Diğerleri ise: "Hayır! Asıl size rahatlık yok. Ona uğramamızın sebebi sizsiniz. O ne kötü bir konaklama yeridir!" dediler.
Önderlere uyanlar ise, "Asıl siz rahat yüzü görmeyiniz! Bizi buraya süren sizsiniz. Burası ne kötü bir yerdir!" derler.
(Saptırılanlar liderlerine) "Asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu (ateşi) bize siz sundunuz! Burası ne kötü bir yerdir!" diyeceklerdir.
Onlar da derler ki, "Aslında siz hoş gelmediniz. Bizi bu duruma siz soktunuz; ne kötü bir son!"
Diğerleri ise: "Hayır! Asıl size rahatlık yok. Ona uğramamızın sebebi sizsiniz. O ne kötü bir konaklama yeridir!" dediler.
(Yeni gelenler öncekilere) "Rahat yüzü görmemeyi asıl hak eden sizlersiniz. Bu suçu önce siz işlediniz... Burası da ne kötü konaklama yeri böyle!" derler.
"Hayır!" diyecekler; "Aslında, size, ‘Merhaba' yok! Bunu, önümüze siz çıkardınız; ne kötü bir yer burası!"
(Körü körüne izleyenler ise), "Hayır, (sorumlu) sizsiniz! Asıl siz rahat yüzü görmeyin! Bunu başımıza siz sardınız ve gele gele en berbat yeri (buldunuz)!" diyerek
Dediler: "Hayır, size merhaba yok. Onu siz önümüze çıkardınız. Ne kötü durak yeridir o!"
(Onlara uyanlar) Derler ki: "Hayır, sizler; asıl size bir merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak."
(Bu topluluk): "Hayır, asıl size rahatlık yok, bunu bize siz hazırladınız; bakın ne kötü yatak!" derler.
(Ve) onlar, (ayartılmış olanlar,) feryad edecekler: "Hayır, asıl (sorumlu) sizsiniz! Siz rahat yüzü görmeyin! Bunu başımıza getiren sizsiniz: Ne kötü bir yer burası!"
O grup da, "Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir!" der.
(59-60) Şu: bir alay maıyyetinizde göğüs germiş; onlara merhaba yok, çünkü onlar Cehenneme salınıyorlar. Hayır derler size merhaba yok, onu bize siz takdim ettiniz, bakın ne fena yatak.
(Uyanlar, uyulanlara) Dediler ki: "Hayır, asıl size merhaba yok, (asıl siz rahat yüzü görmeyin), siz bunu bizim önümüze getirdiniz. Ne kötü durak (bu)!"
(Onlara uyanlar) Derler ki: "Hayır, sizler; asıl size bir merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak."
(Tabi' olanlar rüesaya) derler: "Hayır, siz, asıl rahat (huzur) görmeyin. Bunu bizim önümüze siz getirdiniz. (Bakın) ne çirkin durum"!
Dediler ki: Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin. Bizi buraya siz sürdünüz. Ne kötü bir duraktır burası.
Orada, birbirleriyle tartışacaklar, kendilerinin cehennemlik olmalarına sebep olan kimselere lanetler yağdıracaklar. -Hayır, siz rahat yüzü görmeyin. Onu siz bizim önümüze getirdiniz derler. Ne kötü karar.
Tabi olanlar, onlara: "Hayır, asıl size merhaba olmasın, rahat yüzü görmeyin sizler! Bu azabı bize getiren sizsiniz. O ne kötü yerdir!" derler.
(O önderlere uyanlar ise): "Hayır, asıl size 'Merhaba = rahat olmak' yoktur.. . Onu (cehennemi) bize siz önerdiniz! Ne kötü bir karargahtır bu!" dediler.
Onlar da derler ki, 'Aslında siz hoş gelmediniz. Bizi bu duruma siz soktunuz; ne kötü bir son!'
Diğerleri ise: "Hayır! Asıl size rahatlık yok. Ona uğramamızın sebebi sizsiniz. O ne kötü bir konaklama yeridir!" dediler.
They said: "No, you are the ones without welcome. It was you who misled us, so here is the result!"
They will say: “The truth is, you — no welcome for you — you sent it ahead for us; and evil is the fixed lodging!”
They will say, ‘No, it is you who have no welcome. It is you who brought it upon us. What an evil place to settle!’
The newcomers will respond, "Nor are you welcomed. You are the ones who preceded us and misled us. Therefore, suffer this miserable end."
They said: "No, you are the ones without welcome. It was you who presented this to us, what a miserable result!"
They said, "No, you are the ones without welcome. It was you who misled us, so here is the result!"