Takva sahiplerine söz verilen Cennet'in içinden ırmaklar akmaktadır, meyvesi ve gölgesi süreklidir. İşte bu takva sahiplerinin sonudur. Kafirlerin sonu ise ateştir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | meselu | durumu | مثل |
2 | l-cenneti | cennetin | جنن |
3 | lleti | şöyledir | |
4 | vuide | va'dedilen | وعد |
5 | l-muttekune | korunanlara | وقي |
6 | tecri | akar | جري |
7 | min | ||
8 | tehtiha | altından | تحت |
9 | l-enharu | ırmaklar | نهر |
10 | ukuluha | meyvesi | اكل |
11 | daimun | süreklidir | دوم |
12 | ve zilluha | ve gölgesi de | ظلل |
13 | tilke | işte budur | |
14 | ukba | sonu | عقب |
15 | ellezine | kimselerin | |
16 | ttekav | korunan(ların) | وقي |
17 | ve ukba | ve sonu ise | عقب |
18 | l-kafirine | inkar edenlerin | كفر |
19 | n-naru | ateştir | نور |
Muttakilere/Allah'tan sakınanlaravaad edilen cennetin özellikleri şöyledir: Altından ırmaklar akar; yemişi de süreklidir, gölgesi de. İşte takva sahiplerinin sonu budur. İnkar edenlerin sonu da ateştir.
Muttakîlere (duyarlı olanlara) vadolunan cennetin örneği şöyledir: Altından ırmaklar akar. Yemişleri ve gölgesi devamlıdır. İşte şu, takvâlı (duyarlı) olanların (mutlu) sonudur. Kâfirlerin sonu ise ateştir.
Erdemlilere söz verilen bahçenin örneği şudur: Altından ırmaklar akar, yemişi de süreklidir gölgesi de. Bu, erdemlilerin sonudur. Kafirlerin sonu ise ateştir.
Takva sahiplerine söz verilen Cennet'in içinden ırmaklar akmaktadır, meyvesi ve gölgesi süreklidir. İşte bu takva sahiplerinin sonudur. Kafirlerin sonu ise ateştir.
Allah'tan çekinerek kendini korumuş olanlara söz verilen bahçe (cennet), içinden ırmaklar akan, yiyecekleri ve gölgeleri bitmez tükenmez bir bahçe gibidir. Allah'tan çekinenler, sonunda oraya varırlar. Ayetleri görmezlikten gelenlerin (kafirlerin) yolu da ateşte biter.
Sorumluluk bilinci taşıyanlara sözü verilen cennetin örneği şudur: Altlarından ırmaklar akar; meyveleri ve gölgeleri süreklidir. İşte bu, sorumluluk bilinci taşıyanların sonudur. Oysa nankörlük edenlerin sonu ateştir.
Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyanlara söz verilen cennet, zemininden ırmaklar çağlayan (has bahçelere) benzer. (Fazladan olarak) oranın ürünleri daimidir, gölgeleri de öyle… İşte bu, Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyanları bekleyen akıbettir; inkarcıların akıbeti ise ateştir.
Sakınıp korunanlara vaat edilen cennetin temsili anlatımı şu: Altından ırmaklar akar, yemişleri de sürekli, gölgesi de. İşte korunup sakınanların son yurdu. Kafirlerin son yurdu ise ateş...
Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup sakınanların (mutlu) sonudur, inkar edenlerin sonu ise ateştir.
Takva sahiplerine va'dolunan cennetin misali şöyledir Altından ırmaklar akar, yemişleri devamlıdır, gölgesi de... İşte bu, takva yolunu tutanların akıbetidir. Kafirlerin sonu ise ateştir.
Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimselere söz verilen cennet, içinde ırmakların çağıldadığı (bahçeler) gibidir; (fakat dünyadaki bahçelerden fazla olarak) onun ürünleri ebedidir; gölgelikleri de (öyle). Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimselerin varacağı yer işte böyle olacaktır; hakkı inkar edenlerin varacağı yerse ateş olacak.
