Ancak Allah'a ve Resul'üne içtenlikle iman etmiş mü'minler, toplumu ilgilendiren bir iş için onunla bir araya geldikleri zaman, ondan izin almadıkça gitmezler. Senden izin isteyen kimseler, işte onlar Allah'a ve O'nun Resulüne iman edenlerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğin kimseye izin ver; onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | innema | şüphesiz | |
2 | l-mu'minune | mü'minler | امن |
3 | ellezine | ||
4 | amenu | inanırlar | امن |
5 | billahi | Allah'a | |
6 | ve rasulihi | ve Elçisine | رسل |
7 | ve iza | ve ne zaman ki | |
8 | kanu | olurlar | كون |
9 | meahu | onunla beraber | |
10 | ala | için | |
11 | emrin | bir iş | امر |
12 | camiin | toplumsal | جمع |
13 | lem | ||
14 | yezhebu | gitmezler | ذهب |
15 | hatta | kadar | |
16 | yeste'zinuhu | ondan izin alıncaya | اذن |
17 | inne | şüphesiz | |
18 | ellezine | ||
19 | yeste'zinuneke | senden izin alanlar | اذن |
20 | ulaike | işte onlardır | |
21 | ellezine | ||
22 | yu'minune | inananlar | امن |
23 | billahi | Allah'a | |
24 | ve rasulihi | ve Elçisine | رسل |
25 | feiza | zaman | |
26 | ste'zenuke | senden izin istedikleri | اذن |
27 | libea'di | bazı | بعض |
28 | şe'nihim | işleri için | شان |
29 | fe'zen | izin ver | اذن |
30 | limen | kimseye | |
31 | şi'te | dilediğin | شيا |
32 | minhum | onlardan | |
33 | vestegfir | ve mağfiret dile | غفر |
34 | lehumu | onlar için | |
35 | llahe | Allah'tan | |
36 | inne | şüphesiz | |
37 | llahe | Allah | |
38 | gafurun | çok bağışlayandır | غفر |
39 | rahimun | çok esirgeyendir | رحم |
Müminler, ancak Allah'a ve Peygamberine inanmış kimselerdir. Onlar Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken, ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. Senden izin isteyenler, gerçekten Allah'a ve Peygamberine iman etmiş kimselerdir. Öyleyse bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah'tan af dile; Allah affedicidir; merhamet sahibidir.
Gerçek müminler, Allah'a ve Elçisine iman edip güvenen kişilerdir. Onunla (Peygamber'le) toplumu ilgilendiren bir konu üzerindeyken, ondan izin isteyinceye kadar gitmezler. Senden izin isteyenler var ya, işte onlar, Allah'a ve Elçisine iman edip güvenenlerdir. Bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver ve kendileri için Allah'tan bağışlanma dile! Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Gerçek iman edenler, ALLAH'ı ve elçisini onaylayan ve toplumsal bir sorun için onunla beraber iken ondan izinsiz terketmeyenlerdir. Senden izin isteyenler, ALLAH'ı ve elçisini onaylayanlardır. Bazı işleri için senden izin istediklerinde dilediğine izin verebilirsin. Onlar için ALLAH'tan bağışlanma dile. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Ancak Allah'a ve Resul'üne içtenlikle iman etmiş mü'minler, toplumu ilgilendiren bir iş için onunla bir araya geldikleri zaman, ondan izin almadıkça gitmezler. Senden izin isteyen kimseler, işte onlar Allah'a ve O'nun Resulüne iman edenlerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğin kimseye izin ver; onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.
Müminler, yalnızca Allah'a ve Elçisine inanıp güvenen kimselerdir. Elçi ile birlikte toplu bir iş yaptıkları sırada ondan izin almadan çekip gitmezler. Allah'a ve Elçisine inanıp güvenenler senden izin isteyenlerdir. Eğer bazı işleri için izin isterlerse uygun gördüğün kimselere izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Allah bağışlar, ikramı boldur.
İnananlar, öyle kimselerdir ki, Allah'a ve O'nun elçisine inanırlar. Ve Onunla birlikte toplandıkları zaman, Ondan izin almadan ayrılmazlar. Aslında, senden izin isteyenler, Allah'a ve O'nun elçisine inananlardır. İşleri için senden izin istediklerinde, dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Kuşkusuz, Allah, Sınırsız Bağışlayandır; Merhametlidir.
