Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Resul'üne çağrıldıkları zaman inananların sözü ancak, "İşittik ve itaat ettik." demeleri oldu. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | innema | ancak | |
2 | kane | كون | |
3 | kavle | sözü | قول |
4 | l-mu'minine | inananların | امن |
5 | iza | zaman | |
6 | duu | çağırıldıkları | دعو |
7 | ila | ||
8 | llahi | Allah'a | |
9 | ve rasulihi | ve Rasulüne | رسل |
10 | liyehkume | hükmetmesi için | حكم |
11 | beynehum | aralarında | بين |
12 | en | ||
13 | yekulu | demeleridir | قول |
14 | semia'na | işittik | سمع |
15 | ve etaa'na | ve ita'at ettik | طوع |
16 | ve ulaike | işte | |
17 | humu | onlardır | |
18 | l-muflihune | kurtuluşa erenler | فلح |
Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve Peygamberine çağırıldıkları vakit "İşittik, itaat ettik" demek, ancak inananların sözüdür. İşte başarıya erenler onlardır.
Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Elçisine davet edildiklerinde, müminlerin sözü sadece "İşittik ve itaat ettik!" demeleridir. İşte onlar kurtulanların ta kendileridir.
Aralarında hüküm vermek üzere, ALLAH'a ve elçisine çağrıldıkları zaman iman edenler yalnızca şunu söylerler: "İşittik ve uyduk." Kazananlar işte bunlardır.
Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Resul'üne çağrıldıkları zaman inananların sözü ancak, "İşittik ve itaat ettik." demeleri oldu. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Müminler ise, aralarında hüküm versin diye Allah'a ve elçisine çağrıldıklarında sadece şu sözü söylerler "dinledik ve boyun eğdik". Umduklarına kavuşacak olanlar işte bunlardır.
Aralarında yargı vermesi için, Allah'a ve O'nun elçisine çağırıldıklarında, inananlar, yalnızca şunu söylerler: "Duyduk ve boyun eğdik!" Kurtuluşa erişenler, işte onlardır.
Aralarında hüküm vermesi için Allah'a, dolayısıyla O'nun Rasulü'ne çağrıldıkları zaman mü'minlere düşen söz, sadece "İşittik ve itaat ettik" demekten ibaret olmalıdır; zira böyleleri gerçek kurtuluşa eren kimseler olacaklar.
Allah'a ve aralarında hüküm vermek üzere O'nun resulüne çağrıldıklarında, müminlerin sözleri sadece şunu söylemeleridir: "İşittik, itaat ettik." İşte bunlardır kurtuluşa erenler.
Aralarında hükmetmesi için, Allah'a ve elçisine çağrıldıkları zaman mü'min olanların sözü: "İşittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte felaha kavuşanlar bunlardır.
Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Resulüne çağrıldıkları zaman mü'minlerin sözü ancak: "İşittik ve itaat ettik." demeleridir. İşte bunlar, kurtuluş bulacak olanlardır.
Aralarında (ilahi kitap) hüküm versin diye Allah'a ve O'nun Elçisi'ne çağırıldıkları zaman müminlerin söyleyeceği tek söz: "İşittik ve itaat ettik!" sözü olmalıdır; kurtuluşa, esenliğe ulaşan kimseler de işte böyleleridir:
Aralarında hüküm vermek için Allah'a (Kur'an'a) ve Resulüne davet edildiklerinde, mü'minlerin söyleyeceği söz ancak, "işittik ve iman ettik" demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Aralarında hukmetmesi için Resulü ile Allaha da'vet olundukları zaman mü'minlerin sözü ancak "semi'na ve ata'na" demeleridir, işte bunlar felah bulacak olanlardır
Elçinin, aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Elçisine çağırıldıkları zaman inananların sözü ancak: "İşittik ve ita'at ettik" demeleridir. İşte umduklarına erenler bunlardır, bunlar.
Aralarında hükmetmesi için Tanrı'ya ve elçisine çağırıldıkları zaman inançlıların sözü: "İşittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte felaha kavuşanlar bunlardır.
Mü'minlerin — aralarında hükmetmek üzere Allahın resulüne da'vet olundukları vakit — sözü ancak: "Dinledik, itaat etdik" demeleridir. İşte asıl muradlarına erenler bunlardır.
Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Rasulüne çağrıldıkları zaman; mü'minlerin sözü, sadece: İşittik ve itaat ettik, demekten ibarettir. Ve işte onlar, felaha erenlerin kendileridir.
Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve peygamberine çağrılan müminlerin sözü sadece "işittik ve itaat ettik"dir. İşte kurtuluşa erenler bunlardır.
Haklarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve Resulüne davet edilen müminlerin söyledikleri tek söz: "Hay hay! Baş üstüne!" demek olmuştur. İşte felaha erenler onlar olacaklardır.
Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve O'nun Rasulüne davet edildiklerinde, iman edenlerin sözü ancak: "İşittik ve itaat ettik" demeleridir.. . İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Aralarında hüküm vermek üzere, ALLAH'a ve elçisine çağrıldıkları zaman inananlar yalnızca şunu söylerler: 'İşittik ve uyduk.' Kazananlar işte bunlardır.
Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Rasul'üne çağrıldıkları zaman inananların sözü ancak, "İşittik ve itaat ettik." demeleri oldu. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
The utterance of the believers when they are invited to God and His messenger to judge in their affairs is to Say: "We hear and obey. " These are the winners.
The only word of the believers, when they are invited to God and His messenger, that he judge between them, is that they say: “We hear and we obey,” — and it is they who are the successful.
The reply of the muminun when they are summoned to Allah and His Messenger so that he can judge between them, is to say, ‘We hear and we obey. ’ They are ones who are successful.
The only utterance of the believers, whenever invited to GOD and His messenger to judge in their affairs, is to say, "We hear and we obey." These are the winners.
The utterance of the believers when they are invited to God and His messenger to judge in their affairs is to say: "We hear and obey." These are the winners.
The utterance of those who acknowledge when they are invited to God and His messenger to judge in their affairs is to say: "We hear and obey." These are the winners.