De ki: "Ortak koştuklarınızdan, gerçeğe iletebilecek kimse var mı?" De ki: "Allah gerçeğe iletir. Gerçeğe ileten mi, yoksa kendisi iletilmedikçe doğru yolu bulamayan mı uyulmaya daha layıktır. Ne oluyor size, nasıl karar veriyorsunuz?"
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kul | de ki | قول |
2 | hel | var mıdır? | |
3 | min | -dan | |
4 | şurakaikum | sizin ortak koştuklarınız- | شرك |
5 | men | bir kimse | |
6 | yehdi | iletecek | هدي |
7 | ila | ||
8 | l-hakki | hakka | حقق |
9 | kuli | de ki | قول |
10 | llahu | Allah | |
11 | yehdi | iletir | هدي |
12 | lilhakki | hakka | حقق |
13 | efemen | kimse mi? | |
14 | yehdi | ileten | هدي |
15 | ila | ||
16 | l-hakki | hakka | حقق |
17 | ehakku | daha lâyıktır | حقق |
18 | en | ||
19 | yuttebea | uyulmaya | تبع |
20 | emmen | yoksa kimse mi? | |
21 | la | ||
22 | yehiddi | doğru yolu bulamayan | هدي |
23 | illa | dışında | |
24 | en | ||
25 | yuhda | kendisi yöneltilmesi | هدي |
26 | fema | ne oluyor | |
27 | lekum | size | |
28 | keyfe | nasıl | كيف |
29 | tehkumune | hüküm veriyorsunuz | حكم |
De ki: "Ortak koştuklarınızdan, hakka iletecek olan var mı?" De ki: "Allah hakka iletir. Öyle ise hakka götüren mi uyulmaya layıktır, yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğru yolu bulamayan mı? Size ne oluyor? Nasıl böyle yanlış hükmediyorsunuz?"
De ki: "Ortak koştuklarınızdan gerçeğe ulaştıracak olan var mı?" De ki: "Allah gerçeğe ulaştırır. Gerçeğe ulaştıran mı uyulmaya daha layıktır; yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğru yolu bulamayan mı? Ne oluyor size? Nasıl (böyle) hükmediyorsunuz?"*
De ki "Ortaklarınızdan hangisi gerçeğe ulaştırabilir?" De ki: "ALLAH gerçeğe ulaştırır. Gerçeğe ulaştıran mı uyulmaya daha yaraşır, yoksa gerçeğe ulaştırılmadıkça gerçeği bulamayan mı? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?"
De ki: "Ortak koştuklarınızdan, gerçeğe iletebilecek kimse var mı?" De ki: "Allah gerçeğe iletir. Gerçeğe ileten mi, yoksa kendisi iletilmedikçe doğru yolu bulamayan mı uyulmaya daha layıktır. Ne oluyor size, nasıl karar veriyorsunuz?"
De ki "Ortak saydıklarınız arasında doğruyu gösterecek biri var mı? De ki "Doğruyu gösteren Allah'tır. Öyleyse, doğruyu gösterene uymak mı, yoksa kendine gösterilmedikçe doğruyu gösteremeyecek olana uymak mı daha doğrudur? Size ne oluyor? Ne biçim karar veriyorsunuz?"
De ki: "Ortaklar koştuklarınız arasında, sizi gerçeğe eriştiren var mı?" De ki: "Gerçeğe eriştiren Allah'tır. Öyleyse gerçeğe eriştiren mi izlenmeye yaraşır; yoksa yol gösterilmedikçe doğru yolu bulamayacak olan mı? Öyleyse size ne oluyor; nasıl yargı veriyorsunuz?"
Sor (onlara): "Hak yola yönelten kimse ortak koştuklarınızdan biri midir?" Cevap ver: "Hak yola yönelten sadece Allah'tır. Peki, hak yola yönelten mi uyulmaya daha layıktır, yoksa yol gösterilmedikçe kendi başına doğru yolu bulamayacak olan mı? Şu halde ne oluyor size; nasıl böyle bir hükme varabiliyorsunuz?"
Şunu da söyle: "Ortak tuttuklarınızdan kim var hakka götüren?" De ki: "Allah götürür hakka. Hakka götürebilen mi izlenmeye daha layıktır yoksa kılavuzlanmadıkça yolu bulamayan mı? Peki, ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz siz?"
De ki: "Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mı?" De ki: "Hakka ulaştıracak Allah'tır. Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha hak sahibidir, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?"
De ki: "Sizin ortak koştuklarınız arasında doğru yola hidayet eden biri var mı?" De ki: "Allah doğru yola hidayet eder. O halde doğru yola hidayet eden mi uyulmaya layıktır yoksa hidayet olunmadıkça kendi kendine onu bulamayan mı? O halde ne oluyorsunuz? Nasıl hüküm veriyorsunuz?"
De ki: "O sizin tanrılaştırdığınız varlıklardan hiç sizi hakka eriştiren var mı?" De ki: "(Yalnızca) Allah'tır, hakka eriştiren. Öyleyse, hakka eriştiren mi izlenmeye layıktır, yoksa kendisine yol gösterilmedikçe bir başına doğru yolu bulamayacak durumda olan mı? Peki, ne oluyor size ve muhakemenize!"
