Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman, o Kafirlerin yüzlerindeki hoşnutsuzluğu görürsün. Nerede ise kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: "Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Ateş! Allah'ın Kafirlere sözüdür. O, ne kötü bir varış yeridir."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve iza | ve zaman | |
2 | tutla | okunduğu | تلو |
3 | aleyhim | kendilerine | |
4 | ayatuna | ayetlerimiz | ايي |
5 | beyyinatin | apaçık | بين |
6 | tea'rifu | anlarsın | عرف |
7 | fi | ||
8 | vucuhi | yüzlerinde | وجه |
9 | ellezine | kimselerin | |
10 | keferu | inkar eden | كفر |
11 | l-munkera | hoşnutsuzluk | نكر |
12 | yekadune | neredeyse | كود |
13 | yestune | üzerine saldıracaklar | سطو |
14 | biellezine | ||
15 | yetlune | okuyanların | تلو |
16 | aleyhim | kendilerine | |
17 | ayatina | ayetlerimizi | ايي |
18 | kul | de ki | قول |
19 | efeunebbiukum | size haber vereyim mi? | نبا |
20 | bişerrin | daha kötü bir şey | شرر |
21 | min | ||
22 | zalikumu | bundan | |
23 | n-naru | ateş! | نور |
24 | veadeha | ve onu va'detmiştir | وعد |
25 | llahu | Allah | |
26 | ellezine | kimselere | |
27 | keferu | inkar eden | كفر |
28 | ve bi'se | ve ne kötü | باس |
29 | l-mesiru | sondur | صير |
Onlara ayetlerimiz apaçık okunduğu zaman, inkarcıların yüzündeki hoşnutsuzluğu hemen farkedersin. Neredeyse, kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: "Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Allah'ın inkar edenler için belirlediği ateş! Gidilecek ne kötü bir yerdir!"
Ayetlerimiz kendilerine açıkça tilavet edildiği (okunup aktarıldığı) zaman, kâfir olanların yüzlerinde hoşnutsuzluk (olduğunu) bilirsin (fark edersin). Onlar, kendilerine ayetlerimizi tilavet edenlere (okuyup aktaranlara) neredeyse saldırırlar.* De ki: "Size bundan (bu öfkenize sebep olan şeyden) daha kötüsünü bildireyim mi? Allah'ın kâfir olanlara vadettiği (cehennemdeki) ateş!" Ne kötü varış yeridir (orası)!
Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, inkarcıların yüzünde inkarcılığı okursun. Kendilerine ayetlerimizi okuyanların üzerine neredeyse saldıracaklardır. De ki: "Bundan daha kötüsünü size bildireyim mi? Ateş! ALLAH onu kafirlere vaadetmiştir. Ne kötü bir sonuçtur!"
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman, o Kafirlerin yüzlerindeki hoşnutsuzluğu görürsün. Nerede ise kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: "Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Ateş! Allah'ın Kafirlere sözüdür. O, ne kötü bir varış yeridir."
Onlara birbirini açıklayan ayetlerimiz okununca, görmezlikten gelenlerin (kafirlerin) yüzündeki nefreti fark edersin. Kendilerine ayetlerimizi okuyanlara neredeyse saldıracak gibi olurlar. De ki "Sizi daha kötü duruma sokacak şeyi bildireyim mi? Cehennem ateşi!" Allah onu, kafirlere söz vermiştir. Ne kötü hale gelmektir o.
Çünkü ayetlerimiz onlara açık kanıtlarla okunduğunda, nankörlük edenlerin yüzündeki hoşnutsuzluğu hemen görürsün. Neredeyse, ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: "Bundan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Ateş!" Allah, nankörlük edenlere onun sözünü vermiştir; ne kötü bir sonuçtur.
Ve ne zaman kendilerine hakikatin apaçık belgeleri olan ayetlerimiz okunsa, inkarda direnenlerin suratlarındaki inkarı hemen fark edersin. Öyle ki, neredeyse ayetlerimizi okuyanlara saldıracak gibidirler: De ki: "Bakın, sizi bundan daha beter (kızdıracak) bir haber vereyim mi: O, Allah'ın inkarda ısrar edenlere vaat ettiği ateştir; o ne berbat bir son duraktır!"
Onlara açık seçik ayetlerimiz okunduğunda, o küfre sapanların yüzlerinde bir hoşnutsuzluk/yadsıma görürsün. Kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracak olurlar. De ki: "Size şu yaptığınızdan daha kötü bir şey haber vereyim mi: Ateş! Allah onu inkarcılara vaat etmiştir. Ne kötü dönüş yeridir o!"
Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o inkar edenlerin yüzlerindeki 'red ve inkarı' tanıyabilirsin. Neredeyse, kendilerine karşı ayetlerimizi okuyanın üzerine çullanıverecekler. De ki: "Size, bundan daha kötü olanını haber vereyim mi? Ateş... Allah, onu inkar edenlere va'detmiş bulunmaktadır; ne kötü bir duraktır."
Kendilerine karşı ayetlerimiz birer delil olarak okunduğu zaman, o kafirlerin yüzlerinden inkarlarını anlarsın; hemen hemen karşılarında ayetlerimizi okuyanlara karşı saldırıverecek gibi olurlar. De ki: "Şimdi size ondan daha kötü olanını haber vereyim mi? Ateş! Allah onu inkar edenlere va'detti. O ne kötü akibettir!"
Kendilerine apaçık mesajlarımız okunduğu zaman, hakkı inkara şartlanmış olanların yüzündeki inkarcı tavrı hemen fark edebilirsin; kendilerine mesajlarımızı okuyanlara neredeyse saldıracak gibidirler! De ki: "Peki, size şimdi hissettiklerinizden daha vahim olanı haber vereyim mi? Bu (Ahiret Günü'nün) ateşidir ki Allah onu hakkı inkara şartlanmış olanlara vaad etmiştir; varılacak ne kötü bir sondur o!"