Mü'minler, ancak Allah'a ve O'nun Rasulü'ne yürekten inanıp güvenen kimselerdir; onunla toplumsal bir iş görüşmek için bir araya geldiklerinde, onun iznini almadıkça asla ayrılmazlar. Şüphesiz senden (farklı bir görüş geliştirmek için) izin alanlar (da), Allah'a ve O'nun Rasulü'ne yürekten inanıp güvenen kimselerdir. İşte bu yüzden, onlar senden bazı işleri için izin isterlerse onlardan uygun gördüklerine bu izni ver; Allah'tan da onlar için mağfiret dile: Şüphe yok ki Allah, rahmeti bol bir bağışlayıcıdır.
Müminler o insanlardır ki, Allah'a ve O'nun resulüne inanırlar. Resulle beraber, ortaklaşa bir iş üzerinde bulundukları zaman, ondan izin almadan çekip gitmezler. O senden izin isteyenler var ya, onlar Allah'a ve O'nun resulüne iman edenlerdir. Bazı uğraşları için senden izin istediklerinde, onlardan dilediğine izin ver ve kendileri için af dile. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.
Mü'minler o kimselerdir ki, Allah'a ve Resulü'ne iman edenler, onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir iş üzerinde iken, ondan izin alıncaya kadar bırakıp gitmeyenlerdir. Gerçekten, senden izin alanlar, işte onlar Allah'a ve elçisine iman edenlerdir. Böylelikle, senden kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman, dilediklerine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Mü'minler, ancak Allah'a ve peygamberine iman etmişlerdir. Toplu bir iş için yanında bulundukları zaman, ondan izin almadan ayrılıp gitmezler: Gerçekte senden izin isteyenler, Allah'a ve Resulüne inananlardır. Bunun için, bazı işleri sebebiyle senden izin istediklerinde, onlardan dilediğine izin ver ve Allah'tan bağışlanmalarını dile! Şüphe yok ki, Allah çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir.
(Gerçek) Müminler öyle kimselerdir ki Allah'a ve O'nun Rasulü'ne yürekten inanırlar ve o'nunla bütün cemaati ilgilendiren bir mesele için bir araya geldiklerinde (hangi karara varılacak olursa olsun) o'nun iznini almadıkça ayrılmazlar. Gerçekten de, senden izin al(madıkça karara bağlanan eylemden geri durmay)anlar, işte Allah'a ve O'nun Rasulü'ne (yürekten) inananlar böyleleridir! Bunun içindir ki, onlar kendi bazı özel işleri için senden izin istedikleri zaman, uygun gördüğün kimselere bu izni ver; ve Allah'tan onlar için bağışlanma dile; çünkü Allah, şüphesiz, çok acıyan esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır!
Mü'minler ancak Allah'a ve peygamberine inanan, onunla beraber toplumu ilgilendiren bir iş üzerindeyken ondan izin almadan çekip gitmeyen kimselerdir. O halde bazı işlerini görmek için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Mü'minler ancak şöylelerdir ki Allaha ve Resulüne iyman etmişlerdir, cem'ıyyetli bir işte bulundukları vakıt da ondan istiyzan etmeyince gitmezler, filhakıka senden izin istiyenler, onlar öyle kimselerdir ki Allaha ve Resulüne inanırlar, binaenaleyh ba'zı işleri için senden izin istediklerinde sen de onlardan dilediğine izin ver, onlar için Allahdan mağrifet isteyiver, şübhe yok ki Allah, gafurdur rahimdir
Mü'minler o kimselerdir ki Allah'a ve Elçisine (gönülden) inanmışlardır. Toplumsal bir iş için Allah'ın Elçisi ile beraber bulundukları zaman ondan izin almadan gitmezler. (Ey Muhammed), Senden izin alanlar, işte Allah'a ve Elçisine inananlar onlardır. Bazı işleri için senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
İnançlılar o kimselerdir ki, Tanrı'ya ve elçisine inananlar, onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir buyruk üzerinde iken, ondan izin alıncaya kadar bırakıp gitmeyenlerdir. Gerçekten, senden izin alanlar, işte onlar Tanrı'ya ve elçisine inananlardır. Böylelikle, senden kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman, dilediklerine izin ver ve onlar için Tanrı'dan bağışlanma dile. Şüphesiz Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.
Mü'minler ancak Allaha ve resulüne iman edenler ve onun (peygamberin) maiyyetinde cem'iyyetli bir iş üzerinde bulundukları vakit ondan izin isteyib alıncaya kadar (bırakıb) gitmeyenlerdir. Hakıykat, senden izin isteyenler (yok mu?) onlar Allaha ve resulüne iman edenlerdir. O halde ba'zı işleri için senden izin istedikleri zaman sen de onlardan dilediğin kimseye destur ver ve kendileri için Allahdan mağfiret iste. Çünkü Allah, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
Mü'minler; ancak Allah'a ve Rasulüne iman edenler ve peygamberle birlikte bir işe karar vermek için toplandıklarında, ondan izin isteyip alıncaya kadar ayrılıp gitmeyenlerdir. Gerçekten senden izin isteyenler; işte onlar, Allah'a ve Rasulüne iman edenlerdir. Bir takım işleri için senden izin isterlerse içlerinden dilediğine izin ver ve Allah'tan onların bağışlanmalarını dile. Şüphesiz ki Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.
