Kıyamet Günü hak edileni eksiksiz belirleyen tartıları kurarız. Hiç kimse, hiçbir biçimde haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar da olsa her şeyi hesaba katarız. Hesap gören olarak Biz yeteriz.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve nedeu | kurarız | وضع |
2 | l-mevazine | terazileri | وزن |
3 | l-kista | adalet | قسط |
4 | liyevmi | günü için | يوم |
5 | l-kiyameti | kıyamet | قوم |
6 | fela | asla | |
7 | tuzlemu | haksızlık edilmez | ظلم |
8 | nefsun | kimseye | نفس |
9 | şey'en | hiçbir | شيا |
10 | ve in | ve eğer | |
11 | kane | olsa | كون |
12 | miskale | ağırlığınca | ثقل |
13 | habbetin | danesi | حبب |
14 | min | ||
15 | hardelin | bir hardal | خردل |
16 | eteyna | getiririz | اتي |
17 | biha | onu | |
18 | ve kefa | ve biz yeteriz | كفي |
19 | bina | olarak | |
20 | hasibine | hesab gören | حسب |
Biz, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. Artık kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Yapılan iş, bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa onu getiririz. Hesap gören olarak biz yeteriz.
Biz kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız.* Kimseye hiçbir şekilde haksızlık edilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi kadar bile olsa, onu (teraziye) getirmiş (olacağ)ız. Hesap görenler olarak biz yeteriz.
Diriliş günü için adalet terazileri kurarız. Kimseye hiçbir haksızlık edilmez. Hardal tanesi kadar bir ağırlığı bile hesaba katacağız. Biz, hesapçı olarak yeteriz.
Kıyamet Günü hak edileni eksiksiz belirleyen tartıları kurarız. Hiç kimse, hiçbir biçimde haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar da olsa her şeyi hesaba katarız. Hesap gören olarak Biz yeteriz.
(Mezardan) kalkış günü tam doğru teraziler kurarız; kimse bir haksızlığa uğratılmaz. Bir hardal danesi ağırlığında bile olsa terazilere koyarız. Biz hesap görmeye yeteriz.
Yeniden Yaratılış Günü'nde, adalet tartıları koyarız. Artık, kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Hardal çekirdeği boyutunda bile olsa onu getiririz. Çünkü Hesap Gören olarak, Biz yeterliyiz.
Ve Biz, Kıyamet Günü dosdoğru tartan teraziler kurarız da, hiçbir kişi en küçük bir haksızlığa uğratılmaz; hatta hardal tanesi ağırlığında bir şey olsa, onu dahi gündeme getiririz: Biz, hesap görücü olarak yeter de artarız bile...
Kıyamet günü için adalet terazilerini kuracağız/adaleti terazilere koyacağız. Hiç kimseye zerre kadar zulüm edilmeyecek. Hardal tanesi kadar birşey olsa onu ortaya getiririz. Hesapçılar olarak biz yeteriz!
Biz ise, kıyamet gününe ait duyarlı teraziler koyarız da artık, hiç bir nefis hiç bir şeyle haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler olarak biz yeteriz.
Biz ise, kıyamet günü için dürüst teraziler koyarız; hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmez; bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirir koruz. Hesap gören olarak da Biz yeteriz.
Ve Kıyamet Günü (öyle) doğru, (öyle hassas) teraziler kurarız ki, kimse en küçük bir haksızlığa uğratılmaz; bir hardal tanesi kadar bile olsa, (iyi ya da kötü) her şeyi tartıya sokarız; hesap görücü olarak kimse Bizden ileri geçemez!
Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.
Biz ise Kıyamet günü için mizanlara adaleti koruz da hiç bir nefis, zerrece zulm edilmez, bir hardel tanesi ağırlığınca da olsa onu getirir koruz, hisabcı da biz yeteriz
Kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. Hiç kimseye bir haksızlık edilmez (insanın yaptığı iş), bir hardal danesi ağırlığınca da olsa onu getiririz. Hesab gören olarak biz yeteriz.
Biz ise, kıyamet gününe ait duyarlı teraziler koyarız da artık, hiç bir nefis hiç bir şeyle haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler olarak biz yeteriz.
Biz kıyamet gününe mahsus adalet terazileri koyacağız. Artık hiçbir kimse hiçbir şeyle haksızlığa uğratılmayacakdır. (O şey) bir hardal danesi kadar bile olsa onu getiririz (mizana koyarız). Hesabcılar olarak da biz yeteriz.
Biz; kıyamet günü adalet terazilerini kurarız. Hiç kimse hiç bir şeyle haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar bile olsa yapılanı ortaya koyarız. Hesab görenler olarak da Biz, yeteriz.
Kıyamet günü adalet terazileri kurarız. Hiç kimse bir haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi ağırlığınca bile olsa onu getiririz. Hesap gören olarak biz yeteriz.
Biz kıyamet gününe mahsus, öyle doğru ve hassas teraziler koyacağız ki, hiçbir kimseye zerre kadar haksızlık edilmez. Hardal tanesi ağırlığınca da olsa, yapılan iyi veya kötü işi oraya getirip tartarız. Hesap görücü olarak Biz fazlasıyla yeteriz.
Kıyamet sürecinde uluhiyet hükümlerine göre ölçütler koyarız! Hiçbir nefs (benlik - bilinç) en küçük bir zulme uğramaz. Bir hardal tanesi ağırlığınca olsa dahi onu getiririz. Hesap görücüler olarak biz (hakikatlerindeki Hasiyb özelliği) kafiyiz.
Diriliş günü için adalet terazileri kurarız. Kimseye hiç bir haksızlık edilmez. Hardal tanesi kadar bir ağırlığı bile hesaba katacağız. Biz, hesapçı olarak yeteriz.
Kıyamet Günü hak edileni eksiksiz belirleyen tartıları kurarız. Hiç kimse, hiçbir biçimde haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar da olsa her şeyi hesaba katarız. Hesap gören olarak Biz yeteriz.
And We will place the scales of justice for the Day of Resurrection, so that no soul will be wronged in the least. Even if it was the weight of a mustard seed, We will bring it. And We are sufficient as a Reckoner.
And We will set up the balances of equity for the Day of Resurrection, so no soul will be wronged in anything; and though it be the weight of a mustard seed, We will bring it. And sufficient are We as account-takers.
We will set up the Just Balance on the Day of Rising and no self will be wronged in any way. Even if it is no more than the weight of a grain of mustard-seed, We will produce it. We are sufficient as a Reckoner.
We will establish the scales of justice on the Day of Resurrection. No soul will suffer the least injustice. Even the equivalent of a mustard seed will be accounted for. We are the most efficient reckoners.
AndWe place the balances of justice for the Day of Resurrection, so that no soul will be wronged in the least. Even if it was the weight of a mustard seed, We will bring it. And We are enough as a Reckoner.
We will place the scales of justice for the day of Resurrection, so that no person will be wronged in the least. Even if it was the weight of a mustard seed, We will bring it. We are sufficient as a Reckoner.