De ki: "Söyleyin bakalım! O'nun azabı ister gece uykuda, ister gündüz gelsin. Suçlular neden bunu acele istiyorlar?"
De ki: "Ne dersiniz? Allah'ın azabı size geceleyin veya gündüz vaktinde gelirse ne yaparsınız? Suçlular ondan hangisini istemekte acele ediyorlar?"
De ki: "Hiç düşündünüz mü O'nun azabı size geceleyin veya gündüzün gelirse (ne yaparsınız)!" Suçlular bunun hangisini istemekte acele ediyorlar!
De ki: "O'nun azabı ister gece veya gündüz gelsin, ama neden suçlular o konuda acele içindedirler?"
De ki: "Söyleyin bakalım! O'nun azabı ister gece uykuda, ister gündüz gelsin. Suçlular neden bunu acele istiyorlar?"
De ki "Düşünsenize, Allah'ın azabı size gece ya da gündüz gelse ne olur? Bu suçlular onun nesini çarçabuk isterler?"
De ki: "Hiç düşündünüz mü? O'nun cezası, size gece veya gündüz gelse, suçlular, hangisini ivedi olarak isterler?"
De ki: "Baksanıza! Tutun ki O'nun azabı bir gece ya da bir gündüz çıkageldi; günaha batmış olanlar ne (elde edeceklerini umarak) onu çabuklaştırmak istiyorlar?"
Şöyle söyle: "Diyelim O'nun azabı size gündüzün veya geceleyin gelecektir. Suçlular bunlardan hangisini aceleyle ister?"
De ki: "Düşündünüz mü hiç, eğer O'nun azabı size gece veya gündüz geliverirse, suçlu günahkarlar, bunu ne diye erkene almak istiyorlar?"
De ki: "Ne dersiniz, şayet O'nun azabı size yatarken veya gündüzün gelecek olsa, suçlular bunlardan hangisinin hemen gelmesini isterler?"
De ki: "Ya bir gece vakti, ya da güpegündüz, eğer O'nun azabı başınızda koparsa, (neler hissedebileceğinizi) hiç düşündünüz mü? Günaha gömülüp gitmiş bir toplumun bunu tezlikle istemesini gerektirecek nasıl bir umudu olabilir ki?
De ki: "Söyleyin bakalım, O'nun azabı size geceleyin veya gündüzün (ansızın) gelecek olsa, suçlular bunun hangisini acele isterler?!" (Bunların hiçbiri istenecek bir şey değildir.)
De ki: söyleyin bakayım şayed size onun azabı yatarken veya gündüzün gelecekse mücrimler bunun hangisini isti'cal ediyorlar?
De ki: "Bakın, eğer O'nun azabı size geceleyin, ya da gündüzün gelirse... Suçlular bun(lar)dan hangisini acele istiyor?"
De ki: "Düşündünüz mü hiç, eğer O'nun azabı size gece veya gündüz geliverirse, suçlu günahkarlar (cürüm ehli), bunu ne diye erkene almak istiyorlar?"
De ki: "Ya Onun (Allahın) azabı geceleyin, yahud gündüzün size gelib çatarsa (ne yapacaksınız?) söyleyin bana. Günahkarların ona olan isti'cali (ne sebeb) nedir"?
De ki: Görmüyor musunuz, ya Allah'ın azabı size gece veya gündüz gelirse? Suçlular neden bunu acele istiyorlar?
De ki: -Allah'ın azabı size gece veya gündüz gelirse ne yaparsınız? Suçlular onu ne acele istiyorlar?!
De ki: "Ne dersiniz, şayet O'nun azabı size ha yatarken gelmiş, ha gündüzün! Mücrimlerin, bunlardan birini çarçabuk istemelerine ne sebep var ki!
De ki: "Gördünüz mü (düşünün bakalım), şayet O'nun azabı gece veya gündüzün bir anında gelmiş olsa, (söyleyin) suçlular neyi acele isterler?"
De ki: 'O'nun azabı ister gece veya gündüz gelsin, ama neden suçlular o konuda acele içindedirler?'
De ki: "Söyleyin bakalım! O'nun azabı ister gece, ister gündüz gelsin. Suçlular neden bunu acele istiyorlar?"
Say: "Do you see if His retribution will come to you by night or by day, then which portion would the criminals hasten in"
Say thou: “Have you considered: if His punishment come to you by night or by day, what is there of it the lawbreakers will seek to hasten?”
Say: ‘What do you think? If His punishment came upon you by night or day, what part of it would the evildoers then try to hasten?'
Say, "Whether His retribution comes to you by night or by day, why are the transgressors in such a hurry?
Say: "Do you see if His retribution will come to you by night or by day, then which portion would the criminals hasten in?"
Say, "Do you see if His retribution will come to you by night or by day, then which portion would the criminals hasten in?"