O: "Dağa sığınırım, beni sudan kurtarır." deyince; "Bugün Allah'ın rahmetine erişenden başkasını, Allah'ın emrinden koruyacak hiçbir şey yoktur." dedi. Aralarına dalga girdi ve o da boğulanlardan oldu.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kale | (O) dedi ki | قول |
2 | savi | sığınacağım | اوي |
3 | ila | ||
4 | cebelin | bir dağa | جبل |
5 | yea'simuni | o beni korur | عصم |
6 | mine | -dan | |
7 | l-mai | su- | موه |
8 | kale | dedi ki | قول |
9 | la | yoktur | |
10 | aasime | kurtulacak | عصم |
11 | l-yevme | bugün | يوم |
12 | min | -nden | |
13 | emri | emri- | امر |
14 | llahi | Allah’ın | |
15 | illa | dışında | |
16 | men | kimselerin | |
17 | rahime | merhanet ettiği | رحم |
18 | ve hale | bu sırada girdi | حول |
19 | beynehuma | aralarına | بين |
20 | l-mevcu | bir dalga | موج |
21 | fekane | ve o da oldu | كون |
22 | mine | -dan | |
23 | l-mugrakine | boğulanlar- | غرق |
Oğlu,"Dağa sığınırım, beni sudan kurtarır" deyince, Nuh,"Bugün acıdıkları dışında, Allah'ın buyruğundan kurtarabilecek bir şey yoktur" dedi. Aralarına dalga girdi ve oğlu da boğulanlara karıştı.
(Oğlu) "Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım." demişti. (Nuh) "Bugün Allah'ın (azap) emrinden, merhamet eden (Allah)tan başka koruyacak kimse yoktur." demişti. (Ardından) aralarına dalga girmiş ve (oğlu) boğulanlardan olmuştu.
O ise, "Beni sudan koruması için bir tepeye sığınacağım" dedi. "Bugün ALLAH'ın yargısından koruyacak hiçbir şey yoktur; ancak O'nun acıdıkları hariç" dedi. Dalgalar ikisi arasından geçti; o, boğulanların arasındaydı.
O: "Dağa sığınırım, beni sudan kurtarır." deyince; "Bugün Allah'ın rahmetine erişenden başkasını, Allah'ın emrinden koruyacak hiçbir şey yoktur." dedi. Aralarına dalga girdi ve o da boğulanlardan oldu.
Dedi ki "Bir dağa sığınacağım, beni sudan kurtarır." Nuh dedi ki "Bugün Allah'ın emrinden koruyacak hiçbir şey yoktur, O'nun ikram ettikleri başka." Aralarına bir dalga girdi ve o da boğulanlara karışıp gitti.
"Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım!" dedi. Dedi ki: "Bugün, Allah'ın buyruğundan, O'nun merhamet ettiklerinden başka kurtulacak yoktur!" Ve aralarına dalga girince, o da boğulanlar arasında kaldı.
(Oğlu,) "Ben bir dağa kaçıp sığınacağım; o beni sulardan korur" dedi. (Nuh) "Bugün Allah'ın belasından, O'nun rahmet ettikleri hariç, kimse için kaçıp kurtulma ümidi yok!" diye seslendi. Derken, aralarına dalga giriverdi... Artık o da boğulanlardan biriydi.
Oğlu cevap verdi: "Bir dağa sığınacağım, beni sudan korur." Nuh dedi: "Allah'ın merhamet ettiği dışında bugün hiç kimse için Allah'ın kararından kurtaracak yoktur." Ve ikisi arasına dalga girdi de o, boğulanlar arasına katıldı.
(Oğlu) Dedi ki: "Ben bir dağa sığınacağım, o beni sudan korur." Dedi ki: "Bugün Allah'ın emrinden, esirgeyen olan (Allah)dan başka bir koruyucu yoktur." Ve ikisinin arasına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu.
O: "Ben, beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım." dedi. Nuh: "Bugün Allah'ın emrinden koruyacak yok; meğer ki O rahmet ede!" dedi, derken dalga aralarına giriverdi ve o da boğulanlardan oldu.
(Fakat oğlu:) "Ben, beni sulara karşı koruyacak bir dağa sığınacağım" dedi.(Nuh:) "Bugün, (Allah'ın) acımasını, esirgemesini hak etmiş olanların dışında, kimse için Allah'ın hükmünden kurtuluş yoktur!" Ve tam o anda aralarında bir dalga yükseldi ve (oğul) boğulup gidenlerin arasına karıştı.
