Kuşkusuz bunda bir ayet vardır. Buna rağmen onların çokları inanmamaktadır.
Şüphesiz bunda bir ders vardır, ama çokları inanmamaktadır.
Çoğu inanmamış olsa da şüphesiz ki bunda bir ders vardır.
Elbette bunda bir ders vardır; ama çokları onaylamaz.
Kuşkusuz bunda bir ayet* vardır. Buna rağmen onların çokları inanmamaktadır.
İşte bu olayda kesin bir belge vardır. Ama onların çoğu inanacak değillerdi.
Aslında, işte bunda, kesinlikle bir gösterge vardır. Oysa onların çoğu inanmaz.
Elbet bu (Musa kıssası)nda da alınacak bir ders mutlaka vardır; fakat insanların çoğu yine de inanmayacaklardır.
Bunda elbette bir ibret vardır ama onların çoğu inanmış kimseler değildi.
Şüphesiz, bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
Şüphesiz bunda gerçekten bir ibret vardır; fakat çokları inanmadı.
Bu (kıssada), şüphesiz, (bütün insanlar için) bir ders vardır; velev ki onlardan çoğu inanmasa da.
Bunda şüphesiz bir ibret vardır. Ama pek çokları iman etmiş değillerdi.
Şübhesiz bunda mutlak bir ayet var, öyle iken ekserisi mü'min olmadı
Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama çokları inanmazlar.
Şüphesiz bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu inançlı olmamıştır.
Bunda elbette bir ibret vardı. (Fakat) onların çoğu iman etmiş değillerdi.
Şüphesiz ki bunda, bir ayet vardır. Ama onların çoğu inananlar değildi.
Şüphesiz bunda bir "ayet/işaret" vardır. Yine de onların çoğu iman etmezler.
Elbette bunda alınacak ibret vardır, fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler.
Muhakkak ki bu olayda bir mucize - ders var! Onların çoğunluğu ise buna iman etmiş değillerdir.
Elbette bunda bir ders vardır; ama çokları inanmazlar.
Kuşkusuz bunda bir ayet* vardır. Buna rağmen onların çokları inanmamaktadır.
In that is a sign, but most of them are not believers.
In that is a proof, but most of them are not believers.
There is certainly a Sign in that yet most of them are not muminun.
This should be a sufficient proof, but most people are not believers.
In that is a sign, but most of them are not believers.
In that is a sign, but most of them are not those who acknowledge.