De ki: "Allah'a koştuğunuz ortaklarınızdan hakka iletecek olan bir kimse var mı?" De ki: "Hakka Allah iletir." Öyle ise, hakka ileten mi uyulmaya daha layıktır, yoksa iletilmedikçe doğru yolu bulamayan kimse mi? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?"
De ki sizin şeriklerinizden hakka hidayet eden var mı? Allah de ki: hakka hidayet eder, o halde hakka hidayet eden mi ittibaa ehaktır, yoksa hidayet olunmadıkça kendi kendine iremiyen mi? O halde ne oluyorsunuz? Nasıl hukmediyorsunuz?
De ki: "Sizin ortaklarınızdan hakka götürecek var mı?" De ki: "Allah, hakka götürür. Hakka götüren mi uyulmağa daha layıktır, yoksa (tutulup) yola götürülmedikçe kendisi doğru yolu bulamayan mı? O halde neyiniz var? Nasıl hükmediyorsunuz?"
De ki: "Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mı?" De ki: "Hakka ulaştıracak Tanrı'dır. Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha hak sahibidir, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?"
De ki: "Sizi ortaklarınızın içinden hakkı (doğru yolu) gösterecek bir kimse var mıdır"? De: "Hakkı gösterecek ve ona iletecek Allahdır. O halde hakka hidayet edecek (Allah) mı (kendisine) uyulmıya daha layıkdır, yoksa (hayat ve) hidayet verilmedikçe kendi kendine doğru yolu bulamayan (o uydurma Tanrılar) mı? Ne oluyor size? Nasıl (böyle yanlış) hükmediyorsunuz"?
De ki: Sizin ortaklarınız içinde; hakka ileten var mıdır? De ki: Allah hakka eriştirir. Hakka eriştiren mi, yoksa götürülmeden gidemeyen mi uyulmaya daha layıktır. Ne oluyor size, nasıl hükmediyorsunuz?
De ki: -Ortak koştuklarınızdan gerçeğe eriştiren var mıdır? De ki: -Allah, gerçeği gösterir. Gerçeği gösteren mi uyulmaya daha layıktır; yoksa birisi yol göstermezse, doğruya ulaşamayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?
De ki: "O şeriklerinizden hakikate götürecek var mı? De ki: "Gerçeğe ancak Allah hidayet eder."Şimdi söyleyin bakalım; gerçeğe ulaştıran mı tabi olunmaya layıktır, yoksa elinden tutulup doğru yola götürülmedikçe kendisi yol bulamayan mı?Ne oluyor size! Nasıl böyle yanlış hükmediyorsunuz?"
De ki: "Ortak koştuklarınızdan hangisi Hakk'a erdirebilir?" De ki: "Allah, Hakk'a hidayet eder.. . Hakk'a erdiren mi tabi olunmayı hak eder, yoksa kendisi hidayet bulmakta yetersiz olan mı? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?"
De ki 'Ortaklarınızdan hangisi gerçeğe ulaştırabilir?' De ki, 'ALLAH gerçeğe ulaştırır. Gerçeğe ulaştıran mı uyulmaya daha yaraşır, yoksa gerçeğe ulaştırılmadıkça gerçeği bulamıyan mı? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?'
De ki: "Ortak koştuklarınızdan, hakka* iletebilecek kimse var mı?" De ki: "Allah hakka iletir. Hakka ileten mi, yoksa kendisi iletilmedikçe doğru yolu bulamayan mı uyulmaya daha layıktır. Ne oluyor size, nasıl karar veriyorsunuz?"
Say: "Are there any of those whom you set up as partners who can guide to the truth" Say: "God guides to the truth. Is He who guides to the truth more worthy of being followed, or the one who does not guide except after he is guided What is wrong with you, how do you judge"
Say thou: “Is there among your partners one that guides to the truth?” Say thou: “God guides to the truth; is then He who guides to the truth worthier to be followed, or he who guides not save he be guided? Then what ails you? How judge you?”
Say: ‘Can any of your partner-gods guide to the truth?’ Say: ‘Allah guides to the truth. Who has more right to be followed – He who guides to the truth, or he who cannot guide unless he is guided? What is the matter with you? How do you reach your judgement?’
Say, "Does any of your idols guide to the truth?" Say, "GOD guides to the truth. Is one who guides to the truth more worthy of being followed, or one who does not guide, and needs guidance for himself? What is wrong with your judgment?"
Say: "Are there any of those whom you set up as partners who can guide to the truth?" Say: "God guides to the truth. Is He who guides to the truth more worthy of being followed, or he who does not guide except after he is guided? What is wrong with you, how do you judge?"
Say, "Are there any of those whom you set up as partners who can guide to the truth?" Say, "God guides to the truth. Is He who guides to the truth more worthy of being followed, or the one who does not guide except after he is guided? What is wrong with you, how do you judge?"