Onları beyyinelerle zeburlarla gönderdik. Sana da zikri indirdik. İnsanlara, kendilerine indirileni beyan edesin. Ki böylece düşünüp öğüt alırlar.
Apaçık mucizelerle ve kitaplarla gönderildiler. Kendilerine indirileni insanlara açıklaman için ve düşünsünler diye, sana da bu Kur'an'ı indirdik.
(43, 44) Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber olarak) göndermedik.* Apaçık delilleri ve (ilahî) kitapları bilmiyorsanız, zikr (Vahiy) ehline sorun!*Kendilerine indirileni insanlara açıklaman (ilan etmen) için* ve düşünsünler diye sana da zikri (Kur'an'ı) indirdik.*
Belgeler ve kitaplarla... Sana bu mesajı indirdik ki, kendilerine indirileni halka açıklayasın (bildiresin) ve onlar da düşünsünler.*
Onları* beyyinelerle* zeburlarla* gönderdik. Sana da zikri* indirdik. İnsanlara, kendilerine indirileni beyan edesin.* Ki böylece düşünüp öğüt alırlar.
Onları mucizelerle ve hikmet dolu sayfalarla* gönderdik. O Zikri (Kitabı) sana da indirdik ki kendilerine gönderilenin ne olduğunu o insanlara açık açık anlatasın*, belki düşünürler.
Açık kanıtlarla ve kitaplarla. İnsanlara indirileni onlara açıklaman için, sana da bu öğretiyi indirdik; belki düşünürler diye.
(Biz onları) hakikatin açık belgeleri ve hikmet yüklü sayfalarla (göndermiştik). İşte sana da bu uyarıcı vahyi indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayasın ve belki onlar da bu sayede düşünürler.
Açık delillerle, kitaplarla gönderdik. Sana da bu zikiri / Kur'an'ı vahyettik ki, kendilerine indirileni insanlara açık seçik bildiresin de derin derin düşünebilsinler.
(Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kur'an'ı) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da iyice düşünsünler, diye.
Onları açık mucizelerle ve kitaplarla göndermiştik. Sana da bu Kur'an'ı indirdik, insanlara kendilerine indirileni anlatasın diye. Belki düşünürler.
(Onlar size, kendilerini) apaçık delillerle ve hikmet dolu ilahi kitaplarla (desteklediğimiz peygamberlerin ölümlü adamlardan başka kimseler olmadığını söyleyeceklerdir). Ve biz sana da bu uyarıcı kitabı indirdik ki, insanlara, başından beri indirilegelen mesajın aslını olanca açıklığıyla ulaştırasın ve onlar da böylece belki düşünürler.
(O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur'an'ı indirdik.
Beyyinelerle ve kitablarla; sana da bu zikri indirdik ki kendilerine indirileni nasa anlatasın ve gerek ki tefekkür edeler
Açık kanıtları ve Kitapları. Sana da o Zikr'i indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayasın, ta ki düşünüp öğüt alsınlar.
(Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kuran'ı) indirdik ki insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da düşünsünler (yetefekkerun).
(O peygamberler) apaçık bürhanlarla (mu'cizelerle) ve kitablarla (gönderildiler. Habibim) biz sana da Kur'anı indirdik. Taki insanlara, kendilerine ne indirildiğini açıkça anlatasın ve taki onlar da iyice fikirlerini kullansınlar.
Kitablar ve apaçık delillerle. Sana da insanlara indirileni açıklayasın diye bu zikri indirdik. Belki düşünürler.
Onları açıklanmış belgeler ve kitaplarla (gönderdik.) Sana da "zikri" indirdik. Kendilerine indirileni insanlara açıklaman için. Umulur ki onlar da düşünürler.
Evet, belgeler, mucizeler ve kitaplarla gönderdik onları. Sana da ey Resulüm bu zikri indirdik ki kendilerine indirileni insanlara açıklayasın. Umulur ki düşünüp anlarlar.
Apaçık deliller, mucizeler ve Zeburlar (hikmet bilgileri) ile (irsal ettik).. . Sana da Zikri (hatırlatıcıyı) inzal ettik ki, insanlara kendilerine indirileni açıklayasın ve onlar da tefekkür etsinler.
Belgeler ve kitaplarla... Sana bu mesajı indirdik ki, kendilerine indirileni halka açıklayasın (bildiresin) ve onlar da düşünsünler.
Onları* beyyinelerle* kitaplarla gönderdik. Sana da zikri* indirdik. İnsanlara, kendilerine indirileni beyan edesin.* Ki böylece düşünüp öğüt alırlar.
With clarity and the Psalms. And We sent down to you the Reminder to make clear to the people what was sent to them, and perhaps they will think.
With the clear signs and the writings. And We sent down to thee the remembrance, that thou make plain to mankind what has been sent down to them, and that they might reflect.
And We have sent down the Reminder to you so that you can make clear to mankind what has been sent down to them so that hopefully they will reflect.
We provided them with the proofs and the scriptures. And we sent down to you this message, to proclaim for the people everything that is sent down to them, perhaps they will reflect.
With proofs and the scriptures. And We sent down to you the Reminder to reveal to the people what was sent to them, and perhaps they will think.
With proof and the scriptures. We sent down to you the Reminder to proclaim to the people what was sent to them, and perhaps they would think.