Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman: "Bu, ancak, atalarınızın tapmakta olduğu şeylerden sizi vazgeçirmek isteyen bir adamdan başkası değildir." dediler. Ve dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir." Kafirler, kendilerine gerçek gelince: "Bu, ancak apaçık bir büyüdür." dediler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve iza | ve zaman | |
2 | tutla | okunduğu | تلو |
3 | aleyhim | onlara | |
4 | ayatuna | ayetlerimiz | ايي |
5 | beyyinatin | açık açık | بين |
6 | kalu | dediler ki | قول |
7 | ma | değildir | |
8 | haza | bu | |
9 | illa | başka bir şey | |
10 | raculun | bir adamdan | رجل |
11 | yuridu | isteyen | رود |
12 | en | ||
13 | yesuddekum | sizi çevirmek | صدد |
14 | amma | -dan | |
15 | kane | olduğu(tanrılar)- | كون |
16 | yea'budu | tapıyor | عبد |
17 | aba'ukum | babalarınızın | ابو |
18 | ve kalu | ve dediler ki | قول |
19 | ma | değildir | |
20 | haza | bu | |
21 | illa | başka bir şey | |
22 | ifkun | bir yalandan | افك |
23 | mufteran | uydurulmuş | فري |
24 | ve kale | ve dediler | قول |
25 | ellezine | kimseler | |
26 | keferu | inkar eden(ler) | كفر |
27 | lilhakki | hakkı | حقق |
28 | lemma | ||
29 | ca'ehum | kendilerine gelen | جيا |
30 | in | değildir | |
31 | haza | bu | |
32 | illa | başkası | |
33 | sihrun | bir büyüden | سحر |
34 | mubinun | apaçık | بين |
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman, "Bu, sizi babalarınızın taptıklarından alıkoymak isteyen bir adamdan başkası değildir" dediler. "Bu, sırf uydurulmuş bir yalandır" dediler. İnkar edenler, kendilerine gerçek geldiğinde, "Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir" dediler."
Onlara apaçık ayetlerimiz tilavet edildiği (okunup aktarıldığı) zaman şöyle demişlerdi: "Bu, sizi babalarınızın taptığı (ilahlardan) çevirmek isteyen bir adamdan başkası değildir. Bu (Kur'an) da uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir!" demişlerdi. Gerçek kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler "Bu (Kur'an) apaçık bir büyüden başka bir şey değildir!" demişlerdi.
Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, "Bu, kesinlikle, sizi atalarınızın hizmet etme yolundan saptırmak isteyen bir adamdır." Dahası, "Bu uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir" dediler. İnkarcılar, kendilerine gelen gerçek için, "Besbelli, bu bir büyüdür" dediler.
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman: "Bu, ancak, atalarınızın tapmakta olduğu şeylerden sizi vazgeçirmek isteyen bir adamdan başkası değildir." dediler. Ve dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir." Kafirler, kendilerine gerçek gelince: "Bu, ancak apaçık bir büyüdür." dediler.
Onlara açık ayetlerimiz okunduğunda "Bu adam sizi, babalarınızın kulluk ettiği şeyden uzaklaştırmak istiyor" derler ve şunu eklerlerdi: "Bu Kitap, uydurulmuş bir saçmalıktan başkası değildir." Onlara gelen gerçekleri kendini kapatanlar da şöyle derlerdi: "Bu, açık bir sihirden başka bir şey değil."
Oysa ayetlerimiz onlara açık kanıtlarla okunduğunda, şöyle demişlerdi: "Atalarınızın hizmet ettiklerinden sizi engellemek isteyen bir adamdan başkası değil bu!" Bir de şöyle demişlerdi: "Uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değil bu!" Nankörlük edenler, gerçek kendilerine geldiği zaman da şöyle demişlerdi: "Aslında, apaçık bir büyüden başka bir şey değil bu!"
