Musa, şehir halkının habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada biri kendi tarafından, diğeri de düşman olan taraftan kavga eden iki kişi buldu. Kendi tarafından olan, diğerine karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa onu yumrukladı ve ölümüne neden oldu. Musa: "Bu şeytanın işindendir. Kuşkusuz o, saptırıcı apaçık bir düşmandır." dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve dehale | ve girdi | دخل |
2 | l-medinete | şehre | مدن |
3 | ala | ||
4 | hini | bir sırada | حين |
5 | gafletin | (kendisinden) habersiz olduğu | غفل |
6 | min | ||
7 | ehliha | halkının | اهل |
8 | fe vecede | ve buldu | وجد |
9 | fiha | orada | |
10 | raculeyni | iki adamı | رجل |
11 | yektetilani | öldüresiye dövüşürlerken | قتل |
12 | haza | biri | |
13 | min | -ndan | |
14 | şiatihi | kendi taraftarları- | شيع |
15 | ve haza | ve öbürü de | |
16 | min | -ndan | |
17 | aduvvihi | düşmanları- | عدو |
18 | festegasehu | (Musa'dan) yardım istedi | غوث |
19 | llezi | olan kimse | |
20 | min | -ndan | |
21 | şiatihi | kendi taraftarları- | شيع |
22 | ala | karşı | |
23 | llezi | olana | |
24 | min | -ndan | |
25 | aduvvihi | düşmanları- | عدو |
26 | fevekezehu | bir yumruk indirdi | وكز |
27 | musa | Musa | |
28 | fe kada | işini bitirdi | قضي |
29 | aleyhi | onun | |
30 | kale | (sonra) dedi ki | قول |
31 | haza | bu | |
32 | min | -ndendir | |
33 | ameli | işi- | عمل |
34 | ş-şeytani | şeytanın | شطن |
35 | innehu | o gerçekten | |
36 | aduvvun | bir düşmandır | عدو |
37 | mudillun | şaşırtıcı | ضلل |
38 | mubinun | apaçık | بين |
Musa, halkının habersiz olduğu bir zamanda şehre girdi. Orada, biri kendi tarafından, diğeri düşman tarafından olan iki adamı birbiriyle dövüşür buldu. Kendi tarafından olanı, düşmana karşı ondan yardım diledi. Musa da ötekine bir yumruk vurup ölümüne sebep oldu. Bunun üzerine, "Bu, şeytan işidir. O, gerçekten saptırıcıdır; apaçık bir düşmandır" dedi.
(Musa), halkının habersiz olduğu bir sırada şehre girmiş ve orada biri kendi tarafından diğeri düşmanı tarafından olan iki adamı dövüşür bulmuştu. Kendi tarafından olanın, düşmanına karşı ondan yardım istemesi üzerine, (Musa, o) kişiyi itekleyip* işini bitirmişti (ölümüne sebep olmuştu). (Sonunda) "Bu, şeytan işidir. Şüphesiz ki o, apaçık saptırıcı bir düşmandır." demişti.
Halkının haberi olmadığı bir sırada kente girmişti. Orada iki adamın kavga ettiklerini gördü; biri onun tarafından (İbrani), diğeri de düşman tarafından (Mısırlı) idi. Tarafından olan adam düşmanına karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa da ötekine bir yumruk indirip işini bitirdi. "Bu sapkının bir işidir; o bir düşmandır, apaçık bir saptırıcıdır" dedi.
Musa, şehir halkının habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada biri kendi tarafından, diğeri de düşman olan taraftan kavga eden iki kişi buldu. Kendi tarafından olan, diğerine karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa onu yumrukladı ve ölümüne neden oldu. Musa: "Bu şeytanın işindendir. Kuşkusuz o, saptırıcı apaçık bir düşmandır." dedi.
Musa, halkın onu fark edemeyeceği bir sırada şehre indi. İki kişinin öldüresiye kavga ettiklerini gördü. Onlardan biri kendi halkından diğeri düşman tarafındandı. Kendi halkından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Musa ona okkalı bir şamar indirerek işini bitirdi. "bunu Şeytan yaptırdı; o insanı yoldan çıkaran açık bir düşmandır" dedi.