O, "Ben, kendimi sudan koruyacak bir dağa sığınacağım" dedi. Nuh, "Bugün Allah'ın rahmet ettikleri hariç, O'nun azabından korunacak hiç kimse yoktur" dedi. Derken aralarına dalga giriverdi de oğlu boğulanlardan oldu.
O, ben: beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım dedi, bu gün, dedi: Allahın emrinden koruyacak yoktur, meğer ki o rahmet buyıra derken, dalga aralarına giriverdi, o da boğulanlardan oldu
(Oğlu): "Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım," dedi. (Nuh): "Bugün, Allah'ın emrinden koruyacak hiçbir şey yoktur, ancak O'nun acıdığı (kurtulur)." dedi. Ve aralarına dalga girdi, o da boğulanlardan oldu.
(Oğlu) Dedi ki: "Ben bir dağa sığınacağım, o beni sudan korur." Dedi ki: "Bu gün Tanrı'nın buyruğundan esirgeyen (Tanrı)dan başka bir koruyucu yoktur. Ve ikisinin arasına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu.
O, dedi ki: "Bir dağa sığınırım, o beni sudan korur". (Nuh da şöyle) dedi: "Bu gün Allahın emrinden, esirgeyen kendinden başka, hiç bir koruyucu yokdur", ikisinin arasına dalga girdi, o da boğulanlardan oldu.
O: Dağa sığınırım, beni sudan kurtarır, deyince; Nuh: Bu gün Allah'ın rahmetine erişenden başkası için Allah'ın buyruğundan kurtuluş yoktur, dedi. Ve aralarına dalga girdi, o da boğulanlardan oldu.
Oğlu: -Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım dedi. Nuh: -Bugün, Allah'ın kendisine acıdığından başkasının tutunacağı bir yer yoktur, derken aralarına bir dalga girdi de o da boğulanlardan oldu.
O: "Beni sudan koruyacak bir dağa sığınırım!" dedi. Nuh ise: "Bugün Allah'ın helak emrinden koruyacak hiçbir kuvvet yoktur. Ancak O'nun merhamet ettiği kurtulur!" der demez, birden aralarına dalga girdi, ve oğlu boğulanlardan oldu.
(Oğlu) dedi ki: "Beni sudan koruyan bir dağa sığınacağım".. . (Nuh) dedi ki: "Bugün, rahmet ettiği kimse müstesna, Allah hükmünden koruyucu yoktur". . . İkisi arasına giren dalga ile o da boğulanlardan oldu.
O ise, 'Beni sudan koruması için bir tepeye sığınacağım,' dedi. (Nuh): 'Bugün ALLAH'ın yargısından koruyacak hiç bir şey yoktur; ancak O'nun acıdıkları hariç,' dedi. Dalgalar ikisi arasından geçti; o, boğulanların arasındaydı.
O: "Dağa sığınırım, beni sudan kurtarır." deyince; "Bugün Allah'ın rahmetine erişenden başkasını, Allah'ın emrinden koruyacak hiçbir şey yoktur." dedi. Aralarına dalga girdi ve o da boğulanlardan oldu.
He said: "I will take refuge to the mountain which will save me from the water. " He said: "There is no saviour from God's decree except to whom He grants mercy." And the wave came between them, so he was one of those who drowned.
Said he: “I will take shelter in a mountain that will protect me from the water.” He said: “There is no protector this day from the command of God save for him upon whom He has mercy.” And the waves came between them; and he was among the drowned.
He said, ‘I will take refuge on a mountain; It will protect me from the flood. ’ He said, ‘There is no protection from Allah’s command today except for those He has mercy on.’ The waves surged in between them and he was among the drowned.
He said, "I will take refuge on top of a hill, to protect me from the water." He said, "Nothing can protect anyone today from GOD's judgment; only those worthy of His mercy (will be saved)." The waves separated them, and he was among those who drowned.
He said: "I will take refuge to the mountain which will protect me from the water." He said: "There is no protection from the decree of God except for those He has granted mercy." And the wave came between them, so he was one of those who drowned.
He said, "I will take refuge to the mountain which will save me from the water." He said, "There is no savior from God's decree except to whom He grants mercy." The wave came between them, so he was one of those who drowned.