Kur'an'ı anlamalarına engel olsun diye, kalplerine perde, kulaklarına bir ağırlık koyduk. Sen, Kur'an'da Rabb'inin tekliğini andığın zaman, nefretle arkalarını dönüp kaçarlar.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve cealna | ve kılarız (koyarız) | جعل |
2 | ala | üzerine | |
3 | kulubihim | kableri | قلب |
4 | ekinneten | kabuklar | كنن |
5 | en | ||
6 | yefkahuhu | onu anlamalarına engel olacak | فقه |
7 | ve fi | ve | |
8 | azanihim | kulaklarına | اذن |
9 | vekran | bir ağırlık | وقر |
10 | ve iza | ve zaman | |
11 | zekerte | andığın | ذكر |
12 | rabbeke | Rabbini | ربب |
13 | fi | ||
14 | l-kurani | Kur'an'da | قرا |
15 | vehdehu | birliğini | وحد |
16 | vellev | dönüp | ولي |
17 | ala | ||
18 | edbarihim | arkalarına | دبر |
19 | nufuran | kaçarlar | نفر |
Ahirete inanmayanlar Kur'an'ı anlarlar diye kalplerine örtüler ve kulaklarına da ağırlık koyduk. Çünkü, Kur'an'da Rabbini yalnız andığın zaman, onlar canları sıkılarak arkalarını dönerler.
(İnkârcıların) onu (Kur'an'ı) anlamalarıyla ilgili kalplerine bir kapalılık ve kulaklarına bir (s)ağırlık veririz.* Kur'an'da O'nu (Allah'ı tek ilah olarak) andığında, nefret ederek arkalarını dön(üp gid)erler.*
Ve onu anlamalarını engellemek için kalplerine kabuklar, kulaklarına da ağırlık koyarız. Efendini yalnızca Kuran'da andığın zaman nefretle geriye dönerler.*
Kur'an'ı anlamalarına engel olsun diye, kalplerine* perde, kulaklarına bir ağırlık koyduk. Sen, Kur'an'da Rabb'inin tekliğini andığın zaman, nefretle arkalarını dönüp kaçarlar.
Sanki kalplerinin üstüne örtüler ve kulaklarına ağırlıklar koymuşuz gibi olurlar. Kur'an'da Rabbini tek olarak andığında, nefretle sırtlarını dönerler*.
Onların yüreklerinin üzerine de Onu anlamalarını engelleyen kabuklar, kulaklarına da ağırlık koyarız. Efendini, Tek ve Eşsiz olarak Kur'an'da andığında, nefretle arkalarına dönüp kaçarlar.
(akleden) kalplerinin üzerine onu anlamalarını engelleyen bir kapak, kulaklarına ise bir tıkaç yerleştiririz. Bu yüzden sen ne zaman Kur'an (okuma anın)da Rabbini birleyerek ansan, nefretle gerisin geri dönüp uzaklaşırlar.
Kalpleri üzerine, onu anlamamaları için kabuklar geçiririz, kulaklarına da bir ağırlık koyarız. Rabbini yalnız Kur'an'da andığın zaman, nefretle geriye dönüp kaçarlar.
Ve onların kalbleri üzerine, onu kavrayıp anlamalarını engelleyen kabuklar, kulaklarına da bir ağırlık koyduk. Sen Kur'an'da sadece Rabbini "bir ve tek" (ilah olarak) andığın zaman, 'nefretle kaçar vaziyette' gerisin geriye giderler.
Ve kalplerinin üzerine onu iyi anlamalarına engel kabuklar geçiririz ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Rabbini Kuran'da tek olarak andığın vakit te ürkerek arkalarını döner giderler.
ve kalplerine, onu kavramalarına engel olan bir örtü koyarız ve kulaklarına bir tıkaç. Ve bu yüzden, Kuran okurken ne zaman Rabbinden tek tanrı olarak söz etsen nefretle sırtlarını dönüp giderler.
Kur'an'ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Kur'an'da (ibadete layık ilah olarak) sadece Rabbini andığın zaman arkalarına dönüp kaçarlar.
Ve kalblerinin üzerine onu iyi anlamalarına mani' kabuklar geçiririz ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Rabbını Kur'anda vahid olarak andığın vakıt da ürkerek arkalarına döner giderler
Kablerine -onu anlamalarına engel olacak- kabuklar, kulaklarına da bir ağırlık koyarız. Kur'an'da yalnız Rabbini andığın zaman (tek Tanrı inancından hoşlanmadıkları için) arkalarına dönüp kaçarlar.
Ve onların kalpleri üzerine, onu kavramalarını (yefkahuhü) engelleyen kabuklar, kulaklarına da bir ağırlık koyduk. Sen Kuran'da sadece rabbini 'bir ve tek' (tanrı olarak) andığın zaman, 'nefretle kaçar vaziyette' gerisin geriye giderler.
(Evet) onların kalbleri üzerine, onu (Kur'anı) iyice anlamalarına (engel), perdeler gerer, kulaklarına bir ağırlık veririz. Sen Kur'anda Rabbini bir tek olarak andığın vakit onlar ürkek ürkek arkalarını çevirirler.
Onu anlarlar diye kalblerine örtüler koyduk. Kulaklarına da ağırlık. Kur'an'da Rabbını tek olarak zikrettiğin zaman da onlar nefret ederek arkalarına döner giderler.
Onu anlarlar diye kalplerine örtüler, kulaklarına da ağırlık koyduk. Kur'an'da Rabbini tek olarak andığın zaman nefretle ardlarına dönerler.
Ve kalplerinin üzerine onu iyi anlamalarına mani kılıflar geçirir, kulaklarına da ağırlıklar koyarız. Sen Kur'an'da Rabbini tek olarak andığın zaman, nefretle arkalarını dönüp giderler.
Şuurlarını (kalplerini), Onu anlamalarına engel olan (batıla kilitlenme) örtüsüyle örter; kulaklarına da ağırlık koyarız (algılayamazlar)! Kuran'da, Rabbini TEK'liği ile andığında, nefretle geriye dönüp giderler.
Ve onu anlamalarını engellemek için kalplerine kabuklar, kulaklarına da ağırlık koyarız. Rabbini yalnızca Kuran'da andığın zaman nefretle geriye dönerler
Kur'an'ı anlamalarına engel olsun diye, kalplerine perde, kulaklarına bir ağırlık koyduk. Sen, Kur'an'da Rabb'inin tekliğini andığın zaman, nefretle arkalarını dönüp kaçarlar.
And we place shields over their hearts, that they should not understand it, and a deafness in their ears. And if you mention your Lord in the Quran alone, they run away turning their backs in aversion.
And We have placed upon their hearts coverings lest they should understand it, and in their ears deafness. And when thou rememberest thy Lord alone in the Qur’an, they turn their backs in aversion.
We have placed covers on their hearts, preventing them from understanding it, and heaviness in their ears. When you mention your Lord alone in the Qur’an, they turn their backs and run away.
We place shields around their minds, to prevent them from understanding it, and deafness in their ears. And when you preach your Lord, using the Quran alone, they run away in aversion.,
And we place shields over their hearts, that they should not understand it, and a deafness in their ears. And if you mention your Lord in the Qur'an alone, they run away turning their backs in aversion.
We place shields over their hearts, that they should not understand it, and deafness in their ears. If you mention your Lord in the Quran alone, they run away turning their backs in aversion.