Kent halkının ayırdında olmadığı bir sırada kente indi. Birisi kendi tarafından, diğeri düşman taraftan, iki adamın kavga ettiklerini gördü. Kendi tarafından olan, düşman taraftan olana karşı, Ondan yardım istedi. Bunun üzerine, ona bir yumruk atıp işini bitirdi. "Şeytanın işi bu!" dedi; "Kuşkusuz, işte o, yoldan çıkaran apaçık bir düşmandır!"*
Ve (Musa) halkından bir kısmının gaflete daldığı bir zamanda kente girdi ve orada iki adamı birbirleriyle kavga ederken buldu. Bunlardan biri kendi halkına, diğeri düşman tarafına mensuptu. Derken kendi halkından olan, düşmanca mensup olana karşı ondan yardım istedi. Yerinden fırlayan Musa ona bir yumruk vurdu ve hesabını gördü. (Fakat kendine geldiğinde) "Bu Şeytan'ın işi!" dedi, "Çünkü o, kişiyi yoldan çıkaran apaçık bir düşmandır."
Halkının habersiz olduğu bir sırada kente girdi. Orada iki adam buldu, dövüşüyorlardı. Bu, Musa'nın halkından, şu da düşmanlarındandı. Kendi halkından olan, düşmanından olana karşı Musa'dan yardım istedi. Musa ona bir yumruk indirdirip işini bitirdi. Dedi: "Bu yaptığım, şeytanın amellerindendir. İnsanı saptıran açık bir düşmandır o."
(Musa) Halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi, orda kavga etmekte olan iki adam buldu; bu kendi taraftarlarından, şu da düşmanlarından. Derken taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine ona bir yumruk attı ve işini bitiriverdi. (Sonra da:) "Bu şeytanın işindendir; o, gerçekten açıkca saptırıcı bir düşmandır" dedi.
Bir de, halkının habersiz bulunduğu bir sırada şehre girdi, orada dövüşmekte olan iki adam buldu. Biri kendi taraftarlarından, biri düşmanlarındandı. Kendi taraftarlarından olan düşmanlarından olana karşı kendisinden yardım istedi. Musa da ona bir yumruk indirdi ve işini bitiriverdi. Bunun üzerine: "Bu, şeytanın işindendir. O, gerçekten şaşırtıcı belli bir düşmandır." dedi.
Ve (Musa), halkının (şehirde olup bitenden) habersiz (evlerinde oturdukları bir gün) şehre indi; ve biri kendi halkından, ötekisi düşmanlarından olan iki adamın birbiriyle kavga ettiğini gördü. Kendi halkından olan kişi düşman tarafından olan kişiye karşı o'nu yardıma çağırdı; bunun üzerine Musa onu yumrukla devirip işini bitirdi. (Ama hemen sonra kendi kendine:) "Bu düpedüz Şeytan'ın işi!" dedi, "Doğrusu o (insanı) yoldan çıkaran apaçık bir düşmandır!"
Musa, halkın habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada biri kendi tarafından, diğeri düşmanı tarafından; kavga eden iki adam gördü. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Musa da ona bir yumruk indirip onu öldürdü. Musa, "Bu şeytanın işidir. O, gerçekten apaçık bir saptırıcı düşmandır" dedi.
Bir de şehre girdi ehalisinin bir gaflet demi idi, derken orada iki adam buldu döğüşüyorlardı biri şiy'asından biri de düşmanından, binaenaleyh şiy'asından olan ondan düşmanından olana karşı istimdad etti Musa da ona bir yumruk indirdi işini bitiriverdi, bu dedi: Şeytanın işinden, o cidden şaşırtıcı belli bir düşman
Halkının (kendisinden) habersiz olduğu bir sırada şehre girdi, orada biri kendi taraftarlarından, öbürü de düşmanlarından olan iki adamın dövüştüklerini gördü. Kendi taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı Musa'dan yardım istedi. Musa da ötekine bir yumruk indirip onun işini bitirdi. (Sonra): "Bu dedi, şeytanın işindendir. O, gerçekten apaçık, şaşırtıcı bir düşmandır."
(Musa) Ehlinin (halkının) haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi, orda kavga etmekte olan iki erkek buldu; bu kendi taraftarlarından, şu da düşmanlarından. Derken taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine ona bir yumruk attı ve işini bitiriverdi. (Sonra da) "Bu şeytanın işindendir; o, gerçekten açıkca saptırıcı bir düşmandır" dedi.
(Musa), ehalisinin gaflet üzere bulunduğu bir zamanda şehre girdi de (orada) birbiriyle kavga etmekde olan iki adam gördü. Şu kendi tarafdarlarından, bu da düşman (lar) ındandı. Derken tarafdarlarından olan (adam), düşmanının aleyhinde imdad istedi. Bunun üzerine (Musa) onu bir yumruk vurub öldürdü. "Bu, dedi, şeytanın iş (ler) indendir. O, hakıykat şaşırtıcı, apaçık bir düşman".
