşmayasınız. Çünkü, eğer (hakikati) çarpıtırsanız, bilin ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Ey o bütün iyman edenler! Hakkaniyyetle durub adaleti yerine getirmeğe uğraşır hakimler, Allah için şahidler olunuz, gerekse nefislerinizin, veya ebeveyninizin veya en yakınlarınızın aleyhine olsun, gerek zengin ve gerek fakır bulunsun, çünkü Allah ikisinden de akdemdir, onun için haktan udul edib de nefsin arzusuna tabi' olmayın ve eğer dilinizi eğer veya çekinirseniz şüphe yok ki Allah her ne yaparsanız habir bulunur
Ey inananlar, adaleti tam yerine getirerek Allah için şahidlik edenler olun, kendinizin, ana babanızın ve yakınlarınızın aleyhinde bile olsa, (şahidlik ettiğiniz kimseler) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah, ikisine de daha yakındır (onları sizden çok kayırır). Öyle ise keyfinize uyarak doğruluktan sapmayın. Eğer (şahidlik ederken dilinizi) eğip bükerseniz, ya da doğruyu söylemezseniz, muhakkak ki Allah yaptıklarınızı bilir.
Ey inananlar, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Tanrı için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Tanrı onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp hevanıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Tanrı yaptıklarınızdan haberi olandır.
Ey iman edenler, adaleti titizlikle ayakda tutan (haakim) ler ve Allah için şahidiik eden (insan) lar olun. (O hükmünüz veya şahidliğiniz) velev ki kendinizin veya ana ve babalar (ınız) ın ve yakın hısımlar (ınız) ın aleyhinde olsun, (isterse onlar) zengin veya fakir bulunsun. Çünkü Allah ikisine de (sizden daha) yakındır (ve hallerini sizden iyi bilicidir). Artık siz (hakdan) dönerek (keyf-ü) hevanıza uymayın. Eğer dilinizi eğib büker (hakkı olduğu gibi söylemekden çekinir) veya (büsbütün ondan) yüz çevirseniz şübhe yok ki Allah ne yaparsanız hakkıyle haberdardır.
Ey iman edenler; kendiniz, ana-babanız ve yakınlarınız aleyhinde de olsa Allah için şahid olarak adaleti gözetin. İster zengin, ister fakir olsun; onları Allah'ın koruması daha uygundur. Adaletinizde heveslere uymayın. Eğer dilinizi büker veya yüz çevirirseniz; Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
-Ey iman edenler! Adalet ile hükmeden hakimler ve Allah için (doğru söyleyen) şahitler olun. Şahitliğiniz kendi aleyhinize veya çocuklarınızın ve yakınlarınızın aleyhine olsa bile, zengin olsun fakir olsun doğru şahitlik edin. Allah her ikisine de sizden daha yakındır. Adaletten sapmamak için heveslerinize uymayın. Eğer (adalet ile hüküm vermekten, şahitliğinizde doğru söylemekten çekinir) dilinizi eğip bükerseniz ve yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Ey iman edenler! Haktan yana olup var gücünüzle ve bütün işlerinizde adaleti gerçekleştirin. Allah için şahitlik eden insanlar olun. Bu hükmünüz ve şahitliğiniz isterse bizzat kendiniz, anneniz, babanız ve yakın akrabalarınız aleyhinde olsun. İsterse onlar zengin veya fakir bulunsun; çünkü Allah her ikisine de sizden daha yakındır. Onun için, sakın nefsinizin arzusuna uyarak adaletten ayrılmayın. Eğer dilinizi eğip bükerek gerçeği olduğu gibi söylemekten çekinir veya büsbütün şahitlikten kaçarsanız, iyi bilin ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Ey iman edenler, adaleti uygulamaya aziymli olun! Ana-baba veya akrabanız aleyhine de olsa, zengin veya fakir fark etmeksizin Allah için şahitlik edin; zira Allah hakkı, ikisinin de önündedir! O halde adaleti sağlamada geçersiz kabullerinize tabi olmayın! Eğer gerçeği çarpıtırsanız, muhakkak Allah yaptıklarınızın yaratanı olarak Habiyr'dir.
İnananlar! Kendiniz, ananınz, babanız ve yakınlarınız aleyhinde dahi olsa ALLAH için tanıklık ederek adaleti gözetin. İster zengin, ister fakir olsun, ALLAH her iki gruba da bakar. Öyleyse, kişisel çıkar ve duygularınıza uyarak taraflı davranmayın. Gerçeği çarpıtırsanız veya tanıklık etmekten çekinirseniz, bilesiniz ki ALLAH yaptıklarınızı haber alır.
Ey iman edenler! Kendinizin, anne ve babanızın ve akrabalarınızın aleyhine bile olsa, Allah için adil tanıklar olarak adaleti gerçek anlamıyla yerine getirin. Tanıklık ettiğiniz kimseler; zengin de olsa, fakir de olsa, Allah, onlara sizden daha yakındır. Haddi aşarak, tutkunuza tabi olmayın. Eğer gerçeği çarpıtıp, yüz çevirirseniz, Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
O you who believe, stand with justice as witnesses to God, even if against yourselves, or the parents or the relatives. Even if he be rich or poor, God is more worthy of them, so do not follow your desires from being just. And if you twist or turn away, then God is Expert over what you do.
O you who heed warning: stand firm with equity, witnesses to God, though it be against yourselves, or parents, or relatives; whether he be rich or poor, God is closer to both. So follow not vain desire lest you be unjust; and if you distort or evade, God is aware of what you do.
You who have iman! be upholders of justice, bearing witness for Allah alone, even against yourselves or your parents and relatives. Whether they are rich or poor, Allah is well able to look after them. Do not follow your own desires and deviate from the truth. If you twist or turn away, Allah is aware of what you do.
O you who believe, you shall be absolutely equitable, and observe GOD, when you serve as witnesses, even against yourselves, or your parents, or your relatives. Whether the accused is rich or poor, GOD takes care of both. Therefore, do not be biased by your personal wishes. If you deviate or disregard (this commandment), then GOD is fully Cognizant of everything you do.
O you who believe, stand with justice as witnesses to God, even if against yourselves, or the parents or the relatives. Even if he be rich or poor, God is more worthy of them, so do not follow desire into being unjust. And if you twist or turn away, then God is Expert over what you do.
O you who acknowledge, stand with justice as witnesses to God, even if it is against yourselves, or the parents or the relatives, rich or poor, God is more worthy of them, so do not follow your desires from being just. If you twist or turn away, then God is Ever-aware of what you do.