Allah'a karşı gelmekten sakınanlara va'dolunan cennetin durumu şudur: Onun içinden ırmaklar akar, yemişleri ve gölgeleri devamlıdır. İşte bu, Allah'a karşı gelmekten sakınanların sonudur. İnkar edenlerin sonu ise ateştir.
Müttekilere va'dolunan Cennetin temsili; altından ırmaklar akar, yemişleri daim, sayesi de, bu işte takva yolunu tutanların ukbası, kafirlerin ukbası ise ateş
(Allah'ın emirlerine karşı gelmekten) Korunanlara va'dedilen cennetin durumu şöyledir: Altından ırmaklar akar; yemişi de süreklidir, gölgesi de. İşte korunanların sonu budur. İnkar edenlerin sonu da ateştir.
Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup sakınanların (mutlu) sonudur, kafirlerin sonu ise ateştir.
Takvaa saahiblerine va'd edilen cennetin sıfatı (şudur): Altından ırmaklar akar onun. Yemişleri ve gölgeleri daimdir. İşte (fenalıkdan) sakınanların (mes'ud) aakıbeti! Kafirlerin sonucu ise ateşdir.
Müttakilere vaad olunan cennetin içinden ırmaklar akar. Oranın yiyecekleri de, gölgeleri de ebedidir. Bu, takva sahiplerinin akıbetidir. Kafirlerin akıbeti ise ateştir.
Takva sahiplerine vaadedilen cennet şöyledir: Altından ırmaklar akar; yiyecekleri ve gölgeleri devamlıdır. Bu, muttakilerin kazanacağı sonuçtur, kafirlerin sonucu ise ateştir.
Müttakilere vad olunan cennetin durumu şuna benzer: Bahçelerinin içinden ırmaklar akar: Meyveleri gibi gölgeleri de devamlıdır. İşte, haramlardan korunan müttakilerin akıbeti! Kafirlerin akıbeti ise ateştir.
Korunanlara vadolunan CENNETİN TEMSİL (misal - benzetme) yollu anlatımı şöyledir: Altından nehirler akar.. . Yemişi de daimdir, gölgesi de. . . İşte bu takva sahiplerinin geleceğidir. . . Hakikat bilgisini inkar edenlerin geleceği ise, o malum ateştir.
Erdemlilere söz verilen bahçenin örneği şudur: Altından ırmaklar akar, yemişi de süreklidir gölgesi de. Bu, erdemlilerin sonudur. Kafirlerin sonu ise ateştir.
Takva sahiplerine söz verilen Cennet'in içinden ırmaklar akmaktadır, meyvesi ve gölgesi süreklidir. İşte bu takva sahiplerinin sonudur. Gerçeği yalanlayan nankörlerin sonu ise ateştir.
The example of Paradise that the righteous have been promised, is that rivers flow beneath it, and its provisions are continuous as is its shade. Such is the abode of those who were righteous, while the abode of the rejecters is the Fire.
The likeness of the Garden, which is promised to those of prudent fear: beneath it rivers flow, its food constant and its shade. That is the final outcome of those who are in prudent fear; and the final outcome of the false claimers of guidance is the Fire.
What is the Garden promised to those who have taqwa like? It has rivers flowing under it and its foodstuffs and cool shade never fail. That is the final fate of those who have taqwa. But the final fate of the kuffar is the Fire.
The allegory of Heaven, which is promised for the righteous, is flowing streams, inexhaustible provisions, and cool shade. Such is the destiny for those who observe righteousness, while the destiny for the disbelievers is Hell.
Theexample of the Paradise which the righteous are promised, is that rivers flow beneath it, and its provisions are continuous as is its shade. Such is the abode of those who were righteous, while the abode of the rejecters is the Fire.
The allegory of paradise that the righteous have been promised is that rivers flow beneath it, and its provisions are continuous as is its shade. Such is the abode of those who were righteous, while the abode of the ingrates is the fire.