Açıklayıcı kanıt içeren ayetlerimiz onlara okunduğu zaman, Kafirler, iman edenlere; "İki gruptan hangisi konumu itibariyle daha hayırlı, çevresi bakımından daha itibarlıdır?" dediler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve iza | ve zaman | |
2 | tutla | okunduğu | تلو |
3 | aleyhim | onlara | |
4 | ayatuna | ayetlerimiz | ايي |
5 | beyyinatin | açık açık | بين |
6 | kale | derler | قول |
7 | ellezine | kimseler | |
8 | keferu | inkar edenler | كفر |
9 | lillezine | kimseler için | |
10 | amenu | inanan(lar) | امن |
11 | eyyu | hangisinin | |
12 | l-ferikayni | iki topluluktan | فرق |
13 | hayrun | daha hayırlıdır | خير |
14 | mekamen | makamı | قوم |
15 | ve ehsenu | ve daha güzeldir? | حسن |
16 | nediyyen | meclisi (mevkii) | ندو |
Onlara ayetlerimiz apaçık okunduğu zaman, inkar edenler inananlara, "Hangi grubun makamı daha iyi ve yeri daha güzeldir?" dediler.
Kendilerine ayetlerimiz açıkça tilavet edildiği (okunup aktarıldığı) zaman, kâfir olanlar iman edenlere "İki gruptan hangisinin konumu daha iyidir ve meclis (topluluk) olarak hangisi daha güzeldir?" derlerdi.
Kendilerine ayetlerimiz apaçık olarak okunduğu zaman inkar edenler iman edenlere, "Hangimiz daha güçlü ve hangimiz sayısal üstünlüğe sahiptir?" derler.
Açıklayıcı kanıt içeren ayetlerimiz onlara okunduğu zaman*, Kafirler, iman edenlere; "İki gruptan* hangisi konumu itibariyle daha hayırlı, çevresi bakımından daha itibarlıdır?" dediler.
Kendilerine, birbirini açıklayan ayetlerimiz okununca bu kafirler müminlere şöyle derlerdi: "Bu iki kesimden hangisinin konumu daha iyi, çevresi daha etkindir. (Biz mi,onlar mı?)"
Oysa ayetlerimiz onlara açık kanıtlarla okunduğunda, nankörlük edenler, inananlara, şöyle derler: "İki topluluktan hangisi, konum yönünden daha iyi ve topluluk yönünden daha güzeldir?"
Ne ki, hakikatin apaçık belgeleri olan ayetlerimiz ne zaman kendilerine ulaştırılsa, küfürde ısrar edenler imanda sebat edenlere şöyle sorarlar: "Bu iki guruptan hangisi konumca daha üstün ve hangisi daha hatırlı bir çevreye mensupmuş?!
Onlara ayetlerimiz açık seçik okunduğunda, inkar edenler inananlara şöyle derler: "İki zümreden hangisi makamca daha üstün, meclisçe daha güzel?"
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda, o inkar edenler, iman edenlere derler ki: "İki gruptan hangisi, makam bakımından daha iyi, topluluk bakımından daha güzeldir?"
Ayetlerimiz kendilerine açık açık tecvidli okunduğu zaman da o küfredenler iman edenlere: "Bu iki topluluktan hangisi makamca daha iyi ve meclis olarak daha güzel?" dediler.
Hal böyleyken, ne zaman ayetlerimiz bütün açıklığıyla kendilerine ulaştırılsa, hakkı inkara şartlanmış olan kimseler imana erişenlere: "(Bu) iki insan topluluğundan konum olarak hangisi daha üstün ve güçlü, topluluk olarak hangisi daha iyi/daha seçkindir?" diye sorup dururlar.
Ayetlerimiz kendilerine apaçık bir şekilde okunduğu zaman, inkar edenler, inananlara, "İki topluluktan hangisinin bulunduğu yer daha hayırlı meclis ve mahfili daha güzeldir?" dediler.
Ayetlerimiz kendilerine açık açık tecvid üzere okunduğu vakıt da o küfredenler dediler ki iyman edenlere: "bu iki ferikin hangisi makamca daha iyi ve meclis-ü mahfilce daha güzel?"
Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman, inkar edenler, inananlar için "İki topluluktan hangisinin makamı daha hayırlı, meclisi (mevkii) daha güzeldir?" derler.
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda, o küfredenler, inananlara derler ki: "İki gruptan hangisi, makam bakımından daha iyi, topluluk bakımından daha güzeldir?"
Kendilerine açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman küfr (-ü inkar) eden o adamlar mü'minlere: "İki zümreden hangisi ikaametgah i'tibariyle daha hayırlı, meclis ve topluluk bakımından daha güzeldir?" dediler.
Ayetlerimiz kendilerine açıkça okunduğu zaman; küfreden o adamlar mü'minlere: Bu iki takım insanın hangisinin makamı daha iyi ve yeri daha güzeldir? derler.
Ayetlerimiz kendilerine okununca, kafir olanlar iman edenlere: -Bu iki gruptan hangisinin makamı daha iyi ve yeri daha güzeldir? dediler.
Ayetlerimiz kendilerine açık açık okunduğu zaman o kafirler iman edenlere dediler ki: (Bu uhrevi ve manevi halleri bir tarafa bırakalım, dünya hayatının realitesine bakalım) "Bu iki zümreden, mümin ve kafirlerden hangisinin makamı daha üstün, grup ve topluluğu daha muteberdir?"
Onlara delillerimiz açık açık okunup bildirildiğinde, hakikat bilgisini inkar edenler, iman edenlere: "İki fırkanın hangisi makam itibarıyla daha hayırlı ve meclisi daha iyidir?" dedi.
Kendilerine ayetlerimiz apaçık olarak okunduğu zaman inkar edenler inananlara, 'Hangimiz daha gönençli ve hangimiz sayısal üstünlüğe sahiptir,' derler.
Açıklayıcı kanıt içeren ayetlerimiz onlara iletildiği zaman*, gerçeği yalanlayan nankörler, iman edenlere; "İki gruptan* hangisi konumu itibariyle daha iyi, çevresi bakımından daha itibarlıdır?" dediler.
And when Our clear revelations were recited to them, those who rejected said to those who believed: "Which of the two groups of ours is more in authority and more prosperous"
And when Our proofs are recited to them as clear signs, those who ignore warning say to those who heed warning: “Which of the two factions is better in standing and better in assembly?”
When Our Clear Signs are recited to them, those who are kafir say to those who have iman, ‘Which of the two parties has the better position and the more illustrious gathering?’
When our revelations are recited to them, clearly, those who disbelieve say to those who believe, "Which of us is more prosperous? Which of us is in the majority?"
And when Our clear revelations were recited to them, those who rejected said to those who believed: "Which of our two groups is in a better station and more prosperous?"
When Our clear signs were recited to them, those who rejected said to those who acknowledged: "Which of the two groups of ours is more in authority and more prosperous?"