Ve ayetlerimiz onlara açık ve seçik olarak aktarıldığında dediler ki: "Bu sizi öteden beri atalarınızın taptıklarından uzaklaştırmaya çalışan birinden başkası değil." Bir de şunu eklediler: "Bu (Kur'an) uydurulmuş düzme koşma bir (mesajdan) ibarettir." Nihayet inkarda direnenler ayaklarına kadar gelen hakikat için, "bu açıkça büyüleyici bir sözden başka bir şey değil" dediler.
Ayetlerimiz açık seçik kanıtlar halinde karşılarında okununca şöyle derler: "Bu adam, atalarınızın kulluk/ibadet etmekte olduklarından sizi vazgeçirmek isteyen birinden başkası değil." Şunu da söylerler: "Bu, düzenlenmş bir yalandan/iftiradan başka şey değildir." Hakkı inkar edenler, o kendilerine geldiğinde şöyle demişlerdir: "Açık bir büyüden başka şey değil bu!"
Onlara, apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda: "Bu, sizi babalarınızın taptıkların(ilahlar)dan alıkoymak isteyen bir adamdan başkası değildir" dediler. Ve dediler ki: "Bu, düzülüp uydurulmuş bir yalan (iftira)dan başka bir şey de değildir." İnkar edenler de, kendilerine geldiği zaman hak için: "Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir" dediler.
Karşılarında açık deliller halinde ayetlerimiz okunduğu zaman o zalimler: "Bu, yalnızca sizi atalarınızın taptığı tanrılardan men etmek isteyen bir adamdır!" dediler ve: "Bu (Kur'an), uydurulmuş bir iftiradan başka birşey değil!" dediler. Ve o küfredenler gerçek kendilerine geldiği vakit: "Bu apaçık bir büyüden başka birşey değildir!" dediler.
Mesajlarımız onlara bütün açıklığıyla aktarıldığında, (hakikati inkara şartlanmış olanlar birbirlerine,) "Bu (Muhammed) sizi atalarınızın taptıklarından vazgeçirmeye çalışan biridir sadece!" derler. Ve "Bu (Kuran, insan tarafından) uydurulmuş bir safsatadan başka bir şey değildir!" d(iye ekl)erler. Ve (son olarak,) hakikati inkara kalkışanlar, hakikat kendilerine ulaştığında, onun için, "Bu, büyüleyici güzel bir sözden başka bir şey değil!" derler.
Ayetlerimiz apaçık bir şekilde onlara okunduğunda, "Bu sadece, atalarınızın tapmakta olduğu şeylerden sizi alıkoymak isteyen bir adamdır" dediler. Bir de, "Bu (Kur'an), uydurulmuş bir yalandır" dediler. Yine hak kendilerine geldiğinde onu inkar edenler, "Bu, ancak apaçık bir büyüdür" dediler.
Karşılarında açık beyyineler halinde ayetlerimiz tilavet olunduğu zaman o zalimler: "bu başka değil, sırf sizi atalarınızın taptığı ma'budlardan men'etmek isteyen bir adam" dediler ve "bu (Kur'an) başka bir şey değil, sırf uydurulmuş bir iftira" dediler ve o küfredenler hak kendilerine geldiği vakıt bu apaçık bir sihirden başka bir şey değil, dediler
Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "Bu, sadece sizi babalarınızın taptığı(tanrılar)dan çevirmek isteyen bir adamdan başka bir şey değildir." Ve o nankörler dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir." Ve kendilerine gelen hakkı inkar edenler: "Bu, apaçak bir büyüdür, başka bir şey değildir" dediler.
Onlara, apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda: "Bu, sizi babalarınızın taptıklarından alıkoymak isteyen bir adamdan başkası değildir" dediler. Ve dediler ki: "Bu düzülüp uydurulmuş bir yalan (iftira)dan başka bir şey de değildir." Küfredenler de, kendilerine geldiği zaman hak için: "Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değildir" dediler.