O, halkının haberi olmadığı bir sırada şehre girdi ve birbiriyle dövüşen iki adam gördü. Şu, kendi adamlarından, bu da düşmanlarındandı. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa düşmanına bir yumruk indirdi ve ölümüne sebep oldu. Bu, şeytanın işidir. Zira o, apaçık saptıran bir düşmandır, dedi.
O halkın haberi olmadığı bir sırada şehre girdi ve kavga eden iki adam gördü. Birisi kendi tarafından, diğeri düşmanlarından idi. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı yardım istedi. Musa da ona bir yumruk vurdu, adam öldü. -Bu, şeytanın işindendir, O, apaçık yoldan saptıran bir düşmandır, dedi.
Musa, bir gün, halkın habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. İki adamı, birbiriyle kavga eder vaziyette gördü. Onlardan biri kendi kavminden, öbürü ise düşmanının kabilesinden idi. Hemşehrisi, düşman olana karşı ondan yardım istedi. Musa da bir yumruk atıp onu öldürdü. Arkasından: "Bu, dedi, şeytanın işindendir, kötü bir iştir. O gerçekten saptırıcı açık bir düşmandır."
(Musa) herkesin kendi dünyasına çekilmiş olduğu bir saatte şehre girdi.. . Orada birbirini öldürmeye çalışan iki kişi gördü. . . Biri Onun halkından, öbürü de Onun düşmanındandı. . . Onun halkından olan, düşmanına karşı Musa'dan yardım istedi. . . Musa da ona bir yumruk vurup öldürdü. . . (Sonra) dedi ki: "Bu, şeytanın (bedenselliğin - bedensel bağların) işindendir. Muhakkak ki o (şeytan - kendini beden kabullenmek), apaçık saptırıcı bir düşmandır. "
Halkının haberi olmadığı bir sırada kente girmişti. Orada iki adamın kavga ettiklerini gördü; biri onun tarafından (İbrani), diğeri de düşman tarafından (Mısırlı) idi. Tarafından olan adam düşmanına karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa da ötekine bir yumruk indirip işini bitirdi. 'Bu şeytanın bir işidir; o bir düşmandır, apaçık bir saptırıcıdır,' dedi.
Musa, şehir halkının habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada biri kendi tarafından, diğeri de düşman olan taraftan kavga eden iki kişi buldu. Kendi tarafından olan, diğerine karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa onu yumrukladı ve ölümüne neden oldu. Musa: "Bu şeytanın işindendir. Kuşkusuz o, saptırıcı apaçık bir düşmandır." dedi.
And he entered the city unexpectedly, without being noticed by the people. He found in it two men who were fighting, one was from his own race, and the other was from his enemy's. So the one who was from his own race called on him for help against his enemy, whereby Moses punched him, killing him. He said: "This is from the work of the devil; he is an enemy that clearly misleads."
And he entered the city at a time of heedlessness among its people, and found therein two men fighting, one of his sect and the other of his enemy. And he who was of his sect sought aid of him against him who was of his enemy — then Moses struck him and put an end to him. He said: “This is of the work of the satan; he is a manifest, misleading enemy.”
He entered the city at a time when its inhabitants were unaware and found two men fighting there – one from his party and the other from his enemy. The one from his party asked for his support against the other from his enemy. So Musa hit him, dealing him a fatal blow. He said, ‘This is part of Shaytan’s handiwork. He truly is an outright and misleading enemy.’
Once he entered the city unexpectedly, without being recognized by the people. He found two men fighting; one was (a Hebrew) from his people, and the other was (an Egyptian) from his enemies. The one from his people called on him for help against his enemy. Moses punched him, killing him. He said, "This is the work of the devil; he is a real enemy, and a profound misleader."
And he entered the city unexpectedly, without being noticed by the people. He found in it two men who were fighting, one was from his clan, and the other was from that of his enemy. So the one who was from his clan called on him for help against his enemy, whereby Moses punched him, killing him. He said: "This is from the work of the devil; he is an enemy that clearly misleads."
He entered the city unexpectedly, without being noticed by the people. He found in it two men who were fighting, one was from his own race, and the other was from his enemy's. So the one who was from his own race called on him for help against his enemy, whereby Moses punched him, killing him. He said, "This is from the work of the devil; he is an enemy that clearly misleads."