Ant olsun ki onlara içlerinden uyarıcılar gönderdik.
Şüphesiz, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.
Yemin olsun ki biz onlara uyarıcılar göndermiştik.
İçlerinden uyarıcılar göndermiştik.
Ant olsun ki onlara içlerinden uyarıcılar gönderdik.
Üstelik aralarından onları uyaran elçiler çıkarmıştık.
Üstelik gerçek şu ki, onlara uyarıcılar göndermiştik.
Ve elbette onların arasına da uyarıcılar göndermiştik:
Yemin olsun, onların içlerinde uyarıcılar görevlendirmiştik.
Andolsun, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.
Andolsun ki, içlerinden uyarıcı peygamberler de gönderdik,
halbuki kendilerine uyarıcılar göndermiştik.
Andolsun, biz onlara da uyarıcılar göndermiştik.
Celalim hakkı için içlerinde inzar edici Peygamberler de gönderdik
Biz onların içine de uyarıcılar göndermiştik.
Andolsun, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.
Yemin ederim ki biz içlerinde (kötü hareketlerinin encamından) korkutucu (peygamberler) de göndermişizdir.
Ve andolsun ki; onlara, uyarıcılar göndermiştik.
İçlerinden uyarıcılar gönderdik.
(71-72) Daha önce yaşayan insanların ekserisi de yoldan sapmışlardı. Biz de onları uyarıp gerçeği gösteren peygamberler göndermiştik.
Andolsun ki onların da içinde uyarıcılar irsal ettik.
İçlerinden uyarıcılar göndermiştik.
Ant olsun ki onlara da uyarıcılar gönderdik.
And We had sent to them warners.
And We had sent among them warners.
though We sent warners to them.
We have sent to them warners.
And We had sent to them warners.
We had sent to them warners.