Onlara karşı açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "Bu, atalarınızın tapmakda devam etdikleri (putlardan) sizi mütemadiyen vaz geçirmek isteyen bir adamdan başkası değildir" ve dediler: "Bu (Kur'an) düzülüb uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir". Hakka küfreden onlar, (bu hak) kendilerine gelince de (şunu) söylediler): "Bu, apaşikar büyüden başka bir şey değildir".
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: Bu, ancak sizi atalarınızın ibadet etmekte olduğundan alıkoymak isteyen bir adamdır. Ve dediler ki: Bu da düpedüz bir uydurmadan başka bir şey değildir. Hak kendilerine geldiğinde hakkı inkar etmiş olanlar dediler ki: Bu, sadece apaçık bir büyüdür.
Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman: -Bu, sadece bizi atalarımızın kulluk ettiklerinden vazgeçirmek isteyen bir adam, dediler. Bu Kur'an, düpedüz bir uydurmadan başka nedir?! dediler. Kafirler, hak kendilerine geldiği zaman: -Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değil, dediler.
Kendilerine parlak deliller halinde ayetlerimiz okunduğunda o zalimler: "Bu, başka değil, sırf sizi atalarınızın ibadet ettiği tanrılarınızdan uzaklaştırmak isteyen bir adam!" dediler. Ve yine dediler ki: "Bu Kur'an başka değil, sırf bir iftira!" Ve yine kafirler, gerçek kendilerine geldiğinde "Bu besbelli bir büyüden başka bir şey değil!" dediler.
Ayetlerimiz onlara apaçık olarak okunup bildirildiğinde (zalimler) dediler ki: "Bu, atalarınızın tapınageldiği şeyden sizi çevirmeyi amaçlamış bir adamdır".. . Yine dediler ki: "Bunlar, uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değil". . . Hakikat bilgisini inkar edenler, Hak kendilerine geldiğinde: "Bu, ancak apaçık bir sihirdir" dediler.
Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, 'Bu, kesinlikle, sizi atalarınızın tapınma yolundan saptırmak isteyen bir adamdır.' Dahası, 'Bu uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir,' dediler. İnkarcılar, kendilerine gelen gerçek için, 'Besbelli, bu bir büyüdür,' dediler.
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman: "Bu, ancak, atalarınızın tapmakta olduğu şeylerden sizi vazgeçirmek isteyen bir adamdan başkası değildir." dediler. Ve dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir." Gerçeği yalanlayan nankörler, kendilerine gerçek gelince: "Bu, ancak apaçık bir büyüdür." dediler.
And when Our clear revelations were recited to them, they said: "This is but a man who wants to turn you away from what your parents were worshiping. " And they also said: "This is nothing but a fabricated lie." And those who disbelieved say of the truth when it has come to them: "This is nothing but evident magic!"
And when Our proofs are recited to them as clear signs, they say: “This is only a man who wishes to turn you away from what your fathers served”; and they say: “This is only an invented falsehood.” And those who ignore warning say of the truth when it has come to them: “This is only obvious sorcery.”
When Our Clear Signs are recited to them, they say, ‘This is nothing but a man who wants to debar you from what your fathers used to worship. ’ They say, ‘This is nothing but an invented lie.’ Those who are kafir say to the truth when it comes to them, ‘This is nothing but downright magic.’
When our proofs were recited to them, perfectly clear, they said, "This is simply a man who wants to divert you from the way your parents are worshipping." They also said, "These are fabricated lies." Those who disbelieved also said about the truth that came to them, "This is obviously magic."
And when Our clear revelations were recited to them, they said: "This is but a man who wants to turn you away from what your parents were worshiping." And they also said: "This is nothing except a fabricated lie." And those who disbelieved say of the truth when it has come to them: "This is nothing except evident magic!"
When Our clear signs were recited to them, they said, "This is but a man who wants to turn you away from what your parents were serving." They also said, "This is nothing but a fabricated lie." Those who rejected say of the truth when it has come to them: "This is nothing but evident magic!"