Kendilerine ayetlerimiz açık açık okunduğu zaman, o kafirlerin yüz ifadelerinden inkarlarını anlarsın. Neredeyse, kendilerine ayetlerimizi okuyanlara hışımla saldıracaklar. De ki: "Şimdi size bu durumdan daha beterini haber vereyim mi: Ateş.. Allah, onu kafirlere vaad etti. Ne kötü varış yeridir orası!"
Kendilerine karşı ayetlerimiz birer beyyine olarak okunduğu zaman da o kafirlerin yüzlerinde münkirliklerini tanırsın, hemen hemen karşılarında ayetlerimizi tilavet edenlere saldırıverecek gibi olurlar, de ki: şimdi size ondan daha şer olanını haber vereyim mi? Ateş, Allah onu küfredenlere va'd buyurdu, ki o ne fena akıbettir
Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman kafirlerin yüzlerinde hoşnutsuzluk belirdiğini anlarsın. Neredeyse kendilerine ayetlerimizi okuyanların üzerine saldıracaklar. De ki: "Size bundan (bu öfkeli durumunuzdan) daha kötü bir şey haber vereyim mi? Varacağınız ateş! Allah onu kafirlere va'detmiştir. Ne kötü sonuçtur (o)!"
Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o küfredenlerin yüzlerindeki inkarı tanıyabilirsin. Neredeyse, kendilerine karşı ayetlerimizi okuyanın üzerine çullanıverecekler. De ki: "Size, bundan daha kötü olanını haber vereyim mi? Ateş... Tanrı, onu küfredenlere vaadetmiş bulunmaktadır; ne kötü bir duraktır."
Karşılarında açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman o kafirlerin suratlarında inkar (görüb) tanırsın. Kendilerine ayetlerimizi okuyanlara nerdeyse saldırıverecek olurlar! De ki: "Şimdi bundan daha çok kötü (bir şey) i haber vereyim mi? Ateşdir! Allah bunu o küfür (ve inkar) edenlere va'd etmişdir. O, ne kötü bir merci'dir!
Onlara, apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman; o küfredenlerin yüzlerinden inkarı anlarsın. Neredeyse, kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Ateş. Allah, onu küfredenlere vaad etmiştir. Ne kötü dönüş.
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman, o kafirlerin yüzlerinden inkarı okursun. Neredeyse, kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: -Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Ateş! Allah onu kafirlere söz verdi. O, ne kötü sondur.
Ayetlerimiz karşılarında açık açık birer delil olarak okunduğunda kafirlerin yüzündeki inkarcı tavrı hemen fark edebilirsin. Öyle ki, nerdeyse kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracak olurlar. De ki: Sizi bundan da beter kızdıracak olan şeyi de bildireyim de görün: "İşte cehennem! Allah onu kafirlere vad etmiş bulunuyor. Ne kötü bir sondur o!"
Onlara ayetlerimiz apaçık kanıtlar halinde tilavet edildiğinde, hakikat bilgisini inkar edenlerin yüzlerinde inkarı, reddi görürsün! Neredeyse, delillerimizi kendilerine bildirenlere saldırıp çullanacaklar.. . De ki: "Size ondan daha kötüsünü haber vereyim mi? Ateş (sizi yakacak olan)! Allah, onu hakikat bilgisini inkar edenlere vadetmiştir. . . O ne kötü dönüş yeridir!"
Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, inkarcıların yüzünde inkarcılığı okursun. Kendilerine ayetlerimizi okuyanların üzerine neredeyse saldıracaklardır. De ki, 'Bundan daha kötüsünü size bildireyim mi? Ateş! ALLAH onu kafirlere vadetmiştir. Ne kötü bir sonuçtur!'
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman, o gerçeği yalanlayan nankörlerin yüzlerindeki hoşnutsuzluğu görürsün. Nerede ise kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: "Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Ateş! Allah'ın gerçeği yalanlayan nankörlere sözüdür. O, ne kötü bir varış yeridir."
And if Our clear revelations are recited to them, you see hatred in the faces of those who have rejected. They are nearly close to attacking those who are reciting to them Our revelations! Say: "Shall I inform you of what is worse than this The Fire, which God has promised to those who have rejected. What a miserable destiny!"
And when Our proofs are recited to them as clear signs, thou recognisest perversity in the faces of those who ignore warning; they all but attack those who recite Our proofs to them. Say thou: “Then shall I inform you of worse than that? The Fire God has promised to those who ignore warning! And evil is the journey’s end.”
When Our Signs are recited to them – Clear Signs – you can detect denial in the faces of those who are kafir. They all but assault those who recite Our Signs to them! Say: ‘Shall I inform you of something worse than that? The Fire which Allah has promised those who are kafir. What an evil destination!’
When our revelations are recited to them, clearly, you recognize wickedness on the faces of those who disbelieve. They almost attack those who recite our revelations to them. Say, "Shall I inform you of something much worse? Hell is promised by GOD for those who disbelieve; what a miserable destiny."
Andif Our clear revelations are recited to them, you see denial in the faces of those who have rejected. They are nearly close to attacking those who are reciting to them Our revelations! Say: "Shall I inform you of what is worse than this? The Fire, which God has promised to those who have rejected. What a miserable destiny!"
If Our clear signs are recited to them, you see hatred in the faces of those who have rejected. They are nearly close to attacking those who are reciting to them Our signs! Say, "Shall I inform you of what is worse than this? The fire, which God has promised to those who have rejected. What a miserable destiny!"