Müminler ancak, Allah'a ve peygamberine iman ederler, onunla birlikte bir iş hususunda bir araya geldikleri zaman, ondan izin almadan gitmeyenlerdir. Senden izin isteyenler, Allah'a ve Peygamber'ine iman edenlerdir. Bazı işleri dolayısıyla senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğine izin ver. Onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayıcı ve merhametlidir.
Gerçek müminler ancak öyle kimselerdir ki Allah'a ve Resulüne bütün kalpleriyle iman etmiş olup, bütün toplumu ilgilendiren meseleleri görüşmek üzere onun yanında bulundukları vakit ondan izin almadıkça ayrılıp gitmezler. Senden izin isteyenler hakikaten Allah'a ve Resulüne gerçekten iman edenlerdir. Öyle ise bazı işleri için senden izin istedikleri zaman, sen de onlardan dilediğin kimselere izin ver ve onlar için Allah'tan af dile. Muhakkak ki Allah gafurdur, rahimdir.
İman edenler ancak şu kimselerdir ki, Esma'sıyla hakikatleri olan Allah'a ve O'nun Rasulüne iman ederler.. . O'nunla beraber bir iş üzere olduklarında, O'ndan izin istemedikçe çekip gitmezler. . . Muhakkak ki senden izin isteyenler var ya, işte onlar Esma'sıyla hakikatleri olan Allah'a ve O'nun Rasulü'ne iman edenlerdir. . . Bazı işleri dolayısıyla senden izin istediklerinde, onlardan dilediğin kimseye izin ver ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. . . Muhakkak ki Allah Ğafur'dur, Rahıym'dir.
Gerçek inananlar, ALLAH'a ve elçisine inanan ve toplumsal bir sorun için onunla beraber iken ondan izinsiz terketmeyenlerdir. Senden izin isteyenler, ALLAH'a ve elçisine inananlardır. Bazı işleri için senden izin istediklerinde dilediğine izin verebilirsin. Onlar için ALLAH'tan bağışlanma dile. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Ancak Allah'a ve Rasul'üne içtenlikle iman etmiş mü'minler, toplumu ilgilendiren bir iş için onunla bir araya geldikleri zaman, ondan izin almadıkça gitmezler. Senden izin isteyen kimseler, işte onlar Allah'a ve O'nun Rasul'üne iman edenlerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istedikleri zaman onlardan dilediğin kimseye izin ver; onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.
The believers are those who believe in God and His messenger, and when they are with him in a meeting, they do not leave him without permission. Those who ask permission are the ones who do believe in God and His messenger. If they ask your permission, in order to tend to some of their affairs, you may grant permission to whomever you wish, and ask God to forgive them. God is Forgiver, Most Merciful.
The believers are but those who believe in God and His messenger, and when they are with him on a common matter, go not away until they ask leave of him. They who ask leave of thee: those are they who believe in God and His messenger. So when they ask leave of thee for some matter of theirs, give thou leave to whom thou wilt among them, and ask thou forgiveness of God for them; God is forgiving and merciful.
The muminun are those who have iman in Allah and His Messenger and who, when they are with him on a matter of common concern, do not leave until they have asked him for permission. Those people who ask you for permission are the ones who truly have iman in Allah and His Messenger. If they ask your permission to attend to their own affairs, give permission to any of them you please; and ask Allah’s forgiveness for them. Allah is Ever-Forgiving, Most Merciful.
The true believers are those who believe in GOD and His messenger, and when they are with him in a community meeting, they do not leave him without permission. Those who ask permission are the ones who do believe in GOD and His messenger. If they ask your permission, in order to tend to some of their affairs, you may grant permission to whomever you wish, and ask GOD to forgive them. GOD is Forgiver, Most Merciful.,
The believers are those who believe in God and His messenger, and when they are with him in a meeting, they do not leave him without permission. Those who ask permission are the ones who do believe in God and His messenger. If they ask your permission, in order to attend to some of their affairs, you may grant permission to whoever you wish, and ask God to forgive them. God is Forgiver, Merciful.
The acknowledgers are those who acknowledge God and His messenger, and when they are with him in a meeting, they do not leave him without permission. Those who ask permission are the ones who do acknowledge God and His messenger. If they ask your permission, in order to tend to some of their affairs, you may grant permission to whomever you wish, and ask God to forgive them. God is Forgiver